Ekonomi

Batman Ticaret Odası Başkanı anlattı; işsizliği nasıl önleyecekler, çatışmalar ekonomiyi nasıl etkiledi?

"Huzur ve güven ortamı olsaydı büyük illerin sanayi ve ihracatını geçerdik"

05 Şubat 2017 21:50

Batman Ticaret ve Sanati Odası (BATSO) Başkanı Abdülkadir Demir, kentteki ekonomik gelişmeleri, ticari yaşamı, odanın yürüttüğü çalışmaları ve çatışmaların kent ekonomisine etkisini değerlendirdi. "İşsizliği bitirmek adına tekstile ağırlık veriyoruz" diyen Demir "Tabii gönül arzu eder ki Batman sanayi sektörüyle öne plana çıksın. Dikkat ederseniz biz Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içerisinde de tekstil firmalarına yer vermişiz. Aslında tekstil, OSB içerisinde olmaması gereken bir sektördür. Ama işsizlik oranlarını düşürmek adına tekstile de yer veriyoruz" ifadesini kullandı. Demir, "Tekrar dönüyoruz huzur ve barış ortamına geliyoruz. Eğer huzur ve güven ortamı olsaydı emin olun biz çok büyük illerin sanayi ve ihracatını geçerdik" diye konuştu.

Batman’da 30 yıla yakın bir geçmişi olan Batman Ticaret ve Sanayi Odası (BATSO), kapılarını T24'e açtı. Demir’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: 

Göreve ne zaman geldiniz ve bu süreç boyunca hangi projeleri hayatta geçirdiniz? 

2013 yıllında göreve geldik ve yönetim kurulu olarak ilk dönemimiz. Odamızın 30 yıla yakın bir geçmişi var. Hedefimiz, gayemiz 30 yıldır yapılmayanı, seçilme süreci içerisinde yapmaktır. Muvafık olduk sanırım. Hakikaten çok şey yaptık. Neydi yaptıklarımız? Batman merkezde güzel yeni bir hizmet binası yaptık. Türkiye’nin ilklerinden olan elektronik imza ve arşive geçtik. Bu uygulama bizim dışımızda sadece bir kaç odada var. Daha önce BATSO, kötü bir isimle yani belge satan oda olarak anılıyordu. Seçilmeden önce en büyük taahhütlerimizden biri de belgelerden ücret almayacağımız yönündeydi. Ve göreve geldiğimiz günden bu yana hiçbir belge için para almıyoruz. Sanırım bu da Türkiye’nin ilklerindendir. Çünkü hakikaten bir oda için belge ücreti uygulaması ciddi getiridir. Göreve geldiğimiz de akredite oda değildik, akreditesi olan 5 yıldızlı entegre oda olduk. Yine her yıl Türkiye’deki tüm web sitelerini tarayan üniversitelerin de içinde olduğu Türkiye Girişim Uzmanları bizi arayarak oda olarak seçimlerde finale kaldığımızı söylediklerinde bunun ne olduğunu da bilmiyorduk aslında. Bu kuruluştan elektronik ortamda en çok üyelerini bilgilendiren tasarım yapan ve aktif çalışan sayfa olarak Türkiye birincisi olarak ödül aldık. Bizimle finale kalan YSK’yı geçerek Türkiye birincisi olduk. Bunlar yeterli mi? Elbette değil. Batman’da bir gümrük binamız vardı eski TPAO’nun geçici olarak verdiği bir binaydı. Ve gümrük sahamız olmadığından dolayı ithalat yapmıyorduk. Oda olarak dönemin Gümrük Bakanı ile görüştük ve Batman’a yeni bir gümrük sahası kazandırdık. OSB’nin içerisinde bulunan gümrük sahası da bu yıl hizmete açılacak. Yapacaklarımız bitmedi ama çok mesafe kat ettik. Şimdi Allah izin verirse bu yıl bunu ilk defa sizinle paylaşıyorum, BATSO adına okul öncesi bir okul açacağız. Kültürümüzde ve dinen de çok yeri olan Batman’ın en büyük mahallesinde büyük bir taziye evi yaptık. BATSO adına ama BATSO’dan para koymadık. Yönetimimiz, üyelerimiz ve dostlarımızla beraber yaptık. İlimizin spor takımlarına destek sunduk. Diğer odalarla iki lise yaptık. Kimi STK’larla bin 600 öğrenciye burs verdik. Yeni dönemde yatırımcılarımızı dünya ile buluşturmak adına fuar ve tanıtım günlerine katılarak bu çalışmalara ağırlık vereceğiz. 

Kentte ticari yaşamda ön plana çıkan sektörler veya yatırımcının tercih ettiği sektörler hangileridir? Ve bu alanlarda yaşanan sorunlar, çözüm önerileriniz nelerdir?

Batman genç nüfus oranında Türkiye üçüncüsü; zaman zaman da ikinci oluyor. Ama hep ilk üçte. Üzülerek söylüyorum, kentimiz işsizlikte de ilk üçte. Hem genç nüfus var hem de işsizlik. Şuan Batman Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 75 firma faaliyet gösteriyor. Bunun dışında tekstil kentimiz var. 7 firmamız da burada faaliyet gösteriyor. OSB’de 29 gıda, 29 inşaat, 19 tekstil firmasının yanı sıra mobilya, kağıt ve eğitim firmaları bulunuyor. Şuanda gıda ön plana çıkıyor. Fakat biraz da işsizliği bitirmek adına tekstile ağırlık veriyoruz. Tabi gönül arzu eder ki Batman sanayi sektörüyle öne plana çıksın. Dikkat ederseniz biz OSB içerisinde de tekstil firmalarına yer vermişiz. Aslında tekstil, OSB içerisinde olmaması gereken bir sektördür. Ama işsizlik oranlarını düşürmek adına tekstile de yer veriyoruz. Ve şuanda bizim OSB’miz dolu. İlave olarak 2 bin dönümlük araziyi kamulaştırmak için müracaatımız var. Tabi bu da yeterli değil ikinci bir OSB için çalışmalarımız var. Şuanda 160 yakın bizden yer bekleyen firmamız var. Yatırımcının farklı farklı sektörlerde talebi oluyor. Ama bizim arzu ettiğimiz daha çok tekstili oluyor. 

Şuanda sıkıntılardan bir tanesi de tekstil sektöründe kendi yerel firmalarımızın azlığıdır. İstanbul’dan bilinen kurumsal kimliği olan firmalar malları diktirip tekrar geri götürüyor. Tabi bu da maliyetini yükseltiyor. Sektörlerin temel sorunu yerel markalarımızın olmamasıdır. Kendi yerel markalarımızı oluşturursak iyi olur. 

Sanayileşmede kentteki durum nedir?

Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Buradaki bazı firmaların bir kaç çeki ödemediği için hacize maruz kalmış, sicilleri bozulmuş. Şimdi yeniden bir sicil affı geliyor. Bu firmaların af kapsamına girecek olması güzel bir gelişme olur. Biliyorsunuz Batman, petrolle öne çıkan bir il. Sadece kentimiz değil bölgeden çıkan petrol Türkiye’deki tüketimin yüzde 4’nü karşılıyor. Petrole dayalı yan bir sektörümüz yok. Aslında Batman’da mutlak anlamda olması gerekiyor. Petrolle dayalı yan sektörün olması için ciddi bir maliyet gerekiyor. Daha önceki barış ortamı devam etseydi bu mümkün olabilirdi. Biliyorsunuz dünya da bu böyledir. Yatırımlar huzurun olduğu ortamlarda gelişiyor. Hakikaten beklemede olan yatırımlar var. Belki haklı olarak beklemedeler. Bu çatışma ortamı hep hayatımız da olacak mı? Hayır, mutlak hayatımızdan çıkması lazım. Ne olursa olsun huzur ve barış ortamının tahsis edilmesi gerekiyor. İnsanın her şeyi olabilir ama huzuru yoksa hiç bir şeyi yoktur. Petrolle dayalı yan sektörler o zaman gelişir. Bugün için uzak görünüyor. 

Çatışmalı sürecin yeniden başlaması kentteki ekonomik yaşamı nasıl etkiledi?

Türkiye’nin içerisinde bulunduğu savaş durumundan elbette etkileniyoruz. Etkileniyoruz ama yatırımdan vazgeçmiyoruz. Hükümet de yatırım yapılması adına çaba sarf ediyor. Yeterli midir? Elbette değildir. Çünkü hakikaten sıkıntılar var. Ben daha önce bakanların da bulunduğu toplantılar da dile getirmiştim. Sadece Batman’da değil bölgede işsizliği önlemek için tekstil kentleri oluşturmamız lazım. Tabi barış sürecinin öncesine ve sonrasına bakmak lazım. Barış sürecinde baktık ki inanılmaz bir talep var. Gerçekten o süreçte 70’ten fazla başvuru vardı. Dışarıdan ciddi firmalar buraya yatırım yapmak için geldiler. Önemli bir yer tahsis edilen projesi başlayan ama hala başlamayan ciddi bir iplik fabrikası var. Peki, bugüne baktığımız da bu ilgi bitti mi? Değil ama insanlar eskisi kadar heyecanlı değiller. Bölge insanı yatırım yapmaktan vazgeçmiş değil. Fakat dışarıdan taleplerin azaldığını düşünüyorum. Çatışmalı dönemlerde istesek de istemesek de yatırımcı, esnaf ve halkhuzursuz ve bu kentteki ekonomiyi de etkiliyor. Her şeye rağmen yatırımların durmaması gerekiyor. Eğer biz her şeyden vazgeçersek tam da birilerinin istediği olur. Dünyanın birçok muktedir güçleri içten içe Türkiye’yi bitirmek adına ciddi gayretler içerisindedirler. Bunları her gün yaşıyor ve görüyoruz. Bu böyle olmaz tabi devletin de PKK’nin de bilmesi gerekiyor. Öldürmekle, bomba patlatmakla bir yere varılmaz. Eğer öldürmekle olsaydı 40 yıldır biterdi. 14 polis öldürdün bitti mi? 5 PKK’li öldürdün bitti mi? Bitmiyor. Olan bize oluyor. Rivayettir ama hep anlatırım. Bir köye bizim Ilısu Barajı gibi baraj yapılıyor. Kapaklar açılıyor. Barajın etrafındaki köyleri boşaltın diyorlar. Herkes evini boşaltıyor. İmamdan tık yok. Köylü diyor imam sen niye toplanmıyorsun. İmam Allah’ın evini terk etmem Allah bir çaresine bakar diyor. Köylü iyi diyor köylüler taşınıyor. Bir süre sonra su caminin avlusuna kadar yükseliyor. Köylü bir daha imamın yanına gidiyor. İmam yine aynı cevabı veriyor ve camiyi terk etmiyor. Son olarak sular yükseliyor ve imam ölüyor. Rivayet ya öbür tarafta imam diyor ki ya Rabbim bunun mükafatı bu mu olmalıydı. Allah u Tela diyor ki ben sana defalarca elçi gönderdim diyor. Şimdi bu Iraklılar, Suriyeliler, Libyalılar bize elçi değil mi? Bugün bize avuç açan, 2 TL ekmek parası isteyen insanlar bizim gibi zengin değil miydi? Onların da otelleri, restoranları ve arazileri vardı. Ne oldu peki? Ders çıkartmamız gerekmiyor mu? Bunlar elçi değil mi bize. 

Açıklanan teşvik paketlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İl olarak altıncı bölgede bulunduğumuz için bölgede olmanın bütün avantajlarını kullanıyoruz. KOSGEB ve DİKA destekleri var. Bankalarla ortaklaşa sanayi ve ticaret odalarıyla bir nefes projesi başlatıldı. Birçok odanın yapamadığı ciddi bir katkı sağladık. Daha çok üyemize ulaşmak için gücümüz oranında 500 bin TL ile katıldık projeye. Öte yandan 26 il içerisinde cazibe merkeziyiz. Sanırım bir grup oluşturuyorlar ve biz Diyarbakır’a bağlıyız. Tabi cazibe merkezlerinin net programları ortaya çıkmadı. Ama güzel şeyler olacağını düşünüyorum. Burada fabrika açacak firmalara destekler var. Batıdan bölgeye yatırım yapacak firmalara ayrıca destek verilecek ve birçok avantaj sağlanacak. Tekrar dönüyoruz huzur ve barış ortamına geliyoruz. Eğer huzur ve güven ortamı olsaydı emin olun biz çok büyük illerin sanayi ve ihracatını geçerdik. Örneğin bizim 2015 yılında 100 milyon dolar civarında bir ihracatımız var. Bu sadece küçük bir fabrikanın ihracat ettiği bir rakamdır. Açıldığımız Irak ve Suriye’dir. Şimdi bu iki ülkede de savaş olunca dolaysıyla bizim ihracatımız da kesilmiş oluyor. Kökten kesilmedi elbette ama çok zayıf gidiyor. Biz de paketin içeriğinin tam olarak bilmiyoruz. Paketle ilgili her bölgenin grubu kendi aralarında toplantı yapacak. Bilgi aldığımız kadarıyla o ilin ve o bölgenin şartlarına uygun nasıl bir yatırım olacağı, örneği hayvancılığa, sanayiye veya tarıma uygun olan illere göre bir koşullandırma yapılacağını düşünüyorum. Tam olarak bilemiyoruz ve elimize geçen bir belgede yok ama daha çok bölge insanın faydalanacağı bir paket olur diye düşünüyorum ki olması gereken şey de budur. Beklentimiz bu yönde. Bu da biraz nefes aldırır rahatlatır. 

Esnafa “Nefes Kredisi Projesi” hakkında neler söylemek istersiniz?

Nefes Kredisi Projesi için üyelerimize baktığımız da talebin çok olduğunu görüyorum. Çok mu iyi bir kredi? Değil ama gönül arzu eder ki faizsiz olsun ve ödemesi bir yıl olsun. Lakin her şeye rağmen talebi görüyoruz ve biraz nefes aldırır diye düşünüyorum.