Gündem

Başbakan Erdoğan'dan Aydın Doğan'a: İstanbul'u alamazsınız

Erdoğan: Kendi ülkesini karalayan bir işveren örgütünü dünyada bulamazsınız. Dünyanın her yerinde de bu yapılanan adı ihanettir

28 Ocak 2014 14:33

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Hürriyet gazetesinde bugün yer alan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Sarıgül kazanıyor, Başbakan panikte” sözlerinin başlığa taşındığı haber nedeniyle Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’a yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Erdoğan, “O gazetenin patronu İstanbul Hilton’daki otelin yanındaki bahçeye inşaat yapabileceği düşüncesiyle o ihaleye girmişti. İBB buna müsaade etmedi. O da Şişli belediyesine gitti. Çünkü Şişli belediye başkanı bu konularda mahirdir. O zaman yolsuzluk sebebiyle ihraç ettiniz bugün hangi sebeple aday yapıyorsunuz. Şimdi İstanbul’u alabilir miyiz diyorlar. Alamazsınız… ‘Alabilirsem’ diyor ‘bu oteli büyütebilir miyim?’ Onu da yapamasın çünkü onun da üzerinde de Çevre ve şehircilik Bakanlığı var. Biz senin çevre katliamı yapmana izin vermeyiz” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP Grup Toplantısı’nda konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Brüksel ziyaretimizde Avrupalı dostlarımızın tek taraflı bilgilendirildiğini gördük.  

Birinci derecede bilgilendirilme kaynaklarını AB bakanlığımız olduğunu kendilerine hatırlattık.

Bu tür yanlış bilgilendirilmelerinin yabancısı değiliz. Gerek 11 yıllık iktidarımız gerekse önceki dönemlerde Türkiye kampanyalarla karalanmaya çalışıldı.

Maalesef bu kampanyaların bazıları içeriden bazı kesimlerin eliyle yürütülmüştür.

 

'İhanet boyutunda plan'

 

Topyekun Türkiye ekonomisi hedef alınarak 76 milyonun bir arada yolculuk ettiği bir geminin dibi delinmek istenmiştir.

Son derece basit ihanet boyutunda bir planı devreye sokmak istiyorlar.

Gezi olaylarında bunu gördük. Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu. İhanet boyutundaki tüm bu çabalara rağmen Türkiye ekonomisi istikrarla büyümeye devam etti.

Onlar tüketmeyin dedikleri halde 2002 yılında 91 bin otomobil satılmıştı. 2013’te ise rekoru yeniledik ve tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştık. 665 bin yeni otomobil satışı gerçekleşti.

2013’te 2 milyon 591 bin yeni buzdolabı satıldı. Çamaşır makinesinde durum aynı 2013’te 1 milyon 992 bin adet çamaşır makinesi satıldı ve yeni bir rekor elde edildi.

 

‘Bunun adı ihanettir’

 

Bir takım işveren örgütlerinin uluslararası sermayeye yaptıkları çağrıları kendi ülkelerine yaptıkları tehditleri uluslararası finans çevreleri dikkate almıyor.

Kendi ülkesini karalayan bir işveren örgütünü dünyada bulamazsınız. Dünyanın her yerinde de bu yapılanan adı ihanettir.

Dünya Yatırım Ajansları Birliği 24 Ocak’ta Güney Afrika’da toplandı ve Türkiye’nin yatırım ajansını oy birliği ile başkanlığa seçti.

Türkiye başkan olunca başkan yardımcılığına da Azerbaycan yatırım destek ajansı seçildi.

Yabancı sermaye Türkiye’ye gelmeye devam edecek ama öyle görünüyor ki, TÜSİAD gibi kuruluşlar kendi ülkelerine yabancı kalmaya devam edecekler. Kazanan artık belli çevreler değil 76 milyon olacak.

 

‘Her şeyi anlattık’

 

Brüksel’de muhataplarımıza olanların iç yüzünü tüm açıklığı ile anlattık.

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande 22 yıl sonra Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan ilk cumhurbaşkanı oldu. Önemli değerlendirmelerde bulunduk.

Haftaya Almanya ziyaretimiz var. Şansölye Merkel ile önemli görüşmelerde bulunacağım.

Bu akşam da Tahran’a hareket ediyoruz. İran temaslarımızın da gerek Türkiye-İran ilişkileri gerekse bölgesel meseleler konusunda hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyorum.

Suriye’de ortaya çıkan işkence fotoğrafları dünyada sarsıcı bir etki yarattı.

 

‘Din adamları kedi köpek eti için fetva veriyor’

 

Yermuk kampında bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsanlar açlıktan hayatını kaybediyor. Oradaki din adamları kedi ve köpek yenmesi konusunda fetvalar verdiklerini biliyoruz.

Hala utanmadan sıkılmadan Suriye’nin dışişleri bakanı Türkiye ve körfez ülkelerine hakaret edebilecek kadar densizleşebiliyor.

Suriye’de rejim fotoğrafçısının çektiği fotoğraflar meselenin ciddiyetini ortaya koydu.

Kimyasal silahlarla toplu halde öldürülen çocukların görüntüsü karşısında vicdanı olan herkes mahcup olacaktır. Ama yüzbinlerce insan da konvansiyonel silahlarla öldürülmüştür.

Suriye meselesinin çözümü için uluslararası platformlarda uyarıcı bir rol oynadık. Suriye politikamızı kıyasıya eleştiren bir CHP’ye rağmen dik durduk.

MİT’in TIR’larına kanun dışı saldırı düzenlemelerine rağmen dik duruşumuzdan vazgeçmedik.

Birileri çıkıp alçakça haince MİT’e karşı sabotaj düzenlese de biz büyük devlet sorumluluğu ile kardeşlerimize yardım taşımaya devam edeceğiz.

Kahire’de de yine kan döküldüğüne şahit olduk. Bu katliamlara neden olan Sisi mareşal oldu. İşte askeri yönetimlerin taltif anlayışı odur. Yakında kendisini Mısır’ın cumhurbaşkanı seçerlerse şaşırmayın.

 

MHP seçim bürosuna saldırı

 

MHP bürosu önünde bir tartışma sonrası silahlı saldırı nedeniyle bir vatandaşımız hayatını kaybetti. İstanbul emniyetimiz çok kısa sürede olayın üzerine giderek olaya karışanları gözaltına aldı.

Şişli Belediyesi’ne de dün akşam provokasyon amaçlı saldırı düzenlendi. Van’da adayımıza yapılan saldırılar bir kenara bırakılamaz.

İki kez adayımızın evine ses bombası atıldı. Bütün bu saldırıları sağduyu ve soğukkanlılıkla karşıladık.

Seçim bürolarına yapılan saldırı sebebi ne olursa olsun milli iradeye yönelik bir saldırıdır.

Bu tür saldırıları şiddetle kınıyoruz.

Hayatını kaybeden kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm MHP camiasına başsağlığı mesajlarımızı şahsım grubum ve partim adına iletiyorum.

 

‘En büyük hırsızlık…’

 

Bir hareketin bir örgütün kendi ülkesine karşı bu kadar hasmane bir tutum sergilemesi nedeniyle vakıflarımız derneklerimi büyük rahatsızlık duyuyorlar.

İslam kimsenin tekelinde değildir.

Hizmet etmek öğrenci yetiştirmek gibi kavramlar insani kavramlardır. Herkesi dışlayan herkesi horlayan bir harekete bürünemez.

Hizmet hareketiyle meşgul olanların adeta siyasi bir parti gibi davranmaları ve bir takım sis kayıtlarıyla anılmaları asla kabul edilemez.

İlim insanlarının da gönül insanlarının da istismarı bizim kabul edeceğimiz bir durum değildir.

Bu örgütün yönetimi ile mensuplarına arasında çok büyük bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır:

Örgütün tabanındaki insanlarımız son derece samimi bir tavır sergilerken üst yönetim farklı gayretlerin içine girmiştir.

Hizmet aşkıyla yola çıkan birçok samimi kardeşimize rağmen örgüt Türkiye hasımlarının maşası olmayı tercih etmiştir.

Uluslararası karanlık çevrelere adeta peşkeş çekilmiştir.

Kuran’ın sorduğu en önemli sorulardan biri "Akletmez misiniz"

Hiçbir kardeşim kendi aklına ipotek koydurmasın..

Şu anda Anadolu’nun bir çok köşesinde şahsım ve partimi için akla hayale gelmez tezviratlar yapılıyor

En büyük hırsızlık en büyük yolsuzluk milli irade hırsızlığıdır.

 

Yolsuzluk çamuru atamazlar

 

17 Aralık’ta yargıdaki fanatikleriyle milli iradeye saldırı düzenleyenler yolsuzluğun izini süremezler.

Bunlar bugün çıkıp da bize yolsuzluk çamuru atamazlar.

Şu anda eski Türkiye’nin kaybedenleri koro halinde yolsuzluk türküsü söylüyorlar. Eğer yolsuzluk yapan görmek istiyorsanız gidin aynaya bakın.

 

‘Cameron gazetelerini kapattı’

 

(Bir AK Partilinin izleyici sıralarından ‘BBC bunları görmüyor’ şeklinde bağırması üzerine)

Sadece BBC mi… Wall Street Journal… Bu gazetenin sahipleri kimler….

Geçenlerde İngiltere’de aynısını yaptılar. Cameron hemen gazetelerini kapattı. Şimdi de Amerika’dan vurmaya başladılar.

Bu ülkede milli iradeyi her zaman bunlar çaldılar.

Hiçbir zaman bunların hesapları defterleri gözden geçirilmedi. Şimdi kontrol edilince hoplamaya başladılar.

İşini düzgün yaptığın sürece yanındayız. Yamuk yumuk varsa hesabını sorarız.

Bizim büyük sermayeye gözdağı verme niyetimiz yok. Büyük sermaye düzgün davransın.

 

Çevre katliamı yapamayacaksınız

 

Bugün bir gazetede gördüm. Güya ben ana muhalefetin İstanbul adayından çekinmişim o yüzden dosyayı açıklamışım.

O gazetenin patronu İstanbul Hilton’daki otelin yanındaki bahçeye inşaat yapabileceği düşüncesiyle o ihaleye girmişti.

İBB buna müsaade etmedi. O da Şişli belediyesine gitti. Çünkü Şişli belediye başkanı bu konularda mahirdir.

O zaman yolsuzluk sebebiyle ihraç ettiniz bugün hangi sebeple aday yapıyorsunuz.

Şimdi İstanbul’u alabilir miyiz diyorlar. Alamazsınız…

‘Alabilirsem’ diyor ‘bu oteli büyütebilir miyim?’ Onu da yapamasın çünkü onun da üzerinde de Çevre ve şehircilik Bakanlığı var. Biz senin çevre katliamı yapmana izin vermeyiz.

‘Biz yargıyı baskı altına alan bir örgütle mücadele ediyoruz’

Biz yargının bağımsızlığı meselesini referandumda sağladık ama bir şey daha söyledik. Yargı hem bağımsız hem tarafsız olacak dedik…

Biz yargı mensuplarını da baskı altına alan bir örgütle mücadele ediyoruz.

Millete hesap verecek olan siyasi iradedir. Bizden başka kimse gidip hesap vermeyecek.

Şu anda oyun bozulmuştur oyun. Oyun bozulduğu için rahatsızlar. Millet hem iradesine hem de hükümetine sahip çıkmış ve oyunu bozmuştur.

30 Mart’a kadar her oyunu sizlerle bozacağız.

30 Mart’ta kimim nerede başkan olacağı değil, hangi partinin kazanacağı önemli. Çünkü Ak Parti’nin kazanacağı her belediye bir mesaj olacaktır.

Bu sayede çözümün önünde engel kalmayacak.