Ekonomi

BAŞÇI: DURUM KONTROL ALTINDA DENİZLİ (A.A)

22 Temmuz 2011 23:00

-BAŞÇI: DURUM KONTROL ALTINDA DENİZLİ (A.A) - 22.07.2011 - Merkez Bankası Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı, Türkiye ekonomisinin finansal istikrar ve büyümenin sağlıklı bir şekilde ilerlemesinden ötürü geçmiş dönemlere göre çok daha iyi durumda olduğunu söyleyerek, ''Haddinden fazla endişelenmeye gerek yok. Durum kontrol altında diye net bir şey söyleyebiliriz'' dedi. Başçı, Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen ''10. Ekonomi Yaz Seminerleri' kapsamında verdiği ''Para Politikaları'' konulu konferansın ardından soruları yanıtladı. Kredi risk priminde bir miktar artış olduğu, bunun istihdama etkisinin olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Başçı şöyle konuştu: ''Bu türbülans Kasım 2010'dan bugüne kadar yarım puandan az. Türkiye'de bir etkilenme oldu denebilir. Hangi ülkeyle karşılaştırdığınıza bağlı ama bazı gelişmekte olan ülkeler bizden daha az etkilendi.  Türkiye'de şu anda konuşulan tek konu cari açık. Bunun bir miktar etkisi olmuş olabilir. Şu anda istihdam mükemmel gidiyor. Geleceğe bakmak lazım. Çok sınırlı bir etkiyle istihdam artışını bir miktar yavaşlatabilir, istihdamın artış hızını yavaşlatabilir. Bunu yakından dikkatle izliyoruz.  Biz verilere çeyrekten çeyreğe bakıyoruz. Geçen yılın aynı çeyreğine göre diyoruz ki ekonomi yüzde 15'in üzerinde büyüdü. Önceki çeyreğe göre nasıl büyüdü ona da bakmak lazım. Önceki çeyreğe göre baktığımızda çok hafif bir yavaşlama var. Yüzde 4 küsurlu seviyelerden yılın son çeyreğinde yüzde 1,5 civarında büyüme önceki çeyreğe göre. İkinci çeyrekte biz yatay bir seviyede gidiyoruz. Önceki çeyreğe göre ikinci çeyrekte sıfıra yakın bir büyüme bekliyoruz.''  -''ŞOKLARA DAHA DAYANIKLIYIZ'' Türkiye'nin durumunun geçmişe göre daha iyi olduğunu vurgulayan Başçı, ''Biraz fazla mı iyi acaba? Şu anda geçmiş dönemlere göre karşılaştırılamayacak kadar Türkiye ekonomisi hem büyümenin sağlıklı bir şekilde ilerliyor olması açısından hem de finansal istikrar açısından çok çok daha iyi durumda'' dedi. Yurt dışında daha önce görülmemiş ve düşünülmemiş risk unsurlarının bulunduğuna işaret eden Başçı, şu değerlendirmede bulundu: ''Türkiye geçmişe göre bu şoklara karşı çok daha dayanıklı. Hem mevcut durum açısından, hem politik araçlar açısından, hem de yapılabilecek şeyler açısından, alınabilecek tedbirler açısından çok daha iyi bir noktada. Eskiden alamadığımız tedbirleri şu anda çok rahat bir şekilde alabiliyoruz.'' Başçı, cari açıkla ilgili sorular üzerine iç talebin kontrol altına alınması ve ithalattaki artış eğiliminin yataylaşmasının olumlu işaretler olduğunu, önceki çeyreğe göre ihracattaki artışın da 3. ve 4. çeyrekte devam ederek büyümeye katkı yapmasını beklediklerini ifade etti. Cari açığın ''kademeli bir şekilde, yavaş yavaş düzeleceğini'', yılın son çeyreğinden itibaren bu iyileşmelerin rakamlarda görülmeye başlanacağını kaydeden Başçı, ''Uluslararası Para Fonunun cari açık tahminleri bizim tahminlerimizden daha yüksek. Biz, bu yıl için daha düşük bir cari açık bekliyoruz'' dedi.  Ekonomilerin artık daha önce görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğunu, geçmişte Amerikan kıymetleri için risksiz varlık değerlendirmesi yapılırken bugünlerde ''Acaba 2 Ağustos'ta ABD, vadesi gelen borcunu ödeyebilecek mi ödeyemeyecek mi ?'' sorularının gündeme gelebildiğini anlatan Başçı, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunun konuşulması bile çok farklı bir dünyada olduğumuz gösteriyor ki Avrupa'daki problemleri bir tarafa bırakıyorum. O yüzden böyle bir dünyada yaşıyoruz, bunu bilelim. Ama Türkiye'nin geçmişe göre çok çok daha dayanıklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu şoklara karşı hem mevcut durum açısından, hem politik araçların zenginliği açısından, hem de ileride alınacak tedbirler açısından çok daha iyi bir noktadayız. Burada benim yapmaya çalıştığım şey daha tematik bir yaklaşımla finansal istikrar açısından şu anda Türkiye'nin geçmişe göre çok çok daha iyi olduğu noktası. Bir ikincisi, politik araçlar açısından çok daha zengin olduğu ve yakın zamanda enflasyon raporunu verdiğimiz senaryolardan bir tanesi ki zaten bunu herkes gözlüyor, bizim söylemememize gerek yok.''