Dünya
Deutsche Welle

Beş soruda Merkel'in sınavı

Almanya'da pazar günü üç eyalette yapılacak seçimler, Merkel'in sığınmacı politikası açısından sınav niteliği taşıyor. İşte beş soruda seçimler...

12 Mart 2016 13:24


Almanya’nın Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz ve Saksonya-Anhalt eyaletlerinde bu pazar günü yapılacak parlamento seçimleriBaşbakan Angela Merkel’in sığınmacı politikası konusunda bir referandum olarak değerlendiriliyor. Her üç eyalette de sığınmacı krizi, seçim kampanyalarının bir numaralı konusu. Seçimlerde Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) oylarının düşmesi ve göçmen karşıtı söylemleriyle öne çıkan sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) oy patlaması yaşaması, Merkel’in siyasetine açık bir ‘ret’ anlamına gelecek.

Merkel’in kendi partisi içindeki konumu zayıfladı mı?

Sığınmacı politikası nedeniyle Avrupa’da giderek yalnızlaşan Merkel, ülke içinde, hatta kendi partisi içinde de artan muhalefetle karşı karşıya. Merkel’in ‘sığınmacılara açık kapı’ politikasında iç siyasetteki en büyük destekçisi, kulağa ironik de gelse, Yeşiller ve Sol Parti gibi muhalefet partileri. Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) geleneksel olarak temsil ettiği muhafazakar seçmen, Merkel’i ‘sosyal demokratlaşmakla’ eleştiriyor. Partinin muhafazakar kanadında da aynı endişe hakim ve parti içi muhalefet yüksek sesle dile getiriliyor. Kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik, Merkel’i izlediği sığınmacı politikası nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nde dava etme tehdidinde bulundu.

Bu durum, pazar günü seçimlere gidilecek üç eyalettekiCDU’lu başbakan adaylarının seçim kampanyalarına da yansıdı. Adaylar,Merkel’in ‘sığınmacılara açık kapı ve Avrupa çapında çözüm’ stratejisine mesafeli durmaya özen gösterdi. Partinin Rheinland-Pfalz eyalet teşkilatı başkanı Julia Klöckner ile Baden-Württemberg eyaletindeki başbakan adayı Guido Wolf’un ortak bir açıklama yaparak, gerekirse gündemdeki sığınmacı kontenjanı gibi ulusal önlemler alınabileceğini’ belirtmeleri dikkat çekti.

CDU oyları aşırı sağa kayar mı?

Bu durum, Merkel’in sığınmacı politikasını fazla liberal bulan ve ülkenin yakında sığınmacılarla dolup taşacağı endişesi taşıyan vatandaşları arkasına alan Almanya için Alternatif (AfD) partisinin işine yaradı. 6 Mart’ta Hessen eyaletinde yapılan seçimlerde CDU, 2011’deki seçimlere göre yüzde 4,8’lik oy kaybına uğradı. Yine de seçimlerden yüzde 28,9’luk oy oranıyla birinci parti olarak çıkan CDU’yu yüzde 3 oy kaybederek yüzde 28,5’lik oy alan Sosyal Demokrat Parti (SPD) izledi. Hessen’de seçimlere ilk kez katılan AfD ise yüzde 11,9 oy oranıyla üçüncü büyük güç olarak Yeşiller’i yerinden etti.

AfD seçimlerde ne kadar oy alır?

2013 yılında kurulan sağ popülist partinin pazar günü yapılacak seçimlerde üç eyalette de parlamentoya girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Baden- Württemberg ve Rheinland-Pfalz’da oy oranı yüzde 10 civarında görünen partinin, Saksonya-Anhalt’ta ise yüzde 20’ye yaklaşması bekleniyor. Ancak diğer partilerin AfD ilekoalisyona gitmeyeceklerini açıklamaları nedeniyle partinin hükümette yer alma ihtimali pek bulunmuyor.

Peki AfD niçin yükselişte? Seçmenlere ne vaat ediyor?

Almanya için Alternatif, bakış açısına göre ‘aşırı sağ’ ile ‘sağ popülist’ arasında bir parti olarak tanımlanıyor. Göçmen karşıtı söylemleriyle dikkat çeken parti, son olarak Genel Başkanı Frauke Petry’nin ‘sığınmacıların sınırda gerekirse silah zoruyla durdurulmaları gerektiği’ yönündeki açıklamalarıyla gündeme gelmişve yoğun tepki çekmişti.

Parti üyeleri arasında yapılan bir anket, AfP üyelerinin yüzde 95’inin çifte vatandaşlığa sahip yabancı kökenlilerin Alman pasaportlarının ellerinden alınmasını desteklediğini, büyük çoğunluğun askerliğin yeniden zorunlu hale getirilmesinden yana olduğunu, iltica hakkının kısıtlanması ve göçün kısıtlanmasını istediklerini ortaya koyuyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle