Eşinden şiddet gören Azerbaycan asıllı Türk vatandaşı 28 yaşındaki Elmira D., "Ne kadar eğitimli olursa olsun başta öğretmen olan eşim, avukat, savcı, polis Türkiye’de erkeklerin neredeyse hepsi aynı. Ben artık kendime çocuklarımla yeni bir yaşam kurmak istiyorum. Kabus gibi peşimde gezen bu adamdan kurtulmak istiyorum" dedi.
Antalya’da yaşayan Azerbaycan asıllı Türk vatandaşı 28 yaşındaki Elmira D., 2 çocuğunun babası olan, özel okulda matematik öğretmeni eşi 33 yaşındaki A.H.D.’den şiddet gördüğü ve sürekli kendisini takip ettiği gerekçesiyle yaptığı başvurunun ardından koruma kararı aldırdı.
Doğan Haber Ajansı’ndan Teslime Tosun’un haberine göre, Elmira D., 8 yıl önce Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nde pedagoji okurken tanıştığı Siirtli A.H.D. ile hayatını birleştirip Türkiye’ye geldi. Burada eşinin karakterinin değiştiğini öne süren Elmira D. şunları anlattı:
"İlk yaptığı şey beni pardösü ve eşarbın içine kapatmak oldu. Gerekçesini de sarışın ve mavi gözlü olduğum için Türkiye’deki insanların beni fahişe zannedebilecekleri olarak gösterdi. Hemen ardından şiddet başladı. Günlerce şiddet gördüm. Her yaptığım suçtu. Her gün onun ve ailesinin aşağılamalarına maruz kaldım. Ben şiddet gördükten sonra, en az 1 hafta ailesi beni eve kilitliyor, her türlü özgürlüğümü kısıtlıyordu."
Çocukları kaçırdı iddiası
Şiddete uğraması sonucu boşanmaya karar verip bir avukata gittiğini, ancak avukatın kendisine "Türkiye’de her Türk erkeği karısını döver. Sen çocuklarını alamazsın" dediğini belirten Elmira D., şöyle devam etti:
"Sonuçta çareyi bugün 7 yaşında olan M.H. ile 5.5 yaşındaki kızım M.S.’yi yanıma alıp, ilk fırsatta Azerbaycan’a gitmekte buldum. Ancak Azerbaycan’a gelip günlerce benim ne yaptığımı izlemiş. Sonunda ortaya çıkıp, beni yeniden kazanmaya çalıştı. Çocuklarımızın bölünmüş bir ailesi olmaması için yeniden denemek istedi. Zamana ihtiyacımız olduğunu söylediğimde, çocuklarımı alıp Türkiye’ye kaçırdı. 2 yıl boyunca çocuklarımı göremedim. Boşanma davası açtım, hiçbir tebligatı kabul etmedi."
Avukat, savcı ve polis yokuşa sürdü
Çocuklarını yeniden görebilmek ve yeni bir yaşam kurabilmek için Antalya’ya geldiğini anlatan Elmira D., eşinin yeniden peşine düştüğünü, her seferinde kendisini bularak patronlarını tehdit ettiğini ve girdiği işlerden ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Son olarak izini kaybettirip bir avukatlık bürosunda tercüman olarak çalışmaya başladığını, ancak bir süre sonra eşinin kendisini yine bulduğunu belirten Elmira D., eşi A.H.D.’nin evine gelerek konuşmak istediğini, ardından cep telefonunu alıp telefonda kayıtlı olanların hepsini aradığını ve 'Benim karımla mı yatıyorsunuz’ diyerek küfür ettiğini, sabaha kadar kendisini dövdüğünü iddia etti. Elmira D. şöyle konuştu:
‘Savcı 'olur böyle şeyler' dedi’
"Ben polis diye bağırdıkça yüzüme yastığı bastırdı. Ölmek üzere bayılınca, bu kez döverek beni ayılttı. Sabah beni bırakıp gittiğinde aile içi şiddete bakan cumhuriyet savcısına gittim, şikayet için. O bana ’Aile arasında olur böyle şeyler’ dedi. Koruma talebi için karakola gittim, polis bu talebimi savcıya 1 hafta sonra gönderdi. Sonra polis bana kızıyor, neden ona soru soruyorum diye."
Darp raporu ve koruma kararı
Karakola şikayetçi olan Elmira D., 16 Temmuz 2014’te Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ticaret Borsası Semt Polikliniği’nden darp gördüğüne ilişkin rapor aldı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu, aynı gün Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Demircikara Polis Merkezi Amirliği’ne yazı yazarak, olayın araştırılıp şikayetle ilgili tespitlerin yapılmasını ve müştekinin kadın sığınma evine yerleştirilmesini istedi.
Antalya 1’inci Aile Mahkemesi, 24 Temmuz’da 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu çerçevesinde A.H.D.’nin; hakaret, şiddet tehdidinde bulunmaması için uyarılmasına, Elmira D.’nin 3 ay boyunca evine, işyerine, okuluna ve yakınlarına yaklaşmamasına karar verdi.
Çocuklarını istiyor
Eşinin ve çocuklarının halen Siirt’te olduğunu, çocuklarının kendisine verilmesi için devletten yardım beklediğini söyleyen Elmira D., sözlerini şöyle tamamladı:
"Ne kadar eğitimli olursa olsun başta öğretmen olan eşim, avukat, savcı, polis Türkiye’de erkeklerin neredeyse hepsi aynı. Ben artık kendime çocuklarımla yeni bir yaşam kurmak istiyorum. Kabus gibi peşimde gezen bu adamdan kurtulmak istiyorum."