24 Temmuz 2015 15:43
Başbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD'e yönelik hava operasyonu hakkında basın toplantısı düzenliyor. Davutoğlu, operasyon öncesinde Şam yönetimine bilgi verildiği yolundaki iddiayı yalanlayarak "Böyle bir şey söz konusu değildir. Sadece müttefik ülkeleri operasyonlar ilgili bilgilendirdik" dedi. "Türkiye, Suriye'de herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi, gelmeyecek" diyen Davutoğlu, "Türkiye bölgede çok güçlü bir devlet olduğunu ortaya koydu" ifadesini kullandı. "Operasyonlarda yüzde 100 isabet sağlandığını" ifade eden Davutoğlu, "Bugün başlatılan operasyonlar noktasal operasyonlar değil bu bir süreçtir" dedi. Davutolğu, "İncirlik konusunda kaygılarımızı gözeten bir anlaşmaya varıldı" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, İstanbul merkezli 16 ilde başlatılan geniş çaplı terör operasyonuna ilişkin olarak da bilgi verdi. Operasyonlar kapsamında 297 kişinin gözaltına alındığını açıklayan Davutoğlu, bunlardan 37'sinin yabancı uyruklu olduğunu bildirdi.
Davutoğlu, İncirlik Üssü'nün koalisyon ülkelerine açılıp açılmayacağı konusunda ise "Güvenlikli bölge 3 sene önce yapılsaydı DEAŞ terörü bu denli büyüyemez ve tehdit haline gelemezdi. ABD ile aşama katettik, ilerleyen günlerde müttefik ülkelerle mutabakat sağlayacağız" diye konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye’nin ne kadar kritik bir süreçten geçtiği hepimizce malum. Çevre ülkelerin çoğunda kamu düzeni sarsılmış, terör örgütünün baskıları altında son derece kaotik bir dönem yaşanıyor.
Çevredeki ülkelerin çoğunda seçim yapmayı bırakın, günlük hayatı bile sürdürmek mümkün değil. Ama Türkiye sadece bölgenin değil dünyanın en güçlü demokrasilerinden biri olduğunu ortaya koydu.
Türkiye yeni bir döneme hazırlanırken, milletimizin beklentileri doğrultusunda adımlar atarak, Türkiye’nin daha güçlü şekilde geleceğe hazırlanmasını sağlarken, üçlü bir kıskaç terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Bir taraftan daha biz 2013 ekim ayında kendisini Terör örgütü olarak ilan ettiğimiz ve her aşamada da Suriye’deki yıkıcı ve tahrip edici özelliği dışında İslam dünyasında oluşturduğu kötü algı dolayısıyla açıktan tehdit olarak gördüğümüz DEAŞ’ın saldırıları… Suruç’ta intihar saldırısı ve dün itibariyle de sınırımıza saldırı. DEAŞ tehdidi açıkça gündemde.
Bununla ilgili planlamalar yaparken, PKK’nın bir çok ilde araç yakmaları dışında Adıyaman’da bir askerimizi şehit etmesi, Ceylanpınar’da iki polisimizi şehit etmesi ve bunu küstahça alçakça üstlenmesi ve arkasından da Diyarbakır’da bir polisimizi şehit etmesi. Burada PKK’nın ve IŞİD’in terör eylemleri arasında neredeyse paralellik var.
Yüzlerine maske takmaya devam eden DHKP-C ve bağlantılı örgütlerin sahneye çıktığını görüyoruz. Türkiye’de demokrasi kökleşmiş, temsil kabiliyeti olağanüstü yüzde 95’e çıkmış bir meclis tablosu varken teröre tevessül edilmesi hem tesadüf değil hem de tehdittir. Bu çerçevede Suruç saldırısı olduğu gün hatırlarsanız açıklamada şunu söylemiştim, bu saldırının hedefi Türkiye’dir. Şu anki değerlendirmemiz de aynı değerlendirmedir. DEAŞ’ın saldırılarında, PKK’nın saldırılarında, DHKPC’nin saldırıları da Türkiye’yi hedef almıştır.
Bunun karşısında bizim atıl durmamız beklenemez. Dün güvenlik toplantısıyla, ilgili güvenlik birimlerimizi bir araya getirdik ve alınacak tedbirleri bir araya getirdik. Bugün başlatılan operasyonlar noktasal operasyonlar değil bu bir süreçtir. Nasıl arka arkaya ülkenin huzurunu bozacak şekilde
Bizim için de bugünden itibaren teröre, süreç geniş kapsamlı bir süreçtir. Sadece bir günle, bir bölgeyle münhasır değildir. Alınacak tedbirleri tek tek gözden geçirdik. İl bazında, örgüt bazında değerlendirmeler yaptık. Başta TSK, MİT müsteşarlarımız olmak üzere güvenlikle ilgili birimlerimiz, en detay şekilde talimatlandırıldı.
Alacağımız tedbirler konusunda yaptığımız çalışmalardan sonra, toplantının bitişine müteakip, cumhurbaşkanımızı da arayarak atacağımız adımları arz ettim. Cumhurbaşkanımız İstanbul’da olduğu için ikili görüşme imkanımız olmamıştı. Yarın görüşmemizi İstanbul’da gerçekleştireceğiz.
Bu sabah itibariyle silahlı kuvvetlerimiz, Suriye sınırında Türkiye’yi tehdit etme potansiyeli taşıyan DEAŞ hedeflerini, yüzde yüz isabetle tam bir başarıyla ortadan kaldırmıştır. Sabahleyin genelkurmay başkanımızdan bilgiler aldım, biraz sonra da başbakanlık kriz masası ki, Suruç’taki gelişme üzerine oluşturmuştuk. Kriz masasına giderek oradan da detaylı bilgiler alacağım. Şu an itibariyle kim sınırımıza tehdit oluşturursa, talimat çok açık ve nettir. TSK’yı yetkilendirdik. Kim tehdit oluşturacak mahiyetle yaklaşırsa, ikinci emre gerek olmaksızın gerekli tedbir alınacak.
Bir astsubayımızı şehit verdik, şehit olan askerlerimize polisimize rahmet diliyorum. Ama o askerlerimizin ve polislerimizin de katilleri mutlak suretle cezalandırılacaktır. DEAŞ’a dönük operasyon hedefine ulaşmıştır ve durmayacaktır. Her an Suriye’nin üzerinde ve sınıra yakın bölgeleri gözetliyoruz. En ufak hareketlilik karşısında en şiddetli tepki gösterilecektir.
Burada açık suretle ifade edeyim. Bizim kimseyle bizim bu anlamda savaşa girmek, Suriye’de kriz dört yılına yaklaştı ama Türkiye herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi. Bunların bu tedbirlerin, dün aldığımız tedbirin ABD ile yürütülen müzakerelerle hiçbir alakası yoktur. Alakası yoktur derken, bilgilendirildi ama bu Türkiye’nin ulusal güvenliği bağlamında aldığı karardır.
İncirlik'in açılmasıyla ilgili müzakereler, ayrı bir süreçtir. Bu Türkiye’nin kendi güvenliği için aldığı haber Şam yönetimine bilgi verildi gibi haberler görüyorum. Hayır, Türkiye kendi kararlarını Ankara’da alır. Ama müttefik ülkeleri bilgilendirdik. Aynı sahada müttefik ülkelerin askeri hareketleri var. dün bu kararların alınmasına müteakip dışişleri bakanlığımız bilgi verdi. Ama ikisinin ayrı süreç olduğunu vurgulamak isterim. Dün saldırı olmamış olsaydı da ABD ile biz eğit donat güvenli bölge DEAŞ çerçevesinde müzakerelerimiz olurdu, atılacak adımlar atılırdı.
Saat 3 sıralarında Sınır ötesi operasyon başlarken, 16 ilimizde DEAŞ PKK ve DHKPC unsurlarına karşı binlerce polisimizle operasyon yürütüldü. Türkiye’nin huzurunu, halkımızın huzurunu tehdit etme potansiyeli taşıyan bütün unsurlara dönük ortak yapılan ve sağlam bir istihbaratla noktasal operasyonlardı. Şu ana kadar 297 kişi gözaltına alınmıştır. Nerede kimlere dönük nasıl tavır alınacağı, bize aktarıldı. Biz de düğmeye basılması talimatını verdik ve bunlar şu an yürütülüyor.
Ceylanpınar’da polislerimizin şehit edilmesiyle ilgili olarak 35 kişi, Diyarbakır’da da 19 kişi gözaltına alındı. Kimin bu cinayetlerle ilişkisi varsa, kimin varsa, bu bizim ülkemize polislerimizin ailelerine, askerlerimizin ailelerine borcumuzdur.
Kamu düzeninin sarsıntıya uğradığı bir ülke hiçbir zaman olmayacaktır. 297 gözaltı içinde 37 yabancı uyruklu vardır. Çok sayıda mühimmat ve silah ele geçirilmiştir. İstanbul’da ciddi bir terör odağı olarak yapılandırılan operasyonda, bir DHKPC üyesi, silahla mukabelede bulunduğu için ölü olarak ele geçirilmiştir. Polisimize de talimat
Bu hafta sonu bazı grupların gösteri yapacakları bilgisine göre söylüyorum, Türkiye’de izin verilen yerde herkes yürüyüş yapma hakkına sahiptir. Devlete millete huzura meydan okurcasına, birileri cenaze gibi hepimizin saygı duyduğu, hele hele terör saldırısından vefat eden, bizzat ziyaret ettim yaralılarımızı. O vatandaşlarımızı Suruç’ta katledilen vatandaşlarımızın ailelerine tekrar taziyelerimi sunuyorum. Yaralılarımızı ziyaret ettik. Ama herhangi bir cenaze bahane edilerek, İstanbul sokaklarında maskeli ve silahlı gösteri yapılmaya kalkışmasın.
Sonra kimse niye müdahale edildi diye sormasın, kimse neden bu şekilde müdahale edildi diye sormasın. Maskeli yapıları tek tek tespit ediyoruz. Tek tek yasanın gerektiği cezaya çarptırılacaklar.
IŞİD militanları, PKK’nın ve bağlantılı grupların üyeleri ve DHKPC üyelerine yönelik operasyonlar aralıksız sürecek. Ağrı, Adıyaman ve Şırnak gibi belli yerlerde araç yakma, yol kesme, kırsal kesimde illegal yapılara yönelik faaliyetlere operasyon devam edecek.
Kimse devletin gücünü ikame edemez. Kim yapıyorsa bunlara son verecek. Biz milli birlik ve kardeşlik projesini, Türkiye’yi entegre eden kaynaştıran bir proje milli bir proje olarak ele aldık ve bunu savunmaya devam ediyoruz. Ama buradan hareketle, birileri alanda boşluk tespit edip, bunları doldurmaya kalkmak suretiyle, eğer illegal yapılar oluşturmak isterse bunu çözüm süreciyle irtibatlandırmak doğru değildir.
Kamu düzeni her ne suretle olursa olsun sağlanacak. Bu coğrafyada yaşamanın bazen bedelleri oluyor. Bu bedelleri ödemeye hazır olmazsak, başımız dik olamayız.
Artık Türkiye’nin yıllardır zikrettiği bazı hususların ne kadar önemli olduğu herkes tarafından algılanıyor. Üç senedir neredeyse vurguladığımız güvenlikli bölgeler o zaman olsaydı, DEAŞ türkiye sınırına yaklaşamazdı. Son dönemdeki müzakereler çerçevesinde belli bir aşamaya gelinmiştir. Türkiye ulusal güvenliğiyle ilgili planlamalar yapar ama DEAŞ terör örgütünün bütün dünyaya tehdit teşkil ettiği de aşikardır. Önümüzdeki günlerde somut adımlar atılacak.
Güvenli bölge konusunu zikrettiniz ama, bunun için uçuşa yasak bölge gelmeliydi. ABD’den gelen açıklamalar uçuşa yasak bölge olmadığı yönünde…
Bu mutabakatın detaylarını biz biliyoruz. Ama detaylarını benim tartışmam doğru değil.
Suriye’nin hava sahasına girilmediği detayı paylaşıldı…
Tespit edilen hedefler bağlamında. Bunun gururla söylüyorum, pilotları tebrik ediyorum. Türkiye’nin askeri kapasitesini gösteren bir husustur. Türk hava kuvvetlerinin yok edebileceği hedeflerdi. Suriye sınırına girme ihtiyacı olmaksızın hedefler vurulmuştur, güdümlü füzelerle. Suriye sınırına geçme ihtiyacı hissedilmemişti. Hissedilmiş olsaydı da geçilirdi. Nereden yapılırsa yapılsın o saldırıyı yapanlar yok edilirdi.
Şunu söyleyeyim. İçerde bir tespit etmek mümkün değil fakat tespit edilen hedefler yüzde yüz isabetle vurulmuştur ve gereken netice hasıl olmuştur.
© Tüm hakları saklıdır.