Ekonomi

Başbakan Yıldırım: Merkez Bankası mecbur kalmadıkça faizi yükseltmemeli

"Faiz artırmak, kullanılan kaynağın bedelini, maliyetini artırmaktır"

14 Ocak 2017 10:22

Başbakan Binali Yıldırım, döviz borcu olan şirketlerin döviz almalarının kuru yükselttiğini belirterek, “Bu durum vatandaşın canını sıkıyor ama üstesinden geleceğiz” dedi. Yıldırım, Merkez Bankası'nın mecbur kalmadıkça faiz artışını tercih etmemesi gerektiğini söyledi

Başbakan Yıldırım, Ankara'da bir araya geldiği gazetecilere ekonomi gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın konuyla ilgili Hürriyet'te yer alan haberi şöyle:

Başbakan Binali Yıldırım, dövizdeki artışın döviz borcu olan şirketlerin ödemelerini yapmaları için döviz almaktan kaynaklandığını söyledi. Yıldırım, “Bu dalgalanmalarda finansmana erişimde isteksizliği azaltacak tedbirler alacağız” dedi. Yıldırım, faiz artırımına mecbur kalınmadıkça başvurulmaması gerektiğini söyledi. Ankara’da bir grup gazeteciyle yaptığı görüşmede ekonominin durumunun geçici olduğunu söyleyen Yıldırım şöyle konuştu:

“Burada yapılan işler, bir ekonomik gerçekliğe dayanmıyor. Bu süreç üzerinde bir manipülasyon yaparak sonuç çıkarmaya çalışanlar var. Buradan bir sonuç çıkararak Türkiye’yi siyasi olarak bir yerde tutma gayretleri var. Bunu böyle görüyorum. Eldeki veriler bunu gösteriyor. Bankaların sermaye yeterlilik oranı, bütçe açığı, kamu borçları, bunların hepsi kabul edilebilir ölçüdedir. Ama bu, tek başına yetmiyor. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehdit ve riskleri sonuca dönüştürüyorlar. Risk algısını artırarak bir anlamda Türkiye’yi ekonomik olarak sıkıştırma gayreti içinde olanlar var. Kuvvetli ve zayıf yönlerimiz bulunuyor, bunu biliyorlar. Aşarız bunları. “

 

Kredi maliyeti azalacak

 

Dövizin artmasının vatandaşın canını sıktığını ama bunların geçici olduğunu kaydeden Yıldırım, “ Bunun üstesinden geleceğimizi vatandaşın bilmesi lazım. Çalışıyoruz, tedbirimizi aldık, almaya da devam edeceğiz. Merkez Bankamız kendi gündemine hakimdir. Alması gereken tedbirleri alıyor, alacaktır” dedi. Bu dalgalanmalarda finansmana erişiminde isteksizliği azaltacak tedbirler alacaklarının da altını çizen Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “Kullanılan kredilerin maliyetini azaltacak tedbir alabiliriz. Bankalar şöyle düşünüyor; dolar şu kadar oldu, gayrimenkul 100 lira idi, 70 oldu. 30 daha teminat ver. Zaten alırken daha ucuz almıştı. Her şeyi teminata verince işletme de zorluk yaşıyor. Bankaların, ‘sendeleyene bir tekme de ben vurayım’ diyeceğine, ‘Sen bana lazımsın, işlerini düzelt, işçi al, istihdam sağla, üret sat, bana borcunu öde’ demesi lazım. Bu, zorlamayla değil topyekun bir anlayışla olması lazım. Bankaların ifşa edilmesinin de riskleri var. Mahremiyete helal getirir.”

 

"Faiz araçlardan biri"

 

Binalı Yıldırım, Merkez Bankası’nın faizleri artırıp artırmayacağı yönündeki sorulara ise, “Faiz artırımı araçlardan biridir, ancak mecbur kalmadıkça en önce tercih edilen araçlardan biri olmamalıdır. Başka tedbirler öncelikle düşünülmelidir. Faiz artırmak, kullanılan kaynağın bedelini, maliyetini artırmaktır. Daha yüksek bedelle borçlanmak demektir. Aradaki makasın açılmaması lazım. Gerçekleşen faizle, enflasyon arasındaki fark pozitif yönde olabilir ama makasın açılmaması lazım. Yani makas negatif yönde açılmamalı” cevabını verdi.