Charlie Hebdo mizah dergisine yapılan kanlı baskında 12 kişinin öldürülmesine yönelik Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen protesto yürüyüşüne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cami saldırılarına karşı da aynı hassasiyetin gösterilmesini bekleriz. Avrupa'daki Müslümanlar açısından buradaki mevcudiyetimiz bir teminat olmuştur. Türkiye'nin tutumu ilkeseldir. Bu tutumu mevcudiyetimizle her yerde ayakta tutmaya devam edeceğiz" dedi.
Hollande'ın İslam'ın terörle ilişkilendirilemeyeceğine dair açıklaması son derece önemlidir.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cumhuriyet Yürüyüşü" için gittiği Fransa'nın başkenti Paris'te konuştu.
Cami saldırılarına karşı da aynı hassasiyetin gösterilmesini bekleriz. Avrupa'daki Müslümanlar açısından buradaki mevcudiyetimiz bir teminat olmuştur. Türkiye'nin tutumu ilkeseldir. Bu tutumu mevcudiyetimizle her yerde ayakta tutmaya devam edeceğiz.
Hollande'ın İslam'ın terörle ilişkilendirilemeyeceğine dair açıklaması son derece önemlidir.
Geçmişte terörden çok acı çekmiş bir ülke olarak bundan sonra da dünyanın neresinde olursa olsun terör faaliyetine karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Yine dünyada nerede olursa olsun, devlet terörü anlamında, kendi halkına veya Filistin'de olduğu gibi Filistinlilere yönelik baskı ve zulüm uygulayanlara karşı da Suriye'de veya Filistin'de veya diğer ülkelerde, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İnsan canı, insanın değeri söz konusu olduğunda, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da etnik ve mezhebi kökene, dini arka plana bakmadan insan onuruna, insani değerleri aynı saygıyı beklediğimizi vurgulamak istiyoruz."
'Tehdit büyük'
Fransa'daki terör saldırısında sonra dünyanın teröre bakışının değişip değişmediği sorulan Davutoğlu, "Bu bir süreç. Bir anda bu tür riskler ortaya çıkmaz. Bir anda da ortadan kalkmaz. Hollande'ın terör saldırısı sonrası yaptığı açıklama son derece önemlidir. Bu terörün İslam ile ilişkilendirilemeyeceği yönündeki açıklaması bu olayı Müslümanlara karşı saldırı amacıyla kullanmak isteyenlere en güzel cevabı teşkil etmiştir. Fransa'nın ve birçok Avrupa ülkesinin son dönemde Filistin'i devlet olarak tanıma yönünde bir çabaya yöneldiklerini görmek memnuniyet verici. İslam dünyasındaki bu gerilimin sadece İslam dünyası ile ilgili bir gerilim olmadığını, İslam dünyasında yaşanan insanlık trajedilerine sessiz kalınmasının da doğurduğu bir yeni durum olduğunu dünya çok daha iyi fark ediyor. Avrupa'da bu anlamda daha fazla duyarlılığın oluşmakta olduğunu görüyoruz. Avrupa için de bu gelişmeleri yakından takip edip muhataplarımızla bundan sonra da bu çerçevede görüşmelere devam edeceğiz. Bugün burada ve vatandaşlarımızın da Türk bayraklarıyla meydanda oluşu, şu mesajı vermiştir. Biz buradayız. Burada olacağız ve Paris, Londra, Berlin diğer şehirler gibi birçok farklı dinden farklı kültürden insanın iç içe yaşadığı ve kimsenin dışlanamayacağı çok kültürlü ortamlar olarak varlıklarını sürdürecekler. Tehdit büyük. Ekonomik krizin de ivme katmasıyla Avrupa'da bu tür akımlara dönük ciddi bir kayma var. Aynı şekilde bu konuda duyarlı olan kesimlerde de olumlu yönde duyarlılık oluştuğunu görmek de memnuniyet verici" şeklinde konuştu.
Bu saldırıyı yapan gençler de
Müslüman ülkede yetişmiş değiller
İslamofobik saldırıların Türkiye'nin AB sürecine olabilecek etkisi sorulan Davutoğlu, "Bugünlerde ortaya konulan resim geleceğe dönük neler yapılabileceğinin ilk mesajlarını da veriyor. Eğer Türkiye, AB'ye engel çıkarılmamış olsaydı emin olunuz bu kültürel gerilimler bu ölçüde olmazdı. Maalesef son dönemde bu karşıtlıklar üzerinden siyaset yapmak Avrupa'da prim yapar hale geldi. Problemin kaynağı burada. Karşı kültürlere yönelik tahrik edici tutumların getirdiği tepkiler bugünkü tablolayla karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor. Bu saldırıyı yapan gençler de Müslüman ülkede yetişmiş değiller. Paris'te yetişmiş gençler. Bu saldırıyı yapan teröristlerin bu ortama sürüklenmesinin önüne geçmek de hepimiz için önemli. Bu kapsamlı bir yüzleşme gerektiriyor. Biz Türkiye olarak bu konuda hep ilkeli davrandık" açıklamasında bulundu.