Oğlu 1980’de işkencede katledilen Berfo Ana’nın dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e yazdığı mektubun bakanlık duvarına asılmasına izin verilmedi. Kızı yasağa isyan etti.
21 yıldır yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri, “Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası” çerçevesinde Adalet Bakanlığı önünde toplanarak “Kayıplarımız nerede, adalet nerede” diye sordu.
1994’te kaybedilen Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, kaybedilen yüzlerce insanın faili meçhul olmadığını belirterek “Katliamlar devlet politikası haline geldiği için kayıplar ortaya çıkarılmak istenmiyor” dedi. 1995’te gözaltına alındıktan sonda kaybolan Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, Adalet Bakanlığı binasını işaret ederek “Burada bir adalet sarayı var, ama içi boş” dedi.
19 yaşında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız tek oğlunu “adalete güvendiği” için kendi elleriyle teslim ettiğini, ancak bir daha haber alamadığını belirterek “Şimdi adalete güveniyorum demek ne kadar mümkün” diye sordu. Babası Abdurrahman Başaran’ın 1993’te Batman’da gözaltında kaybedildiğini söyleyen HDP Batman milletvekili adayı Ayşe Acar Başaran da “Acaba kaç nesil daha kayıplarını arayarak geçirecek?” dedi.
"Yeter artık, yeter"
8 Kasım 1980’de işkenceyle katledilen ve mezarı halen bilinmeyen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır da kardeşinin kaybolmasıyla ilgili olarak Emniyet, MİT ve Sıkıyönetim Komutanlığı görevlileri hakkında 2011’de suç duyurusunda bulunduğunu ancak halen sorumlular hakkında iddianame düzenlenmediğine dikkat çekti. Ortak açıklamanın da okunmasının ardından Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana’nın dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e 2012’de yazdığı mektubun bir örneği bakanlık duvarına asılmak istendi. Mikail Kırbayır, mektubu polislerin bir anlık boşluğundan yararlanarak bakanlığın demir parmaklıklarına astı. Ancak mektup asılan yerden indirdi. Buna tepki gösteren Fatma Gülmez, “Hani kardeşim. Bir kâğıda dahi tahammülsüzsünüz. Yeter, yeter artık. Kardeşim nerede, kardeşimi verin” diye isyan etti.