İdlib konusunda Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakata ilişkin Alman hükümetinden açıklama geldi. "Yeni bir insani acil durumun önlenmesi tek başına yeterli değildir" diyen Alman hükümet sözcüsü, "Tüm katılımcı tarafların kalıcı, geri döndürülemez bir sürecin hayata geçmesi için sorumluluk üstlenmesi gerekir" diye konuştu.
Alman hükümetinden yapılan bu açıklama öncesinde de Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas bir açıklama yaptı. Maas İdlib’de silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulması konusunda Ankara ile Moskova arasında varılan mutabakatı "iyi bir işaret" olarak niteledi. Romanya’nın başkenti Bükreş'te açıklamalarda bulunan Maas şunları kaydetti:
"İdlib'de bir insani felaketin önlenmesine katkı sunan her şey iyidir. Ancak geçen yıllarda mevcut anlaşmaların hayata geçirilmediğini de gördük. O nedenle bu anlaşmaya varılmasından memnunuz. Bu tam da Türk yetkililerle ve Sayın Lavrov ile de geçen hafta yaptığım görüşmelerde olmasını sağlamak için uğraştığım şey. O yüzden bu iyi bir işaret. Şimdi mesele, uzlaşıldığı şekilde bunun hayata geçirilmesini sağlamak."
Çavuşoğlu: Türkiye İdlib'e asker takviyesi yapacak
Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakata ilişkin bugün bir açıklama da Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldi. Çavuşoğlu "Bu mutabakat zaptına göre, İdlib’in sınırları korunacak. Statüsünde değişiklik olmayacak. Herkes yerinde kalacak" dedi.
Çavuşoğlu İdlib’de oluşturulacak "silahtan arındırılmış bölge” hakkında şunları kaydetti:
"İdlib sınırlarında 15-20 kilometre derinliğinde, bunlar Rusya ve Türkiye’nin teknik ekiplerinin sahada yapacağı çalışmalar neticesinde belli olacak, nerede 15, nerede maksimum 20 olacak. Bu çalışmaları arkadaşlarımız yapıyor. Buralar ağır silahlardan arındırılmış bölge olacak. Yani burada muhalefet kalacak, sivil insanlar kalacak. Buradan sadece terörist gruplar çıkartılacak. Burası tank, roketatar gibi bazı ağır silahlardan temizlenecek ama bazı ılımlı muhalif güçlerin elindeki diğer hafif silahlar kalacak."
Rusya ve Türkiye'nin İdlib sınırı etrafında ortak eş güdümlü devriye görevi yapacağını belirten Çavuşoğlu "Tabii bunun için bizim buraya ilave asker takviyesi de yapmamız lazım. Yine, 12 gözlem noktamız da kalacak" diye konuştu.
"Türkiye'nin diplomatik olarak yapabileceğinin en iyisi"
İdlib'deki mutabakatla ilgili Deutsche Welle Rusça Servisi'nin sorularını yanıtlayan Alman Bilim ve Politika Vakfı'ndan (SWP) savunma analisti Can Kasapoğlu, varılan uzlaşmayı "Türkiye'nin diplomatik olarak yapabileceğinin en iyisi" olarak tanımladı.
"Eğer anlaşma sahada pürüzsüz bir biçimde yürüyebilirse, Ankara, Suriye'deki iç savaş süresince meydana gelebilecek en büyük insani trajedilerden birini önlemiş olacak" diyen Kasapoğlu, "Anlaşma ayrıca rejimin uzun vadeli amaçlarını, Sünni halkı tahrik etme ve Suriye'nin demografisini değiştirme yönündeki çabalarını sınırlandıracak ki bunlar, hukuken insanlığa karşı suçtur" diye konuştu.
Rusya'nın mevcut durumda Türkiye'yi tamamen kaybetmeyi göze alamayacağını belirten Kasapoğlu, İdlib'in siyasi yakınlaşmanın sonu olabileceği mesajını Ankara'nın açık bir biçimde Moskova'ya verdiğini söyledi.
Anlaşma başarısız olabilir mi?
15 Ekim tarihinde yürürlüğe girecek olan anlaşma öncesinde sahada neler olabileceği sorusuna ilişkin Can Kasapoğlu şunları söyledi:
"En kötü senaryoda anlaşmayı tehdit edebilecek en beklenmedik unsur Suriye ordusundaki radikal generallerin İran yanlısı paramiliterlerle birlikte hareket etmesi olur. Öncelikle Suriye ordusu zaten halihazırda bölgede yığınak yapmış durumda. Birliklerin ve komutanların çoğunluğu, ultra mezhepçi yapıları ve geçmiş sicilleri nedeniyle son derece sorunlu. Bu aktörler anlaşmaya darbe vurabilir. Ek olarak Rusya ile İran, Suriye'de bütünüyle aynı görüşte değil. Ve Suriye ordusuna İran yanlısı milisler eşlik ediyor. Bu gruplar da sıkı sıkıya Ruslara bağlanmış değil."
DW,rtr/EC,DÇÜ
©Deutsche Welle Türkçe