Başbakan Binali Yıldırım, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016'da düzenlenen darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hâl (OHAL) uygulamasının üç ay daha uzatılmasını teklif edeceklerini açıkladı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan afişlere yöneltilen eleştirileri de değerlendirdi. Yıldırım, şunları kaydetti:
"Burada kimsenin rahatsız olacağı bir şey yok. Bizim ilk günden dediğimiz şey bellidir, 'asker kılığına girmiş teröristler', bunlar Türk Silahlı Kuvvetlerini temsil etmiyor, bunlar Türk Silahlı Kuvvetlerinin, askerin tankını, topunu, helikopterini, uçağını çalan ve bunlarla millete bombalar, mermiler yağdıran, akıllarını kiraya vermiş katillerdir. Bu kadar basit. Onun için alınganlık göstermeye gerek yok. Bu, kaldı ki çok belirli, emekli olmuş TSK mensuplarının, küçük bir grubun köpürtmeye çalıştığı bir konudur. Burada hiçbir zaman TSK falan, kimseyi hedef alma düşüncesi yoktur."
"Hero" tişörtü
Başbakan Yıldırım, darbe girişiminin ardından tutuklanan sanığın "kahraman" anlamına gelen İngilizce "Hero" yazılı tişörtle duruşmaya gelmesine tepki gösterdi.
"Bunun özellikle yapıldığı kanaatindeyim. Maalesef yine o akıl, yeni bir arayış içerisinde, bu davaları tartışılır hale getirmek ve bu şekilde bu canileri kurtarabilmeyi ümit etmektedir" diyen Yıldırım, "O bakımdan Adalet Bakanı'na gerekli talimatı verdim, bütün detaylarıyla konu araştırılacak ve bunun failleri ortaya çıkarılacaktır" ifadesini kullandı.
Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:
"Memuriyetten uzaklaştırılanlar..."
-"Bugün itibarıyla memuriyetten uzaklaştırma alan 38 bin 202, memuriyetten çıkarma 103 bin 844, toplam 142 bin 46. Bu arada 34 bin 320 kişi de iade edilmiş, ayrıca hakkında işlem yapılan şüpheli sayısı 168 bin 796, (OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonuna) itiraz başvuru sayısı 296 bin 350. Burada mükerrerlik olabilir, valiliğe de itiraz etmiş olabilir, Bakanlığa da Başbakanlığa da itiraz etmiş olabilir. Bunlar tasnif edilecek."
"Ölmek var, dönmek yok"
- "Biz o gün, 'Ölmek var dönmek yok, ya bizi alırlar ya da biz onları alırız' dedik. Bu kararı Cumhurbaşkanımızla verdik. Bu darbe başarılı olabilirdi, ne zaman başarılı olabilirdi? Cumhurbaşkanını da bizi de ortadan kaldırırlarsa başarılı olabilirdi. Bu kadar açık söylüyorum. Bizde bu kararlılık vardı."