Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cuma namazlarında hutbelerinde Atatürk'e dua okumak zorundalar" sözleriyle Diyanet'i eleştirmesine ilişkin olarak, "Anamuhalefetin genel başkanı Diyanet İşler'i Başkanına 'Nankör' diyor. Dünyanın neresinde bir siyasi parti başkanı diyanet işleri başkanına hakaret eder? Bunu söyleyenden daha nankör birisi olabilir mi?" dedi. Davutoğlu şöyle devam etti:
"Kendisi hutbeyle, duayı karıştıran bir cehalet örneği sergiliyor. 18 Mart sabahı 253 bin hatmin duası yapıldı. Diyanet İşleri Başkanı tüm şehitlerimize dua ederken Mustafa Kemal'e de dua etti. Gerçi bu genel başkan hatim ne onu biliyor mu? Din ve devlet işleri ayrıdır ama devlet adamları da dine saygı gösterecekler."
Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş'ın Çanakkale'nin 100. yıl dönümüne ilişkin yayımladığı mesajında sarf ettiği "Osmanlı hükümeti, Alman hamlelerinin kuklası olmaktan sakınmadı" sözlerine de göndermede bulundu. Davutoğlu, "7 düvelin karşımıza dikildiği bir anda verilen mücadeleyi bilmemek ne büyük cehalettir" dedi.
Davutoğlu, Sosyal Bilimler ödül töreninde konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Meclis'te kürsüye kitap atan o vekile acıdım. Biz yerde iki şeyi alıp öpüp başımıza koyarız. Biri ekmek, diğeri kağıt. Biri rızıktır, diğeri kelamın yazıldığı nesnedir.
İnsana en çok şey yakışan şey: Kitaptır. Kitap sizinle bütünleşir. Tüm kitaplar bir kitabı anlamak için yazılmıştır.
Bilgisiyle gurura kapılan şahıs tehlikelidir. Kitap, ahlak ve edep timsalidir. Kafamı kaldırdığımda kitap görmezsem orası benim için zindan olur.
Kitap edebi anlatır. Kitap eleştirilebilir. Gerçekten kitap dostu olan biri kimseye hakaret etmez.
‘İki genel başkanın da evinde kitap eksik’
İki genel başkanın 3 gündür açıklamalarına bakıyorum: İkisinin de evinde kitap eksik onu anladım.
Demirtaş’a cahil göndermesi
Biri Osmanlı Devlet'ini Almanya'nın kuklası olduğunu söyledi. 7 düvelin karşımıza dikildiği bir anda verilen mücadeleyi bilmemek ne büyük cehalettir. 7 düvelin emperyalist güçleri Çanakkale'de tarihe gömülmüştür. Çanakkale kazanıldığı için Kurtuluş Savaşı verilebildi. Bu genel başkan Muhammed İkbal'i okuyabilseydi Çanakkale'yi anlardı. Osmanlı tarihi önünde hürmetle eğilirdi. Kitabın medeniyetini anlamayanlar medeniyetin kitaba verdiği değeri anlayamazlar. Şu seçim dönemine girerken birbirimizi eleştirelim ama hakaret etmeyelim.
"Senden ala nankör mü var Kılıçdaroğlu?"
Anamuhalefetin genel başkanı Diyanet İşler'i Başkanına 'Nankör' diyor. Dünyanın neresinde bir siyasi parti başkanı diyanet işleri başkanına hakaret eder? Bunu söyleyenden daha nankör birisi olabilir mi? Kendisi hutbeyle, duayı karıştıran bir cehalet örneği sergiliyor. 18 Mart sabahı 253 bin hatmin duası yapıldı. Diyanet İşleri Başkanı tüm şehitlerimize dua ederken Mustafa Kemal'e de dua etti. Gerçi bu genel başkan hatim ne onu biliyor mu?
‘Dine saygi duymayi öğreneceksiniz’
Din ve devlet işleri ayrıdır ama devlet adamları da dine saygı gösterecekler. Dine ve din adamlarına saygı göstermesini öğrenecekler.
Zengin kütaphanelerimiz olmasa bu ülkeyi savunacak bilinçlib bir nesil yetişmezdi.
Eylem ile bilginin birleşmediği bir hareket başarılı olamaz. Bu yüzden gençlere sesleniyorum: seçim meydanlarına nasıl coşkuyla giriyorsanız kütüphanelere de öyle girin.