Gündem

'Bayrağın indirilmesi tasvip edilemez, polisimiz gereğini yapmıştır'

İçişleri Bakanı Güler, Diyarbakır'daki BDP kongresinde Türk bayrağının indirilmesi ile ilgili 'Polisimiz gereğini yapmıştır, 5 kişi gözaltına alınmıştır' dedi

02 Aralık 2013 01:33

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) Diyarbakır'daki kongresinde Türk bayrağının indirilmesinin tasvip edilmeyecek bir hareket olduğunu belirterek, "Polisimiz gereğini yapmıştır. 5 kişi gözaltına alınmıştır. Ayrıca başka bir olay nedeniyle 3 kişi daha gözaltına alınmıştır. Adli mercilerce gereği yapılacaktır" dedi.
Güler, Çal Kaymakamlığında gazetecilerin sorusu üzerine BDP Gençlik Meclisi 1.Olağan Kongresi'ndeki olayla ilgili "Elbette asla tasvip edilemeyecek bir olaydır, kınıyorum" ifadelerini kullandı.
Milletin bayrağına tahammül edemeyen insanların, demokratik siyaset yapmalarının esasen de mümkün olmayacağını vurgulayan Güler, BDP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grup olarak temsil edilen, Anayasa'ya bağlılık yemini etmiş bir parti olduğa işaret ederek, şöyle konuştu:
"Meydana gelen bu olayla ilgili olarak parti içerisinde gerekli disiplin işlemleri yapmaları lazım. Bizim birlikte yaşama iradesini sürdürmemiz lazım. Anayasamız bunu emrediyor. Birlikte, beraberlikte bereket vardır, hayır vardır. Ayrılıkta da mutlaka azap vardır. Bu böyle bilinmelidir. Türkiye'nin gücü, bütün farklılıklarını, zenginliğe, fırsatlara dönüştürerek bir arada yıllarca yaşamayı başarmış olmasından geliyor. Bizim birliğimiz beraberliğimiz en büyük gücümüzdür. Hangi eksiklikler hangi talepler olursa olsun bunların demokratik alanda, meşru zeminde ait olduğu platformlarda sürdürülmesi lazım. 
Elbetteki siyasi partilerin faaliyetleri ile ilgili olarak gerek Anayasa'da gerek siyasi partiler kanununda öngörülmüş kurallar var. Buna herkesin uyma mükellefiyeti var. Bunu ifade ediyorum. Özellikle son demokratikleşme paketinde hem siyasi partilerin teşkilatlarının kurulmasına ilişkin, propaganda faaliyetlerine ilişkin çok önemli gelişmeler yapıldı. Yeni siyaset alanlarında düzenlemeler yapıldı. Türkiye'de meşru siyaset yapmak için bütün yollar açıktır. Bu hareket gerçekten tasvip edilmeyecek bir harekettir. Polisimiz gereğini yapmıştır. 5 kişi gözaltına alınmıştır. Ayrıca başka bir olay nedeniyle 3 kişi daha gözaltına alınmıştır. Adli mercilerce gereği yapılacaktır."
 

"Değişik yorumlarla istikrarı bozmanın bir anlamı yok"

 
Bakan Güler, ulusal bir gazetede "Cemaat dershanelerine irticacı fişlemesi" başlığıyla yayımlanan belgelerle ilgili soru üzerine, "Türkiye bir hukuk devletidir. Gereğini yapar. Bunu geriye doğru sardırarak oradan değişik yorumlarla istikrarı bozmanın bir anlamı yoktur. Bunların iyi niyetli çabalar olduğuna inanmıyorum" dedi.
Güler, dershanelerle ilgili tasarı hakkında soruşu şöyle yanıtladı:
"Tasarı ortaya çıksın bakalım. Tasarı üzerinden ayrıca değerlendirilir. Ortaya çıkan tasarı hakkında herkesin, siyasi partilerin yorum yapma hakkı olacaktır. Yarın Bakanlar Kurulunda Milli Eğitim Bakanlığımızın hazırladığı tasarı taslağı gündeme gelecek. Gelirse üzerinde konuşulur ve kanuni gereği yapılır. Tabii ki Türkiye hukuk devleti olduğu için Anayasa'ya aykırı bir düzenleme yapılamaz. Evrensel hukukun ve anayasanın öngördüğü ilkelere aykırı düzenleme yapıldığı zaman zaten bunun anayasal yargısı, yasama yargısı vardır. Onlarla ilgili gerekli incelemeler yapılır."
 

Anayasa çalışmaları

 
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Güler, bu konuda sonuç alınamamasına ilişkin şu eleştirileri dile getirdi:
"İhtilaller zamanında mı bu anayasayı yapacağız? Keşke biz bunu becerebilseydik. Yönetmelik gibi anayasa yapıyor darbeciler, biz oturup kendi aramızda anlaşıp bir anayasa yapamıyoruz. İlla da 550 milletvekili üzerinde mutabık kalacak diye bir şey yok. Zaten mutabık kalacağına çok inanmıyorum. Mutabık kalacağı, anayasanın değişmez ilkeleri vardır. Vatan, milletin bekası söz konusudur. Bayrak, bir vatandır, bütünlüktür. En azından  367'yi geçen bir iradeyi, bir parti, iki parti veya üç parti kendi içerisinde  sağlayabilir. Böyle bir anayasa yapılabilir. Bu da böylesine büyük bir ihtiyaçtır."
 

"Siyasi istikrar sürsün"

 
Güler, Türkiye'nin geçmişte birçok sıkıntılar yaşadığını ama bugün kabına sığmayan çok iyi yapıya doğru gittiğini belirtti.
Türkiye'nin, son 10 yılda krizlere rağmen birçok konuyu aştığına dikkati çeken Güler, şöyle devam etti: 
"Başbakanımız her defasında, 'Nereden nereye geldik' diyor. Bunun da temelini teşkil eden, istikrar ve güvendir. İstikrar olmadan hiçbir şey olmaz. Adam önünü görecek arkadaş. Koalisyon hükümetlerinde ben valilik yaptım. Koalisyonun ortağı olan siyasi partilere bir şey diyeceğim yok da ama iş tutma konusunda vallahi diyeceğim çok şey var. Kim gelirse gelsin de hep tek başına iktidar olsun. Başka da bir şey olmasın. Şimdi güçlü iktidarlarla karar alıcı mekanizmalarda çabuk, etkin karar alacağız. Eğer hesabını iyi yapmamışsa millette hesabını sandıkta soracak. Onun için bu dönemler güçlü karar almayı gerektiren dönemler. Türkiye'de ne zamanki tek parti iktidarları olmuş, belli olanlarda hamle yapılmış."
 

Terörle mücadele ve çözüm süreci

 
Güler, kalkınma için önemli bir şartın da huzur ortamı olduğunu dile getirerek Türkiye'nin terör nedeniyle manevi kayıpların yanı sıra çok büyük maliyetlerle karşılaştığını ve bu kaynakların, kalkınma için harcanabilmiş olması halinde Türkiye'nin bugün çok farklı bir noktada olabileceğini anlattı.
Terörün, sadece güvenlik politikalarıyla çözülemeyeceği gibi bunun sürdürülebilir de olmadığını belirten Güler, "Demokrasi ile bu işi götüreceksiniz. Demokrasi artık çok gelişti" ifadesini kullandı.
Güler, bu alanda demokratikleşme paketleriyle önemli adımlar atıldığını, siyasette, teşkilatlanmadan propagandaya kadar birçok alanda yenilikler getirildiğini ifade ederek şunları kaydetti:
"Gel kardeşim siyasetini meşru alanda yap, siyasi platformlarda yap. Silahla falan olmaz bu iş. Çünkü, bunun sürdürebilirliği yok. Yapmaya kalkarsan devlet buna izin vermez. Düşen acılar toplumsal ayrışmayı daha keskin hala getiriyor. Duygusal kopuşlara sebep oluyor. O halde bunu birliğe beraberliğe dönüştürmek lazım. Yani beraber yaşama arzusunun sabit tutulması lazım. Ayrılıkla bölünmeyle olmaz, kimseye faydası yok." 
Bakan Güler, konuşmasının ardından Denizli Emniyet Müdürlüğüne 83 araç bağışında bulunan hayırseverlere plaket takdim etti. 

Denizlispor taraftarının kavgada hayatını kaybetmesi

 
Bir Denizlispor taraftarının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan taraftarlar arasındaki kavgaya ilişkin ise olayın üzücü olduğunu ifade eden Güler, sporu bu denli bir şiddet aracı olarak kabul etmenin mümkün olmayacağını söyledi.  
Bunun taraftarlık duygusuna bağdaşan bir konunun olmadığını belirten Güler, "Konunun kanuni gereği yapılmıştır. Failleri ele geçirilmiştir ama üzücü bir olaydır. Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun gereğince de bununla ilgili idari valiliğimizce, adli işlemlerde Cumhuriyet savcılığımızca yürütülecektir" dedi.