Gündem

Beşikçi: Kürtlerin kurtuluşu 'Bağımsız Kürdistan'da

İsmail Beşikçi, "Kürt sorunu İslam kardeşliği ve demokrasi olmadan barış olmaz argumanları ile çözülemez. Çözüm bağımsız Kürdistan" dedi

17 Haziran 2013 02:29

Helin Alp / Diyarbakır

 

Çözüm ve barış sürecine destek olmak için Abdullah Öcalan’ın isteği ile düzenlenen konferanslardan ikincisi “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” Diyarbakır’da yapıldı. İki gün süren konferansın dünkü bölümü, “Kürdistan’da toplumsal sorunlar ve çözüm arayışları” ve “Kürdistan’da ulusal birlik ve ortak tutum” başlıklı oturumlar şeklinde gerçekleştirildi. Konferans’a çözüm ve barış süreci ile birlikte yeni anayasa tartışmaları damgasını vurdu. Konferans’ta BDP, DTK, KADEP’le birlikte diğer katılımcı örgütler ve temsilciler yeni anayasa taleplerini dile getirdiler.

Konferans’ın dün gerçekleştirilen bölümü, sosyolog- yazar İsmail Beşikçi’nin açılış konuşmasıyla başladı. Beşikçi, Abdullah Öcalan’ın 21 Mart Newroz konuşmasındaki “İslam kardeşliği” vurgusunu  ve çözüm sürecinde bazı kesimlerin öne sürdüğü ‘demokrasi olmadan barış olmaz’ tezlerine ilişkin konuştu.

Beşikçi, Ortadoğu’daki Müslüman siyasetinin Kürtlerin kurtuluşunu sağlamayacağını söyleyerek, din kardeşliğinin Kürt sorununu çözümünde geçerli bir argüman olmadığını ifade etti. Konuşmasında, “Bask veya Güney Afrika örnekleri önemli. Ama Kürtlere esas yol gösterecek olan Bengal örneğidir” diyen Beşikçi, demokrasi ile de Kürtlerin sorunun çözülemeyeceğini vurguladı. Beşikçi, “Ulus devlet bitti deniyor. Bu doğru değil. Onlarca yeni devlet kuruldu. Bu sadece Kürtlere dayatılıyor. Bangladeş-Pakistan örneğinde olduğu gibi, iki ülke ulusal ve kültürel farkları nedeniyle ayrılık yaşadı” diyerek Kürtlerin kurtuluşunun “Bağımsız Kürdistan” olduğunu vurguladı.

Konferans’a katılan farklı etnisite ve inançların temsilcileri de söz alarak çözüm sürecine ilişkin görüşlerini açıkladılar. Ermeni, Süryani, Arap, Alevi, Mıhellemi delegeleri, bu süreçte Kürtlere destek vereceklerini söylediler. Öcalan’ın çözüm modelini tartışılması gereken bir model olarak gördüklerini söyleyen temsilciler, konuşmalarında genel olarak Abdullah Öcalan’ın konferansa gönderdiği mektubun da kendilerine  yeni fırsatlar ve imkanlar sunacağını belirttiler.

 

Ermeniler yüzleşme istedi

 

Ermeni Vakfı adına konuşan Gaffur Oganyan, “Farklı kültürleri birbirine saygı temelinde inşa etmeliyiz. Herkesin barış sürecine katkı sunması gerektiğine inanıyoruz. Bu coğrafyada çok kan döküldü, çok acı yaşandı. 1915’te Ermeniler katledildi. 1925 Şeyh Said ayaklanmasında on binlerce Kürt katledildi. Dersim’de Aleviler katledildi. Devletin eline mazlumların kanı bulaşmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt coğrafyasındaki kırım Roboski ile devam etmiştir. Bizler bunlarla yüzleşmedikçe barışın temelsiz kalacağına inanıyoruz” dedi.

 

Süryaniler: Kürtlerle kader birliğimiz var

 

Süryani toplumundan Yuhanna Aktaş da, Öcalan’ın başlattığı sürecin Süryani halkının da uykudan uyanmasını sağladı diyerek şöyle konuştu:

“Sadece kendi ölümüze ağlamayalım. Acılarımızı ortaklaştıralım. Bu coğrafyanın isimlerini somutlaştırmak istiyorum. Süryaniceden sonra Kürtçeleştirildi. Sistem Kürtleri kullanarak önce bizi onlara yem etti. Bir süre sonra bu isimler Türkçeleştirildi. Arazilerimize sistemin emriyle Kürt komşularımızca el konulmuştur. Yerlerimizden göç ettirildik. Bunun finalini ise 1915'de yaşadık. Kürtler eliyle katledildik. Yaşlılarımız evden götürüldü. Genç kızlarımız götürüldü, asimile edildi. Bir süre sonra da sıra Kürtlere geldi. On yıllardır Kürtler katlediliyor. Kürtlerle kader birliğimiz olduğuna inandık. Haksızlığa karşı mücadele etme kararı aldık.”

 

Araplar sürecin neresinde olacak?

 

Araplar olarak barış sürecinde aktif yer alacaklarını söyleyen Azize Tuba Sümer, “İnsanlarda süreç ne olacak diye bir tedirginlik var. Özerklik ve konfederasyon gibi bir yapılanmaya gidilmesi durumunda Arapların, ‘Bizim sonumuz ne olacak, biz bu sürecin neresinde yer alacağız?” diye soruları var. Çünkü Türkiye’nin en büyük üçüncü Güneydoğu’nun en büyük ikinci azınlığıdır Araplar. Acı hepimizin ortak acısı. Hepimizin toprakları burası. Arapların kültürel, ekonomik, siyasi yapısına ne derece yansıyacak. Anadilde eğitime nasıl yansıyacak. Temsili ne şekilde olacak. Bu özerklik çerçevesi içerisindeki statüsünü ve sosyolojik yapısını önemsiyoruz. Madem bu kadar kan döküldü, kan dışında demokratik siyaset için devam edeceğiz. Bu nedenle buradayız. Arapların Kürt halkına yönelik ciddi bir önyargısı olduğu için daima temkinli davranıyorlar. Herkesi birlik olmaya çağırıyorum” diye konuştu.

 

Ezidiler ibadet hakkı istedi

 

Ezidiler adına konuşan Hacı Çelik, Ezidilerin özgürce ibadet hakkı tanınmasının istediklerini söyledi. Çelik, Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını talep ettiklerini kaydetti.

 

Aleviler süreci destekliyor

 

Mezopotamya Aleviler Birliği adına konuşan Ergin Doğan, Kürt hareketini desteklediklerini ifade eden ederken “Dilimiz, kimliğimiz ve inançlarımızla var olacağız” dedi.

 

Azadi İnisiyatifi federasyon talebinde bulundu

 

Azadi İnisiyatifi adına konuşan Muhammed Akar ise çözüm sürecinde Kürtlerin statü talebinin federal sistem olması gerektiğini söyledi. Federal sistemin tarihsel ve güncel referansları olduğunu söyleyen Akar, “Bölgesel hükümet, bölgesel parlamento, bölgesel bayrak ve ikinci resmi dil olarak Kürtçe” taleplerinde bulunduklarını belirtti.

 

‘Gezi’ tartışılmadı

 

Konferansa katılan bazı sendika ve emek örgütleri temsilcileri, Taksim Gezi Parkı’na polis müdahalesine yönelik eleştirilerini dile getirirken katılımcıların çoğu “gündemimiz farklı” diyerek Gezi olaylarının konferans gündemi olmadığını belirttiler.