Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından siyasileri biraraya getiren 'Yenikapı ruhunun' incindiğini belirterek, “Yenikapı ruhuna ne yazık ki uyum sağlayamayanlar, hatta Yenikapı Ruhunu kaybedenler oldu. Anamuhalefet genel başkanının kontrollü darbe demesi 80 milyonun ruhunu incitti” dedi.
Milliyet'ten Serpil Çekikcan'ın "Başbakan Binali Yıldırım: "Yenikapı ruhu incindi" başlığıyla (8 Ağustos 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Yıldırım, Yenikapı buluşmasının yıldönümünde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bütün siyasileri biraraya getiren Yenikapı ruhunun incindiğini belirterek, “Yenikapı Ruhu incinmiştir. Yenikapı Ruhuna ne yazık ki uyum sağlayamayanlar, hatta Yenikapı Ruhunu kaybedenler oldu. Anamuhalefet genel başkanı o gün Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimi deyip, ardından kontrollü darbe deyip tüm inandırıcılığını yitirdi. Bir de çıkıp ‘Yenikapı Ruhunu savunan tek lider benim’ diyor. Keşke böyle olsaydı. Bundan ancak memnuniyet duyardık. Ama siz çıkıp da yalnız 250 şehidimizin ve gazilerimizin değil 80 milyonun ruhunu incittiniz” dedi.
Yıldırım, kuvvet komutanlarının tamamının değiştiği, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele yerine Koramiral Adnan Özbal’ın getirilmesi nedeniyle de tartışma konusu olan Yüksek Askeri Şurakararlarında hangi kriterlerin etkili olduğu sorusuna, “Değerlendirilen TSK personelinde liyakat, ehliyet aradık. Ancak elbette FETÖ ve bölücü terör örgütü ile mücadelede kararlı bir duruş da bizim için önemli bir kriter oldu” yanıtını verdi. Yıldırım, Akıncı Üssü davasına müdahil olması konusunda da “Cumhurbaşkanımız öldürülmek istendi, ben öldürülmek istendim. Hükümeti yıkmak, devleti ele geçirmek istediler. Yüzlerce insanımız şehit, gazi oldu. Böyle bir davaya müdahil olmak şehitlerimizin, milletimizin, devletimizin hakkını aramak boynumuzun borcudur. Hukuk içinde en ağır cezaları almalarının takipçisi olacağız” dedi.
‘Yenikapı ruhunu kaybedenler oldu’
Başbakan Binali Yıldırım, dün Yenikapı buluşmasının yıldönümü, YAŞ atamaları ve Akıncı davasına müdahilliği konularında sorulamınızı yanıtladı.
Başbakan’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Yenikapı mitingi birlik ve beraberlik ruhu olarak lanse edilmişti. Sizce Yenikapı Ruhu halen korunuyor mu?
“Sorunuzun iki yanıtı var. Birincisi; Yenikapı demek birlik, beraberlikse bu ülkenin milli birlik ve beraberliği zırh gibi. Yani evet bu ruh, Çanakkale ruhu gibi milli bir ruh olarak doğdu ve öyle de kalacak. İkinci yanıta gelince; Yenikapı Ruhu incinmiştir. Yenikapı ruhuna ne yazık ki uyum sağlayamayanlar, hatta Yenikapı ruhunu kaybedenler oldu. Anamuhalefet genel başkanı o gün Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimi deyip, ardından kontrollü darbe deyip tüm inandırıcılığını yitirdi. Bir de çıkıp “Yenikapı Ruhunu savunan tek lider benim” diyor. Keşke böyle olsaydı. Bundan ancak memnuniyet duyardık. Ama siz çıkıp da yalnız 250 şehidimizin ve gazilerimizin değil 80 milyonun ruhunu incittiniz. Bu ruha ilk günkü aşkla sahip çıkan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere partimizin her kademesinde görev alan arkadaşlarımıza, MHP ye ve genel başkanı Sayın Bahçeliye, milletimize teşekkür etmek isterim.”
‘En ağır cezanın takipçisi olacağız’
Akıncı Üssü davasına neden “müdahil” olma gereği duydunuz?
15 Temmuz gecesinin nasıl bir gece olduğunu en iyi bilenlerdenim. Cumhurbaşkanımız öldürülmek istendi. Ben öldürülmek istendim. Meclis bombalanarak vekillerimiz öldürülmek istendi.
Hükümeti yıkmak istediler, Devleti ele geçirmek istediler. Yüzlerce insanımız o alçaklara direnerek vatan için, bayrak için, ülke için şehit oldu, gazi oldu. 15 Temmuz davalarının görüşülmesine devam ediliyor. Davanın görüşülmesine başlanmasıyla birlikte Devletim adına, milletim adına, şehitlerimiz adına davaya müdahil olmayı istedim.
Böyle bir davaya müdahil olmak, şehitlerimizin, milletimizin, devletimizin hakkını aramak bizim boynumuzun borcudur. Alçak darbe girişimine katılanların yargılandığı davalarda hukuk içinde en ağır cezaları almalarının takipçisi olacağız.
‘FETÖ’yle mücadele önemli kriter oldu’
Son YAŞ’taki kararlara ilişkin çok sayıda yorum yapıldı. YAŞ atamalarında hangi kriterler esas alındı.
“Bu seneki YAŞ çok önemliydi. Malum hain darbe girişiminden bir yıl sonra gerçekleşen ve önümüzdeki yılların komuta kademesinin belirlendiği Şura’nın omurgasını oluşturması bakımından ayrı bir önemi vardı.
Kriterlerimiz çok netti. Değerlendirilen TSK personelinde liyakat, ehliyet aradık. Ancak elbette FETÖ ve bölücü terör örgütü ile mücadelede kararlı bir duruş da bizim için önemli bir kriter oldu. Atamalara bakıldığında zaten bunu net biçimde görmek mümkün. Ordu, Türk milletinin ordusudur. Bundan ötesi de laf-ı güzaftır.”
Belarus’la yatırımların teşviki görüşüldü
Başbakan Binali Yıldırım, Belarus Cumhuriyet Senatosu Başkanı Mikhail Miyasnikoviç ile bir araya geldi. Görüşmede, ekonomi, ticaret ve yatırım alanındaki karşılıklı teşviklerin artırılması konusundaki ortak iradenin karşılıklı olarak teyit edildiği belirtildi. Başbakan Yıldırım ile Miyasnikoviç arasında Çankaya Köşkü’nde basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık 50 dakika sürdü. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, görüşmede, Türkiye ile Belarus arasında siyasi ve parlamentolararası ilişkiler dahil tüm alanlarda işbirliğinin daha da gelişmesi, ekonomi, ticaret ve yatırım alanındaki karşılıklı teşviklerin artırılması konusundaki ortak irade karşılıklı olarak teyit edildi.