T24 - Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Mart ayında başlayan isyan hareketinden bu yana üçüncü defa, konuşmalarını sık sık alkışlayarak kesen kalabalığa sesleniyor.
En son 16 Nisan’da halka seslenerek, 48 yıldır yürürlükte olan olağanüstü halin kaldırılacağını açıklayan ve ulusal diyalog çağrısı yapan Esad'ın kritik konuşmasının satır başları:
'Büyük baskı görüyoruz'
"Derin analizler yaparak bu kaybımızı kazanca dönüştürebileceğimizi gösterdik. Her açıdan baktığımızda da kaçınılmaz olarak geleceğe bakıyoruz. Bunu yaparken geçmişi ve bugünü analiz etmemiz gerektir. Bu bir komplo mu? Bu komplonun arkasında neler var? Karşımızda çıkan Suriye'nin tarihi boyunca pek çok komploların hedefi olmuş bir ülke. Siyasi tarih veya kirli çıkarlar nedeniyle Suriye halkı komplolların hedefi olmuş. Biz de dokunulmazlığımızı güçlendirmek zorundayız. Özellikle de zayıf noktalarımızı belirledik. Komploların hedefi olmuştur ülkemiz ya da içeriden bir takım desteklerle gferçekleştirilmiş komplolardır bunlar. Ben bunlara "Mikroplar" diyeceğim, her yerdeler. Bu benzetmeden yola çıkarak, bilim adamları mikroplara karşı vğcudu nasıl yok ediyorlarsa bizim de güçlü çıkmamız lazım. Suriye'nin tarihi yolculuğuna baktığımızda Suriye'nin uluslararası arenada üstlendiği rol büyük oluyor. Bizler ilkelerimizden ödün vermek konusunda baskı görüyoruz. Medyadan da bir takım baskılar söz konusu. Ülkeyi tahrip edenlerin ellerinde sürekli telefonlar, sürekli manipülasyonlar oluyor. Dışarıdan gelen baskılar konusunda bugün bir şey söylemeyeceğim. Şu anda Suriye sokaklarında yaşananların 3 temel bileşeni var. Bir tanesi, devletten talepleri olan bir grup var. Devletin vatandaşlarına karşı yükümlülüklerinden bir tanesi onların isteklerini gerçekleştirebilmek. Onlara yardım eli uzatılmalı.
'Eğer silahlanırlarsa ordu haline gelebilirler'
"Bu karanlık dönemde yaşamaya devam edemeyiz. İki yıl önce bazı talimatlar vermiştim bütün yurt dışındaki temsilcilerimize. Her vatandaşa pasaport verilmesi konusunda talimatım olmuştu. Bir adaletsizlik duygusu baş gösterdi. Son gelen affın pek çok kişiyi memnun etmediğini gördük. Şimdiye kadar ilan edilen en büyük, en kapsamlı aftı bu. Biz her zaman şunu söylüyoruz: Şimdiye kadar yayınladığımız af en kapsamlı af ve Adalet Bakanlığı'na bu yönde bir talimatım oldu. Acaba bu af biraz daha genişletilebilir mi? Buna bakmaları için bir talimat verdim. Devlet çıkarlarına zarar vermeden özgürlükleri nasıl sağlayabiliriz? Yasa dışı gruplar sokaklara dökülüyor. Ve krizin başlangıcından bu yana 64 bin kişi bu grubun parçası olmaya çalışıyor. Bunlar da suç işlemiş, aranan kişiler. Kimileri 3 yıl üzerinde hüküm giymiş kişiler. Bu çok büyük bir rakam. Eğer silahlanırlarsa büyük bir ordu haline gelebilirler. Radikal bazı entellektüellerin olduğu gruplar var. Onlar tamamen farklı maskelerin ardına gizlenerek din adına ya da özgürlük ilkesi arkasına saklanarak eylemler gerçekleştiriyorlar. Orta Çağ ya da ondan öncesine gidilmesini savunuyorlar. Bizler insan unsuruyla başlamalıyız. Dış güçler ya da onların oynadığı rol, bunların arasında para ödenen gruplar da var. Gösterilere katılmaları için ama bunların hepsi önemsiz. Bizim insan unsuruyla işe başlamamız lazım."
'Büyük deneyim kazandık'
"Silahın kullanımı son seçenek haline geldi onlar için. Bu süreçte kamu yolları, okullar kapatıldı. Kamu mallarına zarar verildi. Ülkede ana yollar kapatıldı, iletişim kesintiye uğradı, eğitimde sıkıntılar yaşandı. Ülkenin imajı zarar geldi, uluslararası müdahale sesleri yükseldi. Yanlış yönlendirici sözler kullanıldı. Bunlar bizim dinsel söylemlerimizden de uzak. Çok küçük bir azınlıktan bahsediyoruz. Suriye halkının küçük bölümünü oluşturan küçük bir gruptan bahsediyoruz. İlk girişimlerinde başarısız oldular ve silaha sarıldılar. Silaha sarılan gruplar da medyada gördüğümüz gibi güvenlik güçlerini hedef aldılar. Kamuya ait postaneleri yakıp yıktılar. Bu gruplar içinde nefret var. Ellerinde eskiden sahip olmadıkları silahlar ve iletişim araçları var. Stratejik alanlarda depoları bile oldu. Jeeplere silahlar yüklendi. Bu silahlar katliam için kullanıldı. Siviller müdahale etmese neredeyse başarılı oluyorlardı. Suriye'nin bazı bölgelerinde bu gruplar başarılı oldu bazılarında olamadılar. Vatansever siviller olmasaydı daha kötü olabilirdi. Eşi benzeri görülmemiş bir saldırıyla baş başa kaldık. Kazandığımız deneyim bu saldırıların karşısında çok daha büyük bir şey getirdi bize."
'Doğrudan halka kulak vermek istiyorum'
"Ulusal bilinçle, reformlarla birlikte hareket ettik. Bunların amacı reformları rayından çıkarmak. Kamu mallarına, devlet kurumlarına zarar vermek istediler. Bunlar kısa sürede halledilebilecek meseleler değil. Hukukun üstünlüğüne uyulmaması sonucu ortaya çıkan şeyler. Nesiller boyunca hukukun üstünlüğüne, devletin kurumlarına saygı gösterilmediği dönemleri yaşadık ama bunun bedeli çok ağır oluyor. Şimdi şu soru çok önemli: Acaba bu kriz, karmaşa koşulları daha da mı iyileştirdi? Güvenliğimizi daha da mı güçlendirdi? Çıkarılan kararlar hiçbir zaman güvenliği, sağlıklı bir ortamı getirecek diye bir şey yok. Tahribatı reddetmemiz gerekiyor şu aşamadan sonra. Bu süreçten sonra hakikati göz önünde bulundurmak lazım. İnsanları göz önüne getirmek gerek. Her kesimden insanlarla bu gerçekliği analiz etmemiz gerekiyor, kurumları yeniden yapılandırmalıyız. Ben Suriye halkına doğrudan kulak vermek istiyorum, bir filtre aracılığıyla değil, doğrudan kulak vermek istiyorum."
Merkezi ulusal diyalog
"Bazıları reform yolculuğu konusunu dile getirdi. Herkesin bana destek verdiği, meydan okuma sürecine devam etmem konusunda bir izlenim edindim. Adalet eksikliği konusunda bir takım görüşler dile getirildi. Bunların toplum üzerinde etkisini görüştük. Yoksulluğun büyük bir sorun olduğu görüşüldü. Akraba kayırmak, yoksulluk topluma zarar verecek bir durumdur. Bir an önce kurumları modernize etmek için harekete geçmeliyiz. Makamın içine doğan kişiler değil de makamın yetiştirdiği kişileri göreve getirilmeli. Bu görevi, uygun kanalları oluşturmadan başarmak çok zor. Bu anlamda devlet, yolsuzlukla yüksek düzeyde mücadele edebilir ama uygun yöntemlerin kullanılması lazım. Bunlar güzel açıklamalar. "Bunu yapmamız lazım" demek kolaydır ama bunları eyleme koymak zor. Bu toplantının amacı da içinden geçtiğimiz süreci daha iyi anlayabilmek, bu yaptığımız sınırlı gruplarla yapılan analiz değil. Bu Suriye toplumundaki tüm kesimleri içeren bir diyalog. Herhangiş bir partiye mensup kişilerle yapılmadı bu diyalog. Geleceğimizi şekillendirmek belli bir grubu dışlayarak mümkün olmaz. Ulusal diyaloğun bir parçasıyız. Nihai amacımız milyonlarla biraraya gelmek. Ulusal dokuyu yaratan her grupla ulusal diyaloğun yapılması gerekiyor. Halkın çoğunluğunun katılabileceği bir diyalog kurulmalı. Geleceğimizin şekillenmesinde her kesimin rolü olmalı. Bu bizim daha olgun bir vizyon oluşturmamızı sağlayacaktır. Siyasi partiler önemli bir rol üstlenecek. Pek çok görüş dile getirildi. Farklı gruplarla istişare yapacağız. Daha önce parlamentoya da söylediğim gibi hepsi belirli bir takvim çerçevesinde gerçekleşecek. Bizler ulusal diyaloğu hem yerel hem de hükümet düzeyinde düşünüyoruz. Sosyal çeşitlilik, Suriye'nin sosyal çeşitliliği gözetilerek bu dşyalog başlatılacak. Bunun bütün ulusa yayılması gerekiyor. Mutabakata dayanılarak bu süreç yürümeli. Yaptığımız görüşmeler sonucunda merkezi bir diyalog yaratma konusunda mutabık kaldık. Bu diyalog nedir? Nasıl yaratılmalı? Bunlarla ilgili teknik detay görüşüldü. Otoritenin rolü konusunda bir kafa karışıklığı var. Bir takvim içinde diyaloglar olacak. Kararlar başkan tarafından iletilecek. Bir yandan da önümüzdeki dönemde istişare amaçlı bir denetim gerçekleşecek. Yüzden fazla kişi biraraya gelecek. Belirli bir takvim olacak. Bu katılanlar için önemli bir süre. Suriye'nin geleceği bu merkezi ulusal diyaloğa dayanacak. Suriye içerisinde onlar, yüzler, milyonlar için düşünemezler ama bizler halkın taleplerine de cevap veriyoruz. OHAL'i, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni kaldırdık. İnsanlar gösteri haklarını kullanabilsinler diye yeni düzenlemeler yaptık. Önümüzdeki dönemde bu düzenlemeler onaylanacak. OHAL'in kaldırılmasını kavrayamayanlar oldu."
'Reforma karşı çıkan tek bir kişi bile görmedim'
"Medyayı modernize etmek için bir çalıştay başlatacağız. Şeffaf olunmasını sağlayacağız. Yasa tasarısı önümüzdeki dönemde sunulacak. Belediyeye ilişkin yasa tasarıları da var. Özellikle de belediyelerin yönetilmesi açısından son derece önemli adımlar. Daha önce çözülemeyen sorunların çözümüne katkıda bulunulacaktır böylece. Vatandaşların hayatı daha da kolaylaşacak. Kürtlere Suriye vatandaşlığı sağlandı. 36 bin kişiye vatandaşlık verildi. Partilerin siyasi rollerine ilişkin komite oluşturuldu. Böylece halkın devlete katkısını geliştirecek. Böylece derin bör dönüşüm yaşanacak. Devlet içinde bazı kuralların gözden geçirildiği bir süreç olacak. Anayasa'daki bazı maddeler, yeni değişikliklerle uyumlu hale getirilecek. Bu paket sunulacak ve ulusal diyaloglarda sunulacak. Bazıları şuna inanıyor: Devlet siyasi reformları geciktiriyor, devlet ciddi değil.
Reform süreci çok net önümüzde, halkın çıkarlarını, devletin çıkarlarını yansıtan bir süre. Devletin çıkarlarıyla halkın arzuları arasında boşluk olamaz. Reforma karşı çıkan tek bir kişiyle karşılaşmadım. Herkes hevesli.
Beşşar Esad, Cisr Eşşuğur kentinde silahlı kişilerin gelişmiş silahlar ve iletişim imkanlarını kullanarak bir katliam yaptıklarını da ileri sürdü.
Esad'ın vaatleri
Esad konuşmasında ulusal diyalog sürecinin yanı sıra bir dizi başka vaat de daha bulundu. Suriye devlet başkanı bunları şöyle sıraladı:
"- İnsanlar durup dururken gözaltına alınmamalı ve başsavcı da aynı prensipler uymalı.
- Aynı zamanda vatandaşların daha geniş temsili için de çalışıyoruz. Seçim yasasını değiştirip ülkedeki demokratik yapıyı güçlendirecek.
- Vatandaşlarımız artık temsilcilerini doğrudan seçebilecek.
- Ayrıca bir de yolsuzlukla mücadele yasası için komite kuruldu.
- Vatandaşların bu operasyonların izlenmesinde bir rolü olacak.
- Medyamızı güçlendirmeli devlet ve vatandaş arasında şeffaf bir kanal haline getirmeliyiz. 24 Temmuz’da medya yasası da gündeme gelecek.
- Anayasa'da da gerekli değişiklikler yapılacak."