Başbakan Binali Yıldırım, 1915 olaylarını 'soykırım' olarak niteleyen tasarının Alman Parlamentosu'nda kabul edilmesine ilişkin olarak, "Almanya aslında kendi tarihini, ayıbını sıradanlaştırmak için parlamento marifetiyle böyle bir karar alarak geçiştirme amacını taşımaktadır" dedi. "Orada bunlar olurken Azeri topraklarında yaşanan vahşetin görülmemesi bir samimiyetsizliktir" diyen Yıldırım, "Hocalı Katliamı'nı neden bu ülkeler gündemine almıyor? Bu da bir soykırımdır, uzak bir tarihte de olmadı" ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ortak basın toplantısı düzenledi.
Aliyev'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Almanya Parlamentosu'nun vermiş olduğu soykırım kararını kınıyoruz. Azerbaycan her zaman olduğu gibi Türkiye'nin yanındadır. Azerbaycan her zaman olduğu gibi Türkiye'nin yanındadır. Türkiye ile enerji ihaleleri global hale geldi. Türkiye'nin gücü bizim gücümüzdür."
Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Ortak tarih ve kültürü paylaştığımız kader ortağımız kardeşimiz Azerbaycan'a bu kez Başbakan olarak ziyaret etmekten çok büyük memnuniyet duyuyorum. Güzel ev sahipliğinden dolayı da şükranlarımı sunuyorum. Azerbaycan ile Türkiye arasında artık bir gelenek oluştu. Türkiye'de yeni bir hükümet kurulduğunda ilk ziyaretini KKTC'ye hemen ardından Azerbaycan'a gerçekleştirilir. Bu çerçevede biz hükümetimizin kurulup güven oyu aldıktan sonra ikinci yurt dışı ziyaretini buraya gerçekleştiriyoruz. Bu geleneğin ötesinde farklı bir anlam da ifade ediyor. Azerbaycan-Türkiye ilişkileri kardeşlik hukukuna dayanan, geçmişten geleceğe uzanan bir birlikteliktir.
Sayın Cumhurbaşkanı, değerli basın mensupları Azerbaycan-Türkiye ilişkileri 25 yıl içerisinde, ticarette, siyasette ve kültürel alanda bir çok mesafe kat etmiştir. Sayın Aliyev'in de söylediği gibi 1 yıl içerisinde 3 kere Türkiye'ye ziyaret gerçekleştirdi.
"Hocalı Katliamı da bir soykırımdır,
neden Almanya bunu gündeme almıyor?"
Bakü'ye ben ilk defa 2003 yılında geldim. O günkü fotoğrafı bugünkü fotoğraf ile karşılaştırıyorum bambaşka bir şehir oldu. Her yönüyle burayı siz dönüştürdünüz. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin ne anlama geldiğini buna daha fazlabir şey söylemek istemiyorum. Dünya şunu bilmelidir ki Azeri kardeşlerimizin haklı davasında sonuna kadar yanınızdayız. Azerbaycan'ın dostu bizim dostumuz, düşmanı da bizim düşmanımızdır. Dağlık Karabağ bölgesinde toprakların yüzde 20'sini işgal eden Ermenilerin bu hukuksuzluğuna dur demek gerekmektedir. Bir takım uluslararası kuruluşlar toplanıp, dağılıyorlar. Şimdi zamana oynama değil, çözüm üretme zamanıdır. Biz Türkiye olarak bu olayın sıkı takipçisiyiz. Bu bir çifte standarttır. Asla ve asla kabul edilemez. Ne zamanki yüzde 20'ye varan Azeri toprakları tekrar geri verilirse, Azerbaycan'ın o topraklardaki azadlığı tam anlamıyla sağlanırsa bu mesela çözülmüş olur. Uluslarası toplumun ele alması ve bu çifte standarttan vazgeçmesi gerekmektedir.
Kalbi zedelemiştir. Ümit ederiz ki bu yanlıştan kısa sürede dönülür ve yıllardan beri, yüz yıllardan beri süren bu ilişkileri en az düzeyde Tabii Almanya'da bizim ilişkilerimizi sürdürmemizin gerektiğini düşünen kardeşlerimiz var. Karar, onlarda da ciddi anlamda hayal kırıklığı oluşturmuştur. Alman hükümetinin daha sağlıklı bir değerlendirmeyle oluşabilecek krizlere tedbir alması beklenir. Orada bunlar olurken Azeri topraklarında yaşanan vahşetin görülmemesi bir samimiyetsizliktir. Hocalı Katliamı'nı neden bu ülkeler gündemine almıyor? Bu da bir soykırımdır, uzak bir tarihte de olmadı. Bir çifte standardın süre geldiğini biliyoruz. Almanya aslında kendi tarihini, ayıbını sıradanlaştırmak için parlamento marifetiyle böyle bir karar alarak geçiştirme amacını taşımaktadır. Geçmişteki defterleri karıştırdığımız zaman en fazla hesabı çıkanların başında Batı ülkeleri gelmektedir. Türkiye tarihi açık ve nettir. Bu eski defterlerde en alt sıralarda biz oluruz. Uluslararası toplumun, küresel olaylarda çifte standardı terk etmesi, Ortadoğu başta olmak üzere insanlık dramına, garip gureba insanların dramına seyirci kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. BM çatısı altındaki bütün ülkeleri daha fazla sorumluluk almaya davet ediyoruz. Dost ve kardeş azerbaycan tepkisini tartışmaya mahal vermeyecek şekilde ortaya koyduğu için şükranlarımızı sunuyoruz.
Hem sizin hem de sayın Cumhurbaşkanımızın adımları sayesinde gerek Türkiye'de gerek Avrupa'daki ülkelerin gaz ihtiyacı da ortak çalışmalarımızla sağlanmış olacak. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 26 Ağustos'ta açılışı var, o açılışta mutlaka sizin de bulunmanızı istiyorum. 26 Ağustos'un da özel bir tarih olduğunu biliyorum, katılmanız onur verecektir. Bugün yapılacak Azerbaycan-Kanada maçında da Azerbaycan'a başarılar diliyorum.
Devamı gelecek...