Gündem

Başbakan Yardımcısı Işık: S-400 bütün dertlere deva olmaz; Türkiye kendi hava savunma sistemini geliştirmeli

"ABD ile köprüleri atmak çok kolay ancak o taraf biz olmamalıyız"

30 Aralık 2017 17:53

Türkiye ile Rusya arasında imzalanan S-400 savunma füzelerine ilişkin konuşan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "S-400 bizim bütün dertlerimize deva olacak, bütün sıkıntılarımızı giderecek' diye düşünürsek yanıltıcı olur. Türkiye için çözüm kendi hava savunma sistemini geliştirmesidir" dedi. Yeni bir model ortaya koyduklarını söyleyen Işık, "Türkiye’nin, 5-7 yıl içinde kendi hava savunma sistemini geliştirmesini" hedeflediklerini kaydetti.

Habertürk'ten Bülent Aydemir’in sorularını yanıtlayan Bakan Işık'ın açıklamaları şöyle:

Terörle mücadele

Terörle mücadelenin güvenlik boyutunda işler çok iyi gidiyor. Terör örgütünün başka hiçbir dilden anlamadığı net olarak ortaya çıktı. Bunu bölge halkı da söylüyor. Çözüm sürecini sabote eden tarafın terör örgütü olması orada halkın hem terör örgütüne yönelik ciddi tepkisini çekmiş hem de HDP ile arasına mesafe koymuş. İkincisi FETÖ mensubu güvenlik ve savunma içerisine sızmış hainler de çekilince tüm birimler arasında çok güçlü bir koordinasyon oluştu. Önceden 30-40 kişilik gruplarla karakol basıp, askerimizi şehit eden terör örgütü, şimdi 3 kişi bile bir arada gezemez hale geldi.

Güneydoğu'da yol, hastane, havaalanı...

Terörle mücadelenin güvenlik boyutunun dışında da boyutları var. Ekonomik mücadele, sosyal boyut, manevi, kültürel boyut, eğitim, spor... Bütün bu alanlarda mücadelenin bir bütün olarak yürütülmesi gerekiyor. Şu anda bu mücadele yürütülüyor. Benim sorumluluğum bu mücadelenin koordinasyonu. Orada devletin çok büyük yatırımları var; çok ciddi kaynak harcanıyor. Bugüne kadar başka yerlerde yapılıp da Güneydoğu’da yapılmayan yatırım yok. Yol, hastane, havaalanını Güneydoğu’da da yapıyoruz.

"Duygusal bağ güçleniyor"

Bu kadar travma geçiren bir ülkede duygusal kopuşun olmaması çok ama çok önemli. 40 yıla yaklaştı terörle mücadele ve zaman zaman devletin de yaptığı hatalar var ama terör örgütünün çok acımasız bir baskısı var bölgeye. Buna rağmen duygusal bağlar çok güçlü. Bizim üzerimize düşen bu duygusal bağları daha da güçlendirmek.

"Halk HDP'ye mesafeli"

Bölgede HDP’ye çok ciddi bir mesafe var. Gördüğüm kadarıyla şu anda HDP milletvekillerinin tutuklu olmasında birinci derece sorumluluğu HDP’de görüyorlar. HDP’ye oy veren kitle kesinlikle “Türkiye’den ayrılmak istiyoruz” diye oy vermiyor. HDP, sorunların çözümünden uzaklaşıp terör örgütünün adeta sözcüsü konumuna doğru geldikçe, sadece Türkiye’nin batısını değil, doğusunu da kızdırıyor.

"Çözümün adı bile olmaz"

Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti benim gördüğümü söyleyeyim hiçbir şekilde bir isim vererek yeni bir süreç başlatmaz. Terörle mücadelenin güvenlik boyutuna zarar verecek, orada mücadele eden güvenlik mensuplarımızın moralini bozacak, motivasyonunu düşürecek, oradaki halkın; “Yarın yine ayrı şekilde başımıza bir iş gelir mi?” endişesine düşeceği bir süreç kesinlikle başlatılmaz. Bir taraftan halkın huzurunu, güvenliğini sağlayacağız, orada en küçük bir taviz olmayacak. Diğer yandan da halkın sorunlarını adım adım çözeceğiz. Böyle yeni bir çözüm süreci falan asla böyle bir şey düşünmüyoruz.

ABD ile ilişkiler

Bizim yapmamız gereken ilişkilerin daha da kötüye gitmesinin önüne geçmek. Karşılıklı gayret gerekiyor. Bugün ABD ile köprüleri atmak, bizim için en kolay iş ama köprüleri atan tarafın Türkiye olmaması önemli. Savunma Bakanlığı yaptığım döneminde her iki savunma bakanı ile de PYD konusunu, bölgesel konulara yaklaşımlarını çok net konuştum. Hiçbir sorunu konuşmadan çözemezsiniz. Türkiye’nin önceliği ilişkilerin daha kötüye gitmesini engellemek. Sonuçta bir yol bulmak gerekiyor. Türkiye’nin bu bölgede varlığını devam ettirebilmesinin tek yolu denge politikası izlemesidir. NATO’nun bizim için en önemli özelliği caydırıcılığıdır. Bu denge politikası kapsamında NATO içinde kalmamız ve NATO’ya karşı haklarımızı savunmamızdır.

"S-400 bütün dertlere deva olmaz"

Türkiye ’nin S-400 alımının temelinde ABD’nin ve Batı’nın yani NATO üyesi ülkelerin, Türkiye’nin hava savunma ihtiyacını rasyonel şekilde karşılamaması olduğunu belirten Işık şöyle devam etti:

“Şu anda Türkiye’de iki tane hava savunma sistemi var NATO’nun. SAMP-T var İtalyanların; bir de İspanyolların Patriot’u var ama bunlar emanet, süreleri 6 aylık periyotlarda uzatılıyor. Türkiye’nin hava savunma sistemi ihtiyacı için rekabetçi bir fiyat ve teknoloji paylaşımını vermediler. Bundan dolayı Türkiye bu ihtiyacını karşılamak için Rusya’ya yöneldi. Bundan dolayı Türkiye’nin eleştirilmesi kesinlikle haksızdır ama ‘S-400 bizim bütün dertlerimize deva olacak, bütün sıkıntılarımızı giderecek’ diye düşünürsek o da yanıltıcı olur. Türkiye için çözüm kendi hava savunma sistemini geliştirmesidir. Bununla ilgili yeni bir model ortaya koyduk ve geliştirmeye başladık. Türkiye’nin, 5-7 yıl içinde kendi hava savunma sistemini geliştirmesi hedefini koyduk.”