06 Haziran 2017 14:48
Başbakan ve AKP Grup Başkanı Binali Yıldırım, kamuoyunda 'Zeytinlik Kanunu' olarak bilinen ve zeytinliklerin sanayileşmeye açılmasına olanak sağlayan yasa tasarısına ilişkin olarak "Zeytin mi daha önemli, yapılacak tesis mi daha önemli, Türkiye'nin geleceği açısından. Bir kaşık suda fırtına koparmamak lazım. Muhalefetin derdi, üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek" görüşünü savundu.
Başbakan Binali Yıldırım, Almanya'nın Adana'daki İncirlik Üssü'nden çekilmesiyle ilgili olarak, "Nasıl isterlerse öyle yapsınlar" dedi.
Yıldırım aralarında Suudi Arabistan'ın da bulunduğu yedi Müslüman ülkenin, Katar'ı "IŞİD ve El Kaide'yi güçledirmekle" suçlayarak diplomatik ilişkiyi kesmesine değindi. "Bu gelişmeyi Türkiye olarak üzüntü ile karşılıyoruz. Stratejik işbirliği ortağımız olan, Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin kendi aralarında yaşanan sorunlara diyalogla, sükunetle çözüm üretmelerini temenni ediyoruz" diyen Yıldırım, "Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz diplomatik temasları başlatmış bulunuyor. Beklentimiz ve arzumuz aralarındaki bu meseleyi müzakere ve iletişim yolu ile tatlıya bağlamalarıdır" açıklamasında bulundu.
ABD'nin Rakka'da bulunan IŞİD'e yönelik YPG ile birlikte başlattığı operasyona değinen Yıldırım, "Rakka'da ABD'nin, oradaki terör unsurları ile başlattığı operasyon devam ediyor. Dostumuz ABD, terör grupları ile bir başka terör grubunu yok edeceğini düşünerek bir işbirliğine gitti" ifadesini kullandı.
Yıldırım işçi sendikalarının karşı çıktığı 'Kıdem Tazminatı' düzenlemesiyle ilgili olarak "Çalışanlarımızın hiçbirinin kazanılmış hakkına halel gelmesine izin vermeyiz, buna kıdem tazminatı da dahil" dedi.
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin ekonomik anlamda büyümesini şu sözlerle değerlendirdi: "Türkiye, 2013 yılında yüzde 8 büyümeyi başardı. 2014 yılında yaptığımız iki seçime rağmen, cumhurbaşkanlığı seçimi, yerel seçim... Yüzde 6.1 büyümeyi gerçekleştirdik. 2015'te de iki seçim geçirmemize rağmen, yine büyümeye Türkiye devam etti. Terör fitnesini yayan şer odaklarına rağmen 2015'te yine yüzde 6.1 oranında büyüdük. 2016'ya geldiğimizde 15 Temmuz kanlı darbe girişimini yaşadık. Ülkemizin siyasi tarihinde yaşadığı en ağır saldırıdır. Allah'a şükür, bu darbe girişimine ve teröre rağmen yoğun mücadelemiz ve aldığımız tedbirler sayesinde 2016'yı yüzde 2.9 büyümeyle kapattık"
Partisinin grup toplantısında konuşan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları:
"Terör saldırısına uğrayan her ülkenin yanındayız. Daha önce defalarca ifade ettik, terörün dini, milliyeti olmaz. Terörist, teröristtir. Hep birlikte teröre karşı ortak bir mücadele başarı için vazgeçilmezdir. Batılı ülkelerde giderek yaygınlaşan İslam düşmanlığı ve ırkçı yaklaşımlar teröre uygun zemin hazırlıyor.
"Körfez İşbirliği Konseyi'nin bazı ülkeleri Katar'a yönelik bazı yaptırımlar uygulama kararı aldılar. Bu gelişmeyi Türkiye olarak üzüntü ile karşılıyoruz. Stratejik işbirliği ortağımız olan, Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin kendi aralarında yaşanan sorunlara diyalogla, sükunetle çözüm üretmelerini temenni ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz diplomatik temasları başlatmış bulunuyor. Beklentimiz ve arzumuz aralarındaki bu meseleyi müzakere ve iletişim yolu ile tatlıya bağlamalarıdır. Bölgede yaşanan terör olayları bu birlik ve beraberlik ruhunu hergün daha da gerekli ve zorunlu hale getirmektedir.
"Rakka'da ABD'nin, oradaki terör unsurları ile başlattığı operasyon devam ediyor. Dostumuz ABD, terör grupları ile bir başka terör grubunu yok edeceğini düşünerek bir işbirliğine gitti. Türkiye olarak doğuracağı sonuçlardan zerre kadar zarar görmesine asla izin vermeyeceğiz. Terör ülkemizi, milletimizi, nerede tehdit ederse etsin anında gereken karşılık verilecek. Bu harekat devam ederken Rakka operasyonu sonrası ortaya çıkan durumu da yakından izliyoruz, gerekli tedbirleri alıyoruz. El Bab'da, Rai'de yürüttüğümüz operasyonun bölgenin istikrarı ve barış için ne kadar isabetli bir iş olduğu bugün görüldü. Rakka'da ya da o bölgede herhangi bir noktada güvenliğimizi tehdit eden bir durumla karşılaşırsak gereken cevabı anında veririz. Türkiye'nin hassasiyetleri ve kırmızı çizgileri bellidir."
"Iğdır'da yerel seçim gerçekleştir ve 11 meclis üyesinin 7'sini AK Parti kazandı. 1'i MHP, 3 tanesi de HDP. Daha önce dağılım, 1 AK Parti, 4 MHP, 6 HDP. 2011'de AK Parti'nin Iğdır'daki oyu yüzde 19, 2017'de yüzde 42. Bu sonuç bazılarına şaşırtıcı gelebilir ama şaşırmamıza gerek yok çünkü biz halk oylamasın öncesinde Iğdır'a gittik. Vatandaşlarımızın gözlerindeki parıltıyı gördük. Vatandaşlarımız devleti ile bayrağı ile ülkesi ile birliği beraberliği sergilediler. Teşekkür ediyoruz.
"Yol arkadaşlarım, aziz vatandaşlarım. Yine geçtiğimiz hafta sonu Süper Lig'de üç tane yeni takımımız oldu. Bunlardan birisi Sivas, diğeri Malatya bir diğeri de benim de milletvekili olduğum İzmir'in Göztepe takımı. Her üç takımıza da başarılar diliyorum. Ayrıca şampiyon olan Beşiktaş'ı da tebrik ediyorum. Tabii bu arada, birinci PTT ligine çıkan takımlar da var. Onları da unutmayalım.
"Türkiye ekonomisi yaşanan krizler ve yerel şoklar karşısında yine güçlü bir performans sergiledi. Türkiye, 2013 yılında yüzde 8 büyümeyi başardı. 2014 yılında yaptığımız iki seçime rağmen, cumhurbaşkanlığı seçimi, yerel seçim... Yüzde 6.1 büyümeyi gerçekleştirdik. 2015'te de iki seçim geçirmemize rağmen, yine büyümeye Türkiye devam etti. Terör fitnesini yayan şer odaklarına rağmen 2015'te yine yüzde 6.1 oranında büyüdük. 2016'ya geldiğimizde 15 Temmuz kanlı darbe girişimini yaşadık. Ülkemizin siyasi tarihinde yaşadığı en ağır saldırıdır. Allah'a şükür, bu darbe girişimine ve teröre rağmen yoğun mücadelemiz ve aldığımız tedbirler sayesinde 2016'yı yüzde 2.9 büyümeyle kapattık. Hatırlarsınız o günlerde değerlendirme kuruluşları zehir zemberek açıklamalar yaptılar. Bunun etkilerini de üçüncü çeyrekte gördük. Ancak alınan tedbirlerle toparladık, yine dünya ortalamasının üzerine çıktık. Son dönemde ekonomide yaşadığımız olumlu yönde gelişmelerle birlikte, bu sene inşallah hedefimiz olan yüzde 4.2'nin üzerine çıkacağız. Piyasaları canlandırmak için birbiri ardına üretim ve teşvik primlerini aldık, yürürlüğe soktuk.
"Mevcut borçlar yeniden yapılandırıldı, nakit ihtiyacı olan işletmelerimizin bu ihtiyacı giderildi. Bununla da kalmadık 10 milyon mükellefin devlete olan vergi, SGK prim borçlarını yeniden yapılandırdık ve böylece 120 milyar tutan bir yükümlülüğü gelecek yıllara yayarak vatandaşın üzerinden aldık. 'Yapacağız' dediğimizin yüzde 85'ini başarıyla tamamladık. Yüzde 20'sinin çalışmaları da sürüyor. Ekonomideki gelişmelerimiz devam edecek. İhracatımızdaki yükselme, istikrarlı bir şekilde devam ediyor. 2016 yılını 142.5 milyar dolarla kapatmıştık. Mayıs sonu itibariyle ihracatımız yıllık bazda 147 milyar doları gösteriyor. Türk lirası, bu yıl dolar karşısında en fazla değer kazanan para birimi oldu. Ocak ayında yaşanan dalgalanma sonrasında, alınan tedbir ve halk oylaması sonrası artan olumlu hava ile birlikte düşüşünü sürdürmeye devam ediyor. Şu anda 3.50 TL seviyesinde.
"Borsa İstanbul 99 puan ile tarihi bir zirveyi yakalamış durumda. Bütün bu göstergeler yabancı yatırımcıların ülkemize güvenini bir kez daha teyit ediyor. Kurdaki olumlu seyir ve aldığımız tedbirlerin etkisiyle enflasyonda da aşağı yönlü düşüş eğilimi başlamıştır. Sıkı para politikası ve kapsamlı tedbirler ile yıl sonunda enflasyonu tekrar tek haneli oranlara geriletmeyi hedefliyoruz. Bunu başaracağımıza inanıyoruz. Bu konuda yapısal alanda reformlar başta olmak üzere sürece destek vermeye devam edeceğiz. İstihdam seferberliği ile 1 milyon 200 bin işsize iş alanı oluşturduk. Ana muhalefet partisi genel başkanı dün bir toplantıda attı tuttu. Verdi, veriştirdi. Ne diyor? Efendim Türkiye'de 7 milyon işsiz var. Hükümet ne yapıyor? Ne tedbir alıyor? Şimdi Kılıçdaroğlu'nun hesap kitapta anlamadığını biliyorduk da bu kadar geniş aldığını bilmiyorduk. Türkiye'de 22.5 milyon çalışan var. Açıklanan işsizlik oranı ne? Yüzde 12.6. Çarptığınız zaman ne ediyor yaklaşık 3.5 milyon. Kılıçdaroğlu ne diyor? 7 milyon. Hadi yüzde 10'luk sapmayı anladık da, yüzde 100'lük çakma ne demek oluyor? Denetlediği firmaların neden battığını şimdi daha iyi anlıyoruz. Sen SSK'nın başındaydı, borçsuz devraldığın kurumu nasıl teslim ettin? Diyor ki 5 milyon genç işsiz var. Genç işsizlerimizin sayısı doğru, biraz fazla. Toplam içerisinde yüzde 20'yi buluyor. Bu biraz fazla, evet. Gençlerimiz için de bir istihdam eylem planı hazırlıyoruz. Çalışmalar bu ay sonuna kadar tamamlanacak ve yürürlüğe koyacağız. Bundan sonraki önceliğimiz, işsizliği azaltırken bir yandan da genç işsizlere yönelik eylemleri hayata geçirmek. Kılıçdaroğlu gençleri ne çok düşünüyormuş. Kardeşim, sen gençleri düşünseydin seçilme yaşını 18'e düşürülmesine "Evet" derdin. Onun için değerli kardeşlerim, iktidar olmak ciddiyet ister. İktidar olmak, ülke meselelerine hakim olmayı gerektirir.
"Gerek kıdem tazminatı, gerek çalışma hayatıyla ilgili alacağımız tüm kararları olgunlaştırmadan önce mutlaka sosyal taraflarla bir araya geliriz. Onlarla uzlaşma, ortak nokta bulma yolunu sonuna kadar sürdüreceğiz. Buradan açıkça söylüyorum, çalışanlarımızın hiçbirinin kazanılmış hakkına halel gelmesine izin vermeyiz, buna kıdem tazminatı da dahil. Türkiye'nin önündeki hedefleri yakalaması için mutlaka birçok alanda reform yapmaya ihtiyacı var. Reformlar mevcudu geriye götürmek için değildir. Onun için çalışanlarımız merak etmesinler. Bu ve buna benzeri tezviratlara itibar etmesinler.
Zeytin kanunuyla ilgili bir düzenleme var. Maalesef daha düzenleme Meclis'te görüşülmeden yine muhalefet bir istismar alanı aramanın peşine düştü. Neymiş zeytin alanları yok edilecekmiş. Ben vatandaşlarıma gerçeği buradan anlatmak istiyorum. Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde Veysel Hocam, zeytin ağacı sayısı yüz milyondan yüz yetmiş iki milyona çıktı mı? Çıktı. Zeytin tarihinden bugüne kadar yüz milyon zeytin ağacı varlığımız var, AK Parti iktidarında bu sayı yüz yetmiş iki milyona çıkmış. Peki zeytin üretiminde dünya ikincisi yapan Türkiye'yi kim, AK Parti. Getirilen düzenleme ne? Zeytin alanı olan yerlerde maalesef geçmişte birtakım yanlış uygulamalar, hukuksuz uygulamalarla sanayi tesisleri yapılmış. Ve dolayısıyla o zeytin alanları kullanılamaz hale gelmiş. Biz onunla ilgili düzeltme yaptık. İkincisi de sanayi bölgesindeki zeytin alanlarını üç kilometre yakınına kadar asla hiçbir tesis yapılmayacak. Ancak üç kilometre daha fazla mesafede yapılabilecek. Bu kurula gelecek, değerlendirme yapılacak. Müspet bir karar çıkarsa bakanlığa gidecek. Kamu yararını sağlayan şeyleri yapmalıyız. Zeytin mi daha önemli, yapılacak tesis mi daha önemli Türkiye'nin geleceği açısından. Bir kaşık suda fırtına koparmamak lazım. Muhalefetin derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.
Vatandaş istemiyorsa, istemediğini zorla yapacak halimiz yok. Değerli kardeşlerim referandumun hemen arkasından belirlediğimiz takvim çerçevesinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ramazan'ın bugün 11'inci günündeyiz. Daha fazla vatandaşımızla bir araya gelmek için gece gündüz demeden gayret gösteriyoruz. Her akşam farklı bir yerde, ülkemizin farklı kesimleriyle iftar sofralarında buluşuyoruz.
Sizden ricam daha çok vatandaşımızla bir araya gelmeniz. Ramazan sofranızda lokmanızı ihtiyacı olanlarla paylaşmayı ihmal etmeyin. Sözlerime son vermeden önce bir hususu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi FETÖ darbe girişimine karışanların davaları başladı. Şu anda 27 ilimizde 132 dava açılmış, duruşmalar devam etmektedir. Biz AK Parti olarak, şahsım da dahil olmak üzere bu davalara müdahiliz. Duruşmalar yapılıyor, duruşmalarda tanıklar bir tiyatro sergiliyoruz. Efendim sanki onların dünyadan haberleri yokmuş, başka bir ülkeden gelmişler de yapıp gitmişler gibi konuşuyorlar. Akıl hocaları bunlara akıllar veriliyor, cesaretlerini sürdürmelerini rüya tabirleriyle devam ettirmeye çalışıyorlar. O uçakları alıp gazi Meclis'e bomba yağdıranlar, TÜRKSAT'ı basanlar, oradaki kardeşlerimizi şehit edenler, Genelkurmay'daki vatandaşlarımızın üzerine mermi yağdıranlar, Boğaz Köprüsü'nde vatandaşlarımızın üstüne gelenler, bu alçak girişimi gizleyemeyecekler. Mutlaka ve mutlaka hesabını verecekler.
Değerli kardeşlerim, ben şehit yakınlarından ve gazilerimizden bir şey istiyorum. Asla ve asla üzülmesinler. Ne söylerse söylesinler, hangi ifadeyi değiştirirse değiştirsinler bu yaptıkları alçak terörün sonucunu, cezasını en ağır şekilde alacaklar. Bundan kaçış yok. Ama unutmayalım, sabredeceğiz. Türkiye bir hukuk devletidir. Yarın bir gün Avrupa'da orada burada, bunlar adaletin tecellisine saygı göstermiyorlar. Oraya giderken "Biz ifademizi vermek istedik, buna mani olundu, adil yargılama yapılmadı" gibi bahanelerin arkasına sığınmalarını önlemek için biraz zaman istiyorum. Bunların yalanlarına şimdilik sabır gösterelim. Bilesiniz ki bunların bu yalanları bunları kurtarmaz.
Türkiye'nin medeniyet yolculuğunda bizim tek bir rüyamız var, bu ülkeyi büyütmek 2023, 2035, 2053 ve 2071 hedeflerimize ulaşmak. Ucuz popülizme kapılmadık. Türk siyasetinde çıtayı en yükseğe çıkarma iddiasındaydık. Bu çıtayı en yukarı taşıdık mı gençler? Vatandaşlarımız 15 yılda AK Parti'ye güvenini tazeledi mi? Her vatandaşımız şundan emin olsun? Bundan sonra da milletimizin çizdiği yoldan zerre kadar sapmayacağız. Gelinin noktada Türkiye, geleceği için son derece önemli bir kavşaktan alınının akıyla dönmüştür. Önümüzdeki günlerde hükümetimiz ve cumhurbaşkanımızın liderliğinde gelecek 180 günlük eylem planını milletimizle paylaşacağız. Evet, yeni bir demokratik hamle, yeni bir kalkınma hamlesinde bulunacağız. Hiç kimse rehavete kapılmasın ve herkes yeni sürece hazır olsun. Her alanda ileri adımlar atmaya ve demokrasi standartımızı daha da yükseltmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Tabii 2019 seçimlerine gelmeden uyum yasalarını çıkarmayı da hedefliyoruz. Bu amaca yönelik olarak içtüzük ile ilgili adımları atacağız. Amacımız Meclis'in daha iyi çalışması ve zaman kaybının önlenmesidir.
Bu yeni sayfanın Türkiye için, milletimiz için hayırlar getirmesini Mevlamdan niyaz ediyorum. Sözlerimi tamamlarken bütün insanlık için barışın, kardeşliğin daim olmasını diliyorum. AK Parti grubu olarak sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
© Tüm hakları saklıdır.