Kadınların siyasetteki temsilini artırmayı hedefleyen Ben Seçerim Derneği, KONDA Araştırma’nın 'Türkiye’de Kadın Siyasetçilerin Durumu ve Beklentiler' araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre toplumun yüzde 40’ı hiçbir partinin kadın-erkek eşitliği konusundaki duruşunu başarılı bulmuyor. KONDA araştırmacısı Bekir Ağırdır, siyasetteki kadın-erkek eşitsizliğini gençlerin değiştireceğini belirterek, “Gençlerden oy almak isteyen partiler daha çok kadın aday göstermek zorunda” dedi.
Serbestiyet'ten Hilal Köylü'nün haberine göre; Ben Seçerim Derneği danışma kurulu üyesi Prof. Binnaz Toprak, yönetim kurulu üyesi Doç. Özlem Kaygusuz ve yönetim kurulu başkanı Nilden Bayazıt, KONDA Araştırma işbirliğiyle seçmenlerdeki kadın siyasetçi algısını ölçen 'Türkiye’de Kadın Siyasetçilerin Durumu ve Beklentiler' araştırmasının sonuçlarını Ankara’da bir grup gazeteci ile birlikte değerlendirdi. Bu değerlendirme toplantısına KONDA araştırmacısı Bekir Ağırdır da katıldı.
Araştırma, toplam 2 bin 258 kişiyle yapıldı
Araştırma, Türkiye genelinde 31 il, 80 ilçe, 126 mahalle veya köyde toplam 2 bin 258 kişiyle yüz yüze ve derinlemesine görüşmelerle tamamlandı. Araştırma, Türkiye toplumundaki kadın algısını ölçmenin ötesinde, siyasi partilere dönük algı ve beklentileri yaş ve cinsiyet gibi değişkenler özelinde ölçmesi bakımından yapılmış en kapsamlı çalışma olarak tanıtıldı.
Ben Seçerim Derneği Başkanı Nilden Bayazıt, araştırmayla temel amaçlarının toplumsal cinsiyet eşitliğini tam anlamıyla içselleştirmiş, bu alanda ciddi mücadele edecek kadınların meclise taşınmasını sağlamak, siyasette kadın temsiliyetini artırmak olduğunu anlatırken, araştırma sonuçlarının siyasi partiler başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri açısından dikkat çekici olduğunu söyledi.
Toplumun tümünde kadınların siyasete katılması, kadın haklarının daha ileri noktalara götürülmesi konusunda büyük arzu ve niyet olduğunu anlatan KONDA araştırmacısı Bekir Ağırdır, "Bugün bir partinin sadece kadın kotası getirmesi, o partide ya da toplumda kadın-erkek eşitliği konusunda tek başına sonuç üretmiyor. Bu alanda topyekün bir zihniyet değişimine ihtiyaç var” diye konuştu.
Toplumun yüzde 62’si, kadın siyasetçi artınca Türkiye’nin gelişeceğini düşünüyor
Araştırma sonuçlarına göre toplumun yüzde 62’si, kadınların yüzde 71’i, erkeklerin yüzde 54’ü kadın siyasetçi artınca Türkiye’nin gelişeceğini ve daha iyi bir toplum haline geleceğini düşünüyor. Kadınların yüzde 79’u, erkeklerin yüzde 66’sı kadın milletvekili sayısı arttığı takdirde kadınların toplumun her alanında önemli roller üstlenebileceklerini düşünüyor.
Kadınların yüzde 82’si kadınların karar verici kademelerde daha fazla yer alması gerektiğini düşünürken, erkeklerin yüzde 65’i bu düşünceye sahip.
Türkiye’nin hızla kentleşmesinin bu oranlardaki rolüne dikkat çeken Bekir Ağırdır, “Türkiye’de kadın siyasetçi ya da mecliste kadın-erkek dengesinin sağlanması konusunda farkındalık hızla yükseliyorsa bunun nedeni, dünyaya açılan, dünyayı gören kuşakların toplumun öncü kesimleri olmasıdır” diyor.
"AK Parti’de kadın siyasetçi oranı fazla"
Araştırma sonuçları toplumun yüzde 61’inin partilerde mecburi kadın kotası uygulanmasından yana olduğunu gösteriyor. Bu fikre katılmayanların oranı yüzde 23’te kalıyor.
Erkeklerin yüzde 50’si partilerde eş başkanlığı desteklerken, kadınların yüzde 61’i bu fikre destek veriyor.
Toplumun yüzde 51’i siyasi parti yöneticilerinin kadın adayları seçilemeyen yerlerden listeye koyduklarını düşünüyor. Toplumun yüzde 27’si ise bu düşünceye katılmıyor. Kadınlar arasında bu yargıya katılanların oranı erkeklere göre daha fazla.
Toplumun yüzde 40’ı hiçbir partinin kadın-erkek eşitliği konusundaki duruşunu başarılı bulmazken, yüzde 20’si bu konuda AK Parti’yi başarılı buluyor. AK Parti’yi yüzde 16 ile CHP, yüzde 11 ile İyi Parti, yüzde 8 ile HDP takip ediyor.
Bu sonuçların kadın-erkek eşitliği açısından siyasi partilere dönük bir hoşnutsuzluğun göstergesi olduğunu söyleyen Bekir Ağırdır, “AK Parti’de kadın siyasetçi oranı fazla. Kadın kolları, ev ziyaretleri o partide daha çok dikkat çekiyor. İyi Parti’nin de lideri kadın, HDP’de de kadın eş başkan var” dedi.
"Siyasi partiler gençleri sandığa götüreceklerse kadın aday göstermek zorundalar"
Araştırmaya göre kadınların yüzde 44’ü kadınların siyasette daha fazla rol alması için kadın adaylara öncelik verilmesi gerektiğini düşünürken, erkeklerin yüzde 37’si bu konuda bir şey yapılmaması gerektiğini ve zaten hak eden kadın adayların seçileceğini söylüyor.
Yaş azaldıkça kadınların siyasette az temsil edilmesinin sebebini partilerin yeterince fırsat vermemesi olarak görenlerin oranı artıyor. 15-17 yaş arasındakilerin yüzde 49’u bu konuda siyasi partileri suçlu buluyor.
18-32 yaş arasındakilerin sadece yüzde 16’sı kadınların aile sorumlulukları ağır bastığı için siyasette yeterince olamadıklarını düşünürken, 15-17 yaş arasındakilerin yüzde 23’ü, 33-48 yaş arasındakilerin yüzde 24’ü, 49 yaş ve üzerindekilerin ise yüzde 26’sı bu şekilde düşünüyor.
Bekir Ağırdır, “Siyasi partiler gençleri sandığa götüreceklerse, kararsızları ikna edeceklerse, kadın aday göstermek zorundalar. Çünkü hikâyeyi gençler değiştirecek. Metropollerdeki farkındalığın, dünyaya açılmışlığın içine doğuyor yeni kuşaklar. Bugün, 30 yaş altı gençler kendilerini önce cinsiyet üzerinden tanımlarken, 40 yaş üstü dini ve etnik kimliklerini öne çıkarıyor” değerlendirmesini yaptı.
"Erkek taklidi siyasetçi olmayın"
Araştırmacı Bekir Ağırdır, toplumun kadınları karar verici konumlarda görmek istediğini, genç seçmenin değişim beklentisinin de çok büyük olduğunu anlatırken, kadınlara yönelik olarak, “Erkek taklidi siyasetçi olmayın. Sizden beklenen, nüfus kâğıdınızda yazdığı gibi bir kadın olmanızın ötesinde, toplumda eşitlik için mücadele verebilmeniz” ifadelerini kullandı.
Ağırdır, araştırma kapsamında Türkiye’yi 10 sözcükle tanımlamalarını istediklerinde herkesin bütünüyle 'yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar, rüşvet, adaletsizlik' gibi kavramları gündeme getirdiğini; gelecek hayalinin de 'Adalet, huzur, güven, saygı, vicdan' gibi kavramlar üzerinden anlatıldığını vurguladı.
Ağırdır; “Bu kavramlar üzerinde yeniden düşünmek, siyaseti ve toplumu dönüştürmek gerekiyorsa, bunu yapacak olanlar da kadınlar. Çünkü kadınlar beden, akıl ve gönül üçgeninde hareket etmekte erkeklere oranla çok daha yüksek bir kapasiteye sahip” dedi.