Gündem

Başbakanlık kaynakları: Binali Yıldırım "Esad muhatap alınabilir" demedi

Başbakan’ın soruya açıkça "Esed’in muhatabı Suriye muhalefetidir" diye cevap verdiği belirtildi

20 Ağustos 2016 20:26

Suriye konusunda açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, "Bugün ABD de Rusya da biliyor ki uzun vadede Esed'in toparlayıcı olması, birleştirici olması pek mümkün gözükmüyor. Geçiş için oturulur, konuşulur, yani bir suhulet içerisinde bir geçiş sağlanabilir. Biz Suriye'nin geleceğinde PKK da DAEŞ de Esed de olmamalı diye düşünüyoruz, buradaki huzurun tam olarak sağlanması için. Fakat istesek de istemesek de şu anda aktörlerden biri Esed'dir" dedi. Başbakan Yıldırım'ın "Geçiş sürecinde Esed muhatap alınabilir" dediğini aktaran Reuters'ın haberindeki bu ifadeye ise düzeltme geldi. Başbakanlık kaynakları, Yıldırım’ın, "Esed muhatap alınabilir" diye bir ifade kullanmadığını açıkladı.

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul'da yabancı medya temsilcileri ile yabancı dilde yayın yapan yerli medya kuruluşlarının temsilcilerini kabul ettiği görüşmede çarpıcı açıklamalar yaptı. Saat 10.15'te başlayan görüşme yaklaşık 2 saat sürdü.  Yıldırım, Suriye sorununun artık Suriye'nin, bölgenin sorunu olmaktan çıkarak, küresel bir yara haline geldiğinin altını çizerek, bugüne kadar 500 binden fazla masum, genç, yaşlı, kadın, erkeğin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Yıldırım, "2 gün önceki Ümran bebeğin o halinden insanlık utanmalı. Hiçbir şey o çocuğun geleceğinden daha önemli değil. Aynı şekilde Aylan bebek bugün herkesin hafızasına kazındı. O halde bu aymazlığa daha ne kadar devam edilecek? Bu sorunun mutlaka sorulması ve mutlaka 1 saniye bile kaybetmeden adım atılması lazım" diye konuştu.

Suriye'de birçok ülkenin sorunun çözümü için "Biz de varız" dediğini, orada bulunduğunu veya dışarıdan konuştuğunu dile getiren Yıldırım, sorunun asıl muhataplarından birinin Suriye ile 911 kilometre sınırı olan Türkiye olduğunu söyledi. Yıldırım, Irak'ın, benzer istikrarsızlık içinde olduğu için Suriye meselesine fazla katkısının beklenmediğini, güneyde Suudi Arabistan, doğuda İran'ın bulunduğunu, Ürdün ile Lübnan'ın da Türkiye gibi Suriye'yi terk etmek zorunda kalanların sığındığı ülkeler olduğunu kaydetti.

 

“Burnunu sokmayan kalmadı”

 

Bu ülkelerin yanı sıra bölgede ABD'nin öncülüğünde oluşturulan koalisyon güçleri bulunduğuna değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Daha sonra da Rusya... Onlar da işin içine girdiler. Dolayısıyla yani işe burnunu sokmayan kimse kalmadı, ama çözüme gelince herkes elinin ucuyla tutuyor ve insanlar ölmeye devam ediyor, çözüm de bir türlü gelmiyor. Şimdi biz diyoruz ki 'Artık bu akan kan dursun. Bebekler, çocuklar, masum insanlar ölmesin. Rekabet edecekseniz süper güçler, başka yerde rekabet edin, insanların hayatı üzerinde rekabet olmaz. O yüzden Türkiye olarak önümüzdeki 6 ay içerisinde daha bölge ülkesi olmanın ve tehlikenin daha da büyümemesi adına daha aktif olacağız eskisine göre. Bu ne anlama geliyor? Bu, Suriye'nin hiçbir şekilde etnik temelde bölünmesine izin vermemek anlamına geliyor. Türkiye için çok hayati öneme sahip konunun birisi budur. İkincisi de yönetişimin etnik temele dayalı olarak oluşturulmaması. Yani herhangi bir etnik grubun inisiyatifiyle yönetimin, bütün Suriye'yi yönetecek yapıya izin verilmemesi. Zaten Suriye'de yaşanan sorunun kaynağı bu. Yıllardan beri ülkede temsil problemi var. O halde bütün Suriye'de yaşayan Arap, Kürt, Nusayri, hepsinin bütün etnik grupların temsil edileceği toprak bütünlüğünü esas alan bir yönetim şeklinin oluşturulması. Bunlar esaslar. Detayları, kim olacak, kim olmayacak bu konuda BM'nin kararı var. Cenevre'de yönetim yapısında kimler olacak, kimler temsil edilecek bunların hepsi belli.

 

“Geçiş içinde oturulur konuşulur”

 

Soru 'Esed olacak mı olmayacak mı?' 500 bin insanın kanına girmiş. Uzun vadede Esed'i Suriye taşıyabilir mi? Asla taşıyamaz. O insanların, ölen insanların yakınları gördüğü zaman ne diyecek 'Benim anamın katline sebep olan, çocuklarımın ölmesine sebep olan, yuvamızı başımıza yıkan bu idare ile biz nasıl yaşayacağız, nasıl geçineceğiz?'... Bu soruyu hep soracaklar. Bugün ABD de Rusya da biliyor ki uzun vadede Esed'in toparlayıcı olması, birleştirici olması pek mümkün gözükmüyor. Geçiş için oturulur, konuşulur, yani bir suhulet içerisinde bir geçiş sağlanabilir. Biz Suriye'nin geleceğinde PKK da DAEŞ de Esed de olmamalı diye düşünüyoruz, buradaki huzurun tam olarak sağlanması için. Fakat istesek de istemesek de şu anda aktörlerden biri Esed'tir. Diğer etnik gruplar da kendi çapında mücadele etmektedir. PYD unsurları, DAEŞ unsurları, diğer örgütler, rejim yanlıları... Bir şekilde ABD, Rusya, Türkiye, İran, diğerleri de çözüm adına orada varlıklarını sürdürmekteler."

 

“Muhatap alınır denilmedi”

 

Reuters ajansı, Yıldırım'ın açıklamalarına ilişkin geçtiği ilk haberde, Başbakan'ın "Geçiş sürecinde Esed muhatap alınabilir" ifadesini kullandığını bildirdi. Ancak daha sonra konuşmanın genişletilmiş halini geçen Reuters bu ifadeye yer vermedi. Yıldırım’ın yabancı basınla yaptığı görüşmeye ilişkin Başbakanlık kaynaklarından da açıklama yapıldı. Açıklamada, Başbakan Yıldırım’ın, "Esed muhatap alınır" diye bir ifadesinin olmadığı; Başbakan’ın soruya açıkça "Esed’in muhatabı Suriye muhalefetidir" diye cevap verdiği belirtildi.