Kazakistan'da konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Avrasya coğrafyasını barış coğrafyası yapmalıyız. Eğer barış coğrafyası haline getiremezsek terör buralarda etkin hale gelir" dedi.
Davutoğlu, Kazakistan ziyareti kapsamında Uluslararası Türk Akademisi Konferansı'nda konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Ben Atayurduma Başbakan olarak geldim. Birçok zor günler yaşadık. Dilimizi ve kardeşlerimizi unutmadık. Dışişleri Bakanı olarak Hoca Ahmet Yesevi'nin huzuruna çıktığımda oradan daha dün ayrılmış gibi oldum. Şimdi bedenim Anadolu'da olsa bile ruhum Hoca Ahmet Yesevi'nin yanındadır. Burada bir arkadaşımızın ayağına bir diken batsa, biz Anadolu'da hançer yemiş gibi oluruz. Kazakistan ve dost ülkelerimiz bağımsız olduğunda ilk kalbimizle sonra bunu mührümüzle tanıdık.
"Soğuk Savaş aramızda bir bariyer oluşturdu"
Kazakistan'ın bağımsızlığının 25. yıl dönümünü canla başla kutluyoruz. Herşey değişir ama tarih ve coğrafya değişmez. İnsanlar tarih ve coğrafyanın içine doğar. Bunları bilip iyi değerlendirirsek ekonomi başta olmak üzere herşey gelişir. İpek Yolu, insanlık tarihini değiştirdi. İpek Yolu, insanlığın omurgasını oluşturdu. Büyük Devletler, İpek yolu üzerinde kuruldu. Burada yaşanan siyasi gelişmeler ülkeleri böldü. Tarih modern dönemde de buradan aktı. Soğuk Savaş'da burada bulunan bir parantez. Soğuk Savaş aramızda bir bariyer oluşturdu.
Saraybosna'dan Çin'e kadar olan bir bölgede Türkçe'nin farklı lehçelerini görebilirsiniz. Şimdi bu coğrafyada barış içinde yaşamamız için etkileşimlerimiz artacaktır. Çin'den başlayıp, Azerbaycan'a ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden orta ulaşım koridor hattına büyük önem veriyoruz. Bakü'deki tren hattını Kars üzerinden İstanbul'a oradan da Marmaray ile Londra'ya ulaştıracağız. Hedefimiz bu hattın Çin'e kadar uzamasıdır. Enerji boru hatlarınında tren hatlarıyla birlikte geçmesine büyük önem veriyoruz. Gerek ulaştırma gerek enerji ile amaç bölgeleri ve ülkeleri birbirine bağlamaktır. Türkiye'nin limanları Kazakistan'ın limanlarıdır. Kazakistan denizlere uzak gibi gözükebilir ama Türkiye ile birleşince, Türkiye'nin limanları Kazakistan'ın olacaktır.
"Avrasya coğrafyasını
barış coğrafyası yapmalıyız"
Ulaştırma altyapısı ile ekonomik iş birliği bir araya gelince çok büyük azançlar sağlanacaktır. 25 yıl önce Astana'ya gelmiş olsaydınız küçük bir kasaba görecektiniz. Bu küçük kasabanın bu hale gelmesinde Kazak yöneticilerin büyük bir payı vardır. Büyük imkanlar var bu ülkede. Avrasya coğrafyasını barış coğrafyası yapmalıyız. Eğer barış coğrafyası haline getiremezsek terör buralarda etkin hale gelir. Türkiye ve Kazakistan vizyon ve hedefi olan istikrar adasıdır.
