Edip Akbayram, "Başbakan sanatçıları sabah kahvaltısına davet etti. Beni de çağırdılar. Katılmayacağımı söyledim. Bir hafta sonra; 2006-2007-2008 ve 2009 defterlerinin, Gelirler Başkontrolörlüğü'nce incelemeye alınacağı bildirildi. Böyle bir şey olur mu?" dedi.
Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisi (UKKSA) tarafından düzenlenen sergi açılışına katılmak üzere geldiği Datça'da, Hızırşah Köyü İpek Dokuma Atölyesi'ni gezen Edip Akbayram, bir kahveye oturup vatandaşlarla sohbet etti. Köye gelişinde çevresinde sevgi seli oluşan Akbayram, ülkedeki son gelişmeleri değerlendirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ı ve iktidarın politikalarını da eleştirdi.
Doğan Haber Ajansı'ndan Mehmet Çil'in haberine göre, Türkiye 'de 45 yıldır müzik adına çalışmalar yaptığını ifade eden Akbayram, "Toplumsal muhalefet yapıyorum. Bir ülkenin sanatçısına, eğer sorduğunuz sorunun karşılığı karanlık bir tablo olursa. Yani, 'Benim bu ülkeden hiçbir umudum kalmadı' dersek ve bu ülkenin sanatçısı da umutsuzluğa kapılırsa o ülkede zaten bir şeyler tıkanmış demektir. Biz karamsarlık içerisinde insanlara umut ve direnç vermek görevindeyiz" diye konuştu.
Bir hafta sonra geldiler
Dünyanın her köşesinde, diktatörlerin yaptıklarının faturasını ödediklerini hatırlatan Akbayram, "Dünyanın hiçbir yerinde diktatörler başarı kazanmamıştır. Faturasını ödeyecektir. Bu diktatör de faturasını ödeyecektir, er ya da geç" diye konuştu. Bir vatandaşın, "Size akil insan teklifi geldi mi?" sorusunu, "Onlar bu teklifi kime götüreceklerini bilir" diyerek yanıtlayan Akbayram, daha sonra, "Başbakan sanatçıları sabah kahvaltısına davet etti. Beni de çağırdılar. Benim, Başbakan'ın kahvaltısında onunla konuşacak, onun da bana ayıracak zamanı olmadığı için katılmayacağımı söyledim. Bir hafta sonra; 2006-2007-2008 ve 2009 defterlerinin, Gelirler Başkontrolörlüğünce incelemeye alınacağı bildirildi. Böyle bir şey olur mu?" dedi.
O yüzde 50 benim düşmanım değil ki
Başbakan Erdoğan'ın sadece AK Parti 'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olduğunu ifade eden Akbayram, "Başbakan Gezi Parkı'na gidip, 'Gençler alın bu park sizin olsun. İçinde namaz da kılın, gitar da çalın, şarkı da söyleyin' demiş olsa, karşı düşünceden de oy alırdı. Akil danışmanların yok mu senin? Küçük bir park için bu kadar kan aktı, 7 ölü verdirdin. Başbakan, 'Bendeki yüzde 50'yi zor tutuyorum' diyor. Sendeki yüzde 50 benim düşmanım değil ki. Sandığa gitmiş, demokrasinin kuralları gereği AKP 'yi tercih etmiş oy vermiş. AKP'ye oy verdiniz diye siz benim düşmanım değilsiniz ki. Demokrasiden bahsediyorsun, işte bu demokrasidir" dedi.