Başbakan Binali Yıldırım, Almanya'da yaptığı konuşmada "Biz terör örgütlerine Osmanlı tokadını vurduk. PKK'nın belini kırdık. Ama karşımıza başka bir isimle çıktılar" dedi.
Die Welt gazetesi muhabiri Türk ve Alman vatandaşı Deniz Yücel’in serbest bırakılması ve tutuklu gazetecilere ilişkin de değerlendirmede bulunan Yıldırım, “Bize düşen görev yargıyı rahat bırakmak ve kararını vermesini sağlamak. Burada süreçler ağır gidiyorsa süreçleri hızlandıracak yasal düzenlemeleri yapabiliriz. Bunu yapmak bizim işimiz. Parlamentoyu çalıştırmak, yargı süreçlerini kısaltmak bizim görevimiz” diye konuştu.
Münih Güvenlik Konferansı'nda Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin soruları yanıtlayan Yıldırım, "Biz hiçbir ülkeyle savaşmıyoruz. Suriye'de bir savaş yok. Sadece terörle mücadele var. Bunu da sadece Türkiye yapmıyor, 62 koalisyon ülkesi yapıyor. Rusya, İran, Türkiye yapıyor. Biz NATO'nun bir parçasıyız, koalisyonun içindeyiz, hava desteği veriyoruz, NATO'da üslerimiz vasıtasıyla oradaki operasyonlara yardımcı oluyoruz. Olayı başka bir yöne çekmenin anlamı yok. Ha bir ülke bize düşmanlık yapar, savaş yapmaya da karar verirse onu da tabii karşılıksız bırakmayız, böyle bir şey istemeyiz" ifadesini kullandu.
“Silahlar internet üzerinden satılıyor”
Yıldırım, şunları söyledi:
"Biz terör örgütlerine Osmanlı tokadını vurduk. PKK'nın belini kırdık. Ama karşımıza başka bir isimle çıktılar. Çıkarken de yalnız başına çıkmadılar. Maalesef ABD, Rusya ve başka ülkelerin silahlarını gayri meşru yollardan ya da doğrudan temin ederek insanlara karşı kullandılar. Siz biliyor musunuz, Suriye'de birçok ülkenin silahı internet üzerinden satılıyor ve terör örgütleri bunu satın alıyor. Bu nasıl terörle mücadeledir? Bunun cevabını birisi vermeli."
“DEAŞ mensubu 10 bin tutuklu var”
Türkiye'deki tutuklular hakkında da bilgi veren Yıldırım, Yıldırım, "Şu anda Türk hapishanelerinde DEAŞ mensubu tutuklu sayısı 10 bin. Yuvarlayarak söylüyorum. 5 bin 800 yabancı savaşçıyı sınırlarımızdan sokmadık, geri gönderdik. Bunlar nereden geliyor dersiniz? Avrupa ülkelerinden geliyor. Bunun yanı sıra 4 bin şüphelinin girişini engelledik ve 56 bin 300 potansiyel DEAŞ'la ilişkili olabilecek olanlara sınırlarımızda giriş yasağı koyduk" dedi.
“Yargı sürecini kısaltmak işimiz”
Türkiye'deki gazeteci Deniz Yücel ve diğer davalarla ilgili de bilgi veren Yıldırım, şunları söyledi:
"Türkiye bir hukuk devleti. Tıpkı Almanya gibi, ABD gibi. Kimsenin bir başka ülkenin hukuk devletini sorgulama hakkı yoktur. Almanya'da Türk vatandaşı 3063 tutuklu, hükümlü var. Niye bunlar içeride? Belli ki bir suçla suçlanıyorlar. Bizim istediğimiz, bunların davalarının görülmesi ve haklarında karar verilmesi. Bize düşen görev yargıyı rahat bırakmak ve kararını vermesini sağlamak. Burada süreçler ağır gidiyorsa süreçleri hızlandıracak yasal düzenlemeleri yapabiliriz. Bunu yapmak bizim işimiz. Parlamentoyu çalıştırmak, yargı süreçlerini kısaltmak bizim görevimiz."
