T24- Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Silivri’deki hücresinden avukatı aracılığıyla İngiliz haber ajansı Reuters’a verdiği röportajda, askeri disiplinin hapis hayatına adapte olmasını sağladığını, hâlâ terörist bir grubun lideri olmakla suçlanmayı kabullenemediğini söyledi.
Reuters “Hapisteki general mahkeme savaşı için fit kalıyor” başlığıyla verdiği ve Milliyet'te yayımlanan habere göre, “68 yaşındaki general sağlığının yerinde, moralinin düzgün olduğunu söylüyor. Hapse girdiğinden beri formunu düzenli egzersiz yaparak koruyor” dedi. Başbuğ da ajansa, “Asker olarak biz her türlü stres ve zorluğa karşı eğitimliyiz, hiçbir problem yok” açıklamasını gönderdi. Başbuğ kendisini en çok “Ergenekon terör örgütünün aracı lideri olarak TSK’ya sızma suçlamasının” afallattığını belirterek, “Burada televizyon var. Hurşit Tolon (eski 1. Ordu Komutanı) ve Alaettin Sevim (eski Ege Deniz Bölge Komutanı) ile aynı hücredeyiz” dedi. Başbuğ, avukatı dışında ailesiyle görüştüğünü, CHP üyesi parlamenterlerin de kendisini ziyaret ettiğini söyledi.
'En şoke edici av’
Reuters ocak ayında tutuklanan Başbuğ’u “Erdoğan hükümetini islamcı kökenli olduğu gerekçesiyle devirmeye çalışmakla suçlanan yüzlerce askerden en yüksek rutbelisi” olarak tanıttı. Ajans “Ergenekon soruşturmasında yalnızca askerler değil, gazeteciler ve akademisyenler de dahil yüzlerce kişi tutuklandı ancak 2008-2010 arasında genelkurmay başkanlığı yapan Başbuğ kuşkusuz en şoke edici av oldu” yorumunu yaptı.
Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, suçlamaların tutarsızlıklarla dolu olduğunu, mahkemenin müvekkili hakkında serbest yargılanma kararı alacağına inanmadığını ifade etti. Reuters ise, “Sanıkların delillerle oynama riski yıllarca önce işlendiği söylenen suçlarda bile uzatılmış tutukluk süreleri için bahane olarak kullanılıyor” yorumunu yaptı.
Reuters, Ergenekon soruşturmasının başta “darbelerden sonra demokrasinin yeşermesini isteyen halk tarafından umutla karşılandığını ancak dava ilerledikçe ve özel yetkili savcılar tutuklamaları hüküme çevirmekte zorlandıkça kamuoyu görüşünün de ikiye bölündüğünü, bazı kesimlerin Ergenekon’un muhalefeti susturma aracı olarak kullanıldığını düşündüğünü” yazdı.