Gündem

Davutoğlu, MHP'ye gideceğini açıklarken erken seçim ilan etti!

'Kılıçdaroğlu ile mahrem konularda hiçbir açıklama yapılmaması konusunda anlaştık'

14 Ağustos 2015 17:41

CHP'yle olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmeleri sonrasında MHP ile görüşme kararı alan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün yeni bir yolculuğa çıktığımız bir tarih olacaktır" dedi. Davutoğlu, bu açıklamasıyla erken seçim startını vermiş oldu.

Dünkü koalisyon görüşmesi sonrası düzenlediği basın toplantısında "erken seçim en güçlü ihtimal" açıklaması yapan Davutoğlu, gerekçesini ise şöyle açıkladı:

"Bahçeli’den randevu istedim, birlikte bu ağır sorumluluk altındaki Türkiye’yi nasıl seçime yöneltebileceğimizi konuşalım. Evet ben dün erken seçimden bahsettim. Neden? Bahçeli’nin yaptıkları bütün açıklamaları önümde olmadan konuşmam.
Sayın Bahçeli erken seçim için 15 Kasım’ı uygun gördü. Sayın Bahçeli’ye 14 Temmuz’da erken seçim diye gitmedim, bütün seçenekler için gittim. Hükümet kurma kapısını kapattığı için erken seçim dedim, erken seçim aşıdır dedim kimse yanlış anlamasın bu tabiri bilerek kullandım."

Davutoğlu, olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmelerinde "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın etkisinin olduğu ve kendisine müdahale ettiği" yolundaki iddialara ilişkin olarak, "Hep istediler ki ayrışmalar olsun ama daha çok beklerler. Cumhurbaşkanı'yla vesayet ilişkisi içinde olduğumuzu kimse iddia edemez"

"Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine teşekkür ediyorum. Son derece olgunlukla ve anlayışla görüşmeler tamamlandı" diyen Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu ile mahrem konularda hiçbir açıklama yapılmaması konusunda anlaştık" diye konuştu.

"Bu 14 yılda neler görmedik ki, darbe girişimleri, e muhtıra, gezi provokasyonu, 6-7 Ekim olayları... Allah'ın izniyle hepsini atlattık" diyen Davutoğlu, "Her an imtihana hazır niyazda bekleriz. Yeni bir muhasebenin eşiğindeyiz. Bu muhasebeyi bir kez daha bugün sizlerle yapmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, partisinin 14. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen programda konuştu.

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Vakti gelmiş bir hareketi yavaşlatma ihtimalleri yoktur. AK Parti hareketi mekanın ruhundan hareket etmiş, zamanın ruhunda yer almış bir hareketin 14 Ağustos 2001'de harekete geçmiş halidir.

Bu 14 yılda neler görmedik ki, darbe girişimleri, e muhtıra, gezi provokasyonu, 6-7 Ekim olayları... Allah'ın izniyle hepsini atlattık.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde bir yola çıktılar. Bu yol kutlu bir yoldu. İrfanın, erdemin yoluydu. AK Parti 14 yıllık geçmişi ile yeni bir siyasi harekettir. Bir açıdan da yeraltı nehri gibi vaktini ve zamanını bulduğunda çok köklü bir tarihi damarın harekete geçmiş halidir. 

Özgürlükler için nefes almak gerekiyordu. Ekonomi için yeni bir nefese ihtiyaç vardı. Bu ses 14 Ağustos 2001'de Afyonkarahisar'dan hareket etti ve sadece milletin dediği oldu.

Anadolu ve Rumeli nehirleri daha bir coşku ile akmaya başladı. Sanki Ağrı, Erciyes, Ilgaz daha bir dik semaya doğru yöneldi. 

 

'Vesayet sistemi kurmak isteyenler karşılarında AK Parti kadrolarını buldu ve bulacak'

 

AK Parti hareketi milletin ta kendisidir. Bu kadrolar kendi içinden 2 Cumhurbaşkanı 3 Başbakan 5 Meclis Başkanı çıkardı. Bu kadrolara rağmen harekete çıkıp vesayet sistemi kurmak isteyenler karşılarında AK Parti kadrolarını buldu ve bulacak. Asırlarca beslenen ve bütün bir aleme erdem hareketinin mekanı olmuş Anadolu 2001'de yeni bir yükselişe hazırlanıyordu. 

Önümüzdeki dönemde bizlere düşen görev, 14 yıl içerisinde kurduğumuz o kurucu ilkelere sadakatle yolumuza devam etmektir.

 

'Yeni bir muhasebenin eşiğindeyiz'

 

Evet, Türk siyasetinde hiçbir şey eskisi gibi olmadı olmayacak. AK Parti bir ortak akıl hareketidir. Afyon'dan çıkan bu gür ses her türlü denetime açık bir siyaseti hedefliyordu. O gün yasaklarla anılan Türkiye bugün özgürlüklerle anılıyor. 

Her an imtihana hazır niyazda bekleriz. Yeni bir muhasebenin eşiğindeyiz. Bu muhasebeyi bir kez daha bugün sizlerle yapmak istiyorum.

Kurucu liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan partimizi kurduğu toplantıda yaptığı konuşmada 5 kurucu ilkesini ifade etmişti:

"Bugün Türk siyaset tarihine kollektikf liderlik anlayışının yerleştiği bir hareket olarak gireceğiz. 

Bugün yeni bir zihniyet ve özgür düşünce ortamı yeşerecek.

Bugün Türk siyaset tarihine her yönüyle şeffaf bir siyasal örgütlenme modelinin kurulduğu gün olarak geçecek.

Bugün siyaset tarihine koltuğa değil hizmete sevdadıların kurduğu AK Parti iktidarının kurulduğu gün olarak geçecek.

Bugünden sonra Türk siyaset tarihinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak."

 

'Milletimizin verdiği mesajları doğru anlamalıyız'

 

7 Haziran'da milletimizin verdiği mesajları doğru anlamalıyız. Milletimiz ne dediyse başımızın üzerindedir. Milleti iradesi üzerinde irade tanımadık, tanımayacağız. 7 Haziran2da millet AK Parti'yi birinci parti yaptı. Ama diğer partilerle birlikte hükümet sorumluluğu verdi. 7 Haziran'dan bugüne bir çok zorlukla başbaşa kaldık. Hiçbir şekilde ülkemizde 1 saniye bile hükümet boşluğu olmasına izin vermedik. 7 Haziran'da seçim sarhoşluğu içinde olanların blok iddiaları Meclis başkanlığı seçiminde sona erdi.

 

'Türkiye'yi kaosa sürüklemek isteyen çevreler'

 

Seçim meydanlarında demokrasiden barıştan bahsedenler bir baktık ki sırtımızı PKK'ya dayıyoruz diye açıklama yaptılar. Suruç katliamından sonra Türkiye'yi kaosa ve krize sokmak isteyen çevreler eş zamanlı olarak harekete geçti.
 
Her bedeli öderiz millete bedel ödetmeyiz, Türkiye'ye karşı eş zamanlı bir hareket vardı biz de bunlara bedelini ödettik. Son 30 yılın en etkin operasyonları yapıldı. 

 

'Son 30 yılın en etkin operasyonları yapıldı'

 

Her bedeli öderiz millete bedel ödetmeyiz, Türkiye'ye karşı eş zamanlı bir hareket vardı biz de bunlara bedelini ödettik. Son 30 yılın en etkin operasyonları yapıldı. Şehitler verdik, yüreğimiz yanıyor. Gelecek nesillere bedel ödetmeyeceksek bugün gerekli tedbirleri almalıyız. Hepimiz çözüm sürecini milli birliğimizin ve kardeşliğimizin teminatı olarak gördük. Milli birlik ve kardeşilk olara k gördüğümüz bu sürecin gereğini yapacağımızı söyledik. Çözüm sürecini istismar ederek Güneydoğu ve Doğu'da her türlü baskıyı yaptılar.

 

'Ekonomik krize mahal vermeyeceğiz'

 

Türkiye'yi kana bulamak isteyenler , kötü bir kriz ve terör kıskacına almak isteyenler başarılı olamayacaklar. Ekonomide hiçbir krize mahal vermedik, vermeyeceğiz.  Oylarımızın neden düştüğü konusunda kapsamlı bir araştırma yaptık. İç muhasebe yapma konusunda kararlıyız.

 

'Bahçeli'yle görüşmeye dün karar vermedim'

 

7 Haziran'dan bu yana biz erken seçimi öncelikli olarak telaffuz etmedik.  Hükümet kurma görevinin hakkını vermek için olağanüstü çaba gösterdik. Bütün ihtimalleri dikkatlice deneyeceğiz dedik ve parti liderleriyle görüştük. Bahçeli'yle görüşmeye dün karar vermedik. En başta, CHP ile görüşmelerin arından görüşeceğimi söylemiştim. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine teşekkür ediyorum. Son derece olgunlukla ve anlayışla görüşmeler tamamlandı. Kılıçdaroğlu ile mahrem konularda hiçbir açıklama yapılmaması konusunda anlaştık.

Bahçeli'nin açıklamalarını göz önünde bulundurarak "erken seçim en güçlü ihtimal" açıklamasını yaptım. Ben Bahçeli'yle görüşmeye gittiğimde koalisyon kapılarını kapattı.

Baştan şu sonuç çıkacak diye bir önyargı olmadı. Görüşmelerle ilgili bir nüsha bende bir nüsha Sayın Kılıçdaroğlu’ndan vardır.

İlan ettiğim yol haritası içerisinde Bahçeli’den randevu istedim. Bu karar yeni değildir, bu yeni bir talepmiş gibi gündeme getirerek sayın cumhurbaşkanımızla aramızda farklılık gösterilmesini talihsiz bir yorum görüyorum.
Cumhurbaşkanlığı makamı tartışmaları dayanağı haline getirilemez, izin de vermeyiz. Hep istediler ki ayrışmalar olsun ama daha çok beklerler. Cumhurbaşkanı'yla vesayet ilişkisi içinde olduğumuzu kimse iddia edemez.

 

'Seçim hiçbir şartta zehir değildir'

 

Aşı gerektiğinde yapılır, gereksiz yapılırsa zararlı olur. 8 Haziran’da deseydim yanlış olurdu. Bu söz üzerine tekrar seçimin yenilenmesi zehirdir açıklaması geldi açıklamam üzerine.

Seçim hiçbir şartta zehir değildir, seçim ve milli irade devadır deva…