T24 - Son Ergenekon operasyonunda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan gazeteci İklim Bayraktar, Teke Tek'te Fatih Altaylı'ya konuştu. Bayraktar, Muharrem İnce ve Deniz Baykal'la yaptığı görüşmelere ve basına yansıyan "taciz" iddialarına açıklık getirdi.
İklim Bayraktar "Bu olayı sadece Gürsel Tekin'e anlattım. O Soner Yalçın'a söylemiş, o da telefonla bana sordu. Olay dinlenen telefonlardan ortaya çıktı. Olayı ortaya çıkaran ben değilim, ben bu olayı kapatmak istedim" dedi. Habertürk gazetesinde yer alan haber şöyle:
CHP Grup Başkanvekili ince ile CHP Kurultayını takip ettiği sırada tanıştığını kaydeden Bayraktar, şunları söyledi: "Görüşme medyaya 'içip içip kapısına dayandı' diye yansıdı, bu yanlış. Bu iddiayı bir sabah uyandığımda Akşam Gazetesi'nde okudum. Onu, yayınlayanlara sormak lazım. Bir gece beni aradı, telefonda sesi tuhaftı. 'Konuşmamız lazım neredesiniz?' dedi, eve davet ettim. Bir gazeteci herkesle konuşamaz mı? Ev olmaz eve çıkamam dedi. Şahsi arabasıyla oturduğum sitenin kapısına kadar geldi. Arabada konuştuk. Eşim de dışarıda bekliyordu. Kendisi alkollüydü. Çok üzgün olduğunu, hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Kılıçdaroğlu'nun MYK toplantısında birtakım sözler söylediğini bunu haber yapmamı istediğini söyledi. Ben de bu haberin CHP'yi yıpratacağını bunun faydası olmayacağını söyledim. 'Haberi yapmam' dedim. Sonra eşim arabaya bindi kahve aldık. İçirdik, biraz daha konuştuk, sonra evine götürdük arabasını park ettik, sonra evimize geldik."
Bayraktar, İnce'nin daha önce de kendisine birtakım haberler verdiğini ama bunları yayınlamadığını, kendisine AKP'li biri ile ilgili bir bilgi verdiğini, İnce'nin daha sonra bu kısmı doğruladığını ancak Kılıçdaroğlu ile ilgili sözlerini ise yalanladığını söyledi.
Bayraktar, İnce'nin MYK toplantısıyla ilgili aktardığı konunun bugün açıkça dillendirilen ana dilde eğitim ve Kürt sorunu ile ilgili konular olduğunu da sözlerine ekledi.
'BAYKAL'A 'SİZİN KAFANIZ MI GÜZEL' DEDİM'
Bayraktar, Deniz Baykal'la görüşmesinin Muharrem İnce'yle yaptığı görüşmeden iki gün sonra gerçekleştğini söyledi. Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısıyla yaptığı konuşmayla ilgili Baykal'la mülakat yapacağını kaydeden Bayraktar, "Söz konusu olayı anlatmak kolay değil. Bunu eşimle paylaştım. Eşim, 'Kendileri utansın ama CHP'de ulaşabileceğin en yetkili isim kimse ona anlat. Olay kapansın' dedi. Ben sıradan bir insandan ya da Meclis binası dışında yine kendisinden bunu görseydim çok daha farlı davranabilirdim. Ama Meclis binasındayım, dışarıda gösterebileceğim tepkiyi ona gösterseydim, beni bağırıp dışarı atacaktı. 'Sizin kafanız mı güzel' diyebildim ve odayı terk ettim. Ancak onu diyebildim. Bunu söyleyince 'Sen çok agresifsin' dedi." şeklinde konuştu.
Bayraktar, söz konusu olayın "bedensel taciz değil, sözlü taciz" olduğunu kaydetti.
Olaydan sonra Gürsel Tekin'e giderek durumu anlattığını dile getiren İklim Bayraktar, "Gürsel Bey'e bu olayı yüz yüze anlattım. Anlatırken de söze 'ne Odatv, ne muhabirlik, ne gazetecilik önemli değil, ben bir kadın olarak bir anne olarak geldim' dedim. Daha binadan çıkmadan Soner Bey aradı. 'Gürsel Bey aradı bir şeyler söyledi, doğru mu?' dedi. 'Evet doğru' dedim. 'Ben böyle bir konuyla muhatap olmak istemezdim ama benim elimde değil. Hiçbir şekilde haber de olmasın. Barış Pehlivan, Odatv'nin genel yayın yönetmeni de arayınca insanı etik davrandığına bile pişman eden bir durum "Soner Yalçın'ın kendisine bu olayla ilgili teşekkür ettiğini aktaran Bayraktar, "Soner Yalçın, 'İyi ki yüz vermemişsin, 2 gün sonra Halk TV görüşmem vardı' dedi ve aramızda Halk TV için hatun sipariş etti şeklinde yorumlar yapılabilirdi gibi bir konuşma geçti" dedi.
GÜRSEL TEKİN'E ANLATTIM
Eşimle konuştuktan sonra ertesi gün olayı yüz yüze Gürsel Tekin'e anlattım. "İki gün arayla hoş olmayan şeyler yaşadım" diye anlattım. Muharrem bey olayını da anlattım. "Sizin bilmeniz gerektiğinizi düşündüm" dedim. Kötü bir şey mi yaptım? O gün kapattık bunu. Şimdi 1.5 ay geçti o olayın üzerinden.
SONER YALÇIN ARADI
Gürsel Tekin'in odasından aşağıya inene kadar ve çantamı alana kadar o sırada telefonum çaldı. Soner Bey aradı. Çok şaşırdım, çok üzüldüm. "Gürsel Bey aradı, doğru mu bunlar" diye sordu. Ben kendi bilsin diye söylemiştim Gürsel Bey'e. Ben "Tüh yine bana böyle bir şey oldu, sevdiğimiz parti içinde böyleleri de var" deriz... Bu CHP'nin problemi. "Size vatandaşlık görevi olarak söylüyorum" dedim. Soner Bey'in telefonları dinleniyormuş, bunu biliyor olması lazım. Bu duruma gelmeme sebep oldu. Ben kimseye söylemedim. Bu ortaya çıkmazdı ama bana telefonda sorulduğu için ortaya çıktı. Savcılık kayıtlarında, konuşmama, "Sizinle ilk konuşmama böyle başlamak istemezdim" diye başlıyorum.
DENİZ BEY'DEN DAHA CAZİPİNİ BULAMAZ MIYDIM: Ben ne kişileri ne kurumu ne kendimi zedelemek istemedim. Haklıyken Savcılığa suç duyurusunda bulunmadım. Bunu yapsaydım basın bülteni yayınlamak gibi olurdu. Hala nasıl benim ajan olduğumu düşünüyorlar. Burada mağdur olan benim. Beni bile koruyamazsa CHP ile olan düşüncelerimi gözden geçireceğim. Niye zarar vermek isteyim, ne çıkarım olabilir. Zarar vermek istesem kendim açıklardım. Komplo kurmak isteseydim Deniz beyden daha cazip birini bulamaz mıydım. Böyle şantaj olur mu, ne ses kaydı var, ne görüntü var?
İNCE'NİN AVUKATI: DAVA AÇTIK
Öte yandan programa telefonla bağlanan Muharrem İnce'nin avukatı Haluk Pekşen, "Hanımefendinin açıklamaları kamuoyunu aydınlatıyor memnunuz bundan" dedi ve "Hanımefendi hakkında suç duyurusunda bulunduk. Biz de gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.