Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, Fethullah Gülen için "Müslüman Soros" dedi. Barlas, "Gülen'in polis, savcılık ve genel anlamda güvenlik güçleri üzerinde ciddi etkisi olduğuna inanıyorum" ifadeleri kullandı.
Rus Komsomolskaya Pravda gazetesinden Darya Aslamova'ya konuşan Barlas, Gezi Parkı direnişi ve Türkiye hakkında açıklamalar yaptı.
Türkrus.com'da yer alan söyleşinin bir bölümü şöyle:
“Bu protestoları boşver! Bir kalabalık geliyor, diğeri gidiyor. Tıpkı denizin gelgitleri gibi (...)' Sabah ayılan meyhane arkadaşımdan ürkek bir e-posta alıyorum. Gece konuştuklarımızı unutmamı ve ismine yer vermememi istiyor."
Rus Komsomolskaya Pravda gazetesinin muhabiri Darya Aslamova, Türkiye'de Gezi Parkı olayları ile başlayan "Türkiye takibini" sürdürüyor. Yazı, ismi açıklanmayan bir Türk gazeteciyle yapılan "meyhane muhabbeti" ile başlıyor. Ertesi gün Aslamova, ünlü bir gazeteciye konuk oluyor: Mehmet Barlas.
"Boğaz'da öğlen vakti... 'Binbir Gece Masalları'ndan çıkmış bir villa. Villanın sahibi, ince, aristokrat tavırları olan, gerçek bir İstanbul beyefendisi. Türk gazeteciliğinin gurusu Mehmet Barlas.
“Mehmet Barlas, Başbakan Erdoğan'ın eski dostu. Büyük bir liberal. Kendisiyle çok kaliteli bir konyak içme şerefine erişiyorum. 'Benim rakı, Başbakan'ın ise çay içmesi, inanın, muhabbetimizi hiç olumsuz etkilemiyor' diyor, gülerek.
Sonra ciddileşerek devam ediyor: 'Türkiye'de yaşananlar devrim değil. Ayaklanma, isyan diyebilirsiniz. Son 10 yılda Türkiye değişti. Peki kim değiştirdi? Başbakan Erdoğan. İktidara geldiğinde kişi başı yıllık milli gelir 2 bin dolardı, bugün ise 11 bin dolar. İhracat hacmi 35 milyar dolardan 150 milyar dolara çıktı. Kentler ve kırsal kesim kalkındı, yollar, altyapı düzeldi.
Türkiye'nin Müslüman bir ülke olduğunu unutmamak lazım. Erdoğan'dan önce ülkeyi, ordunun başını çektiği laik, aydın azınlık yönetti. Erdoğan sistemi değiştirdi ve 'askeri demokrasiyi' tasfiye etti. Anadolu'nun küçük kentlerinden insanlar iktidara geldi.
Bu köylü insanlar bile değişti. Avrupa kurallarını benimsediler. Avrupa Birliği'nin dayatmasıyla Türkiye, anayasasını kısmen değiştirdi. Erdoğan Türkiye'yi değiştirdi, ama o bir muhafazakar. Taksim'e çıkan kentli sınıfı, aydın kesim oluşturuyor. Camiye gitmezler, beş vakit namaz kılmazlar. Ama onlar azınlık.
Sizde Putin nereden geldi? KGB'den. Erdoğan nereden geldi? İslam dünyasından. İkisi de disiplin ve düzenin her şeyden önemli olduğuna inanıyor. İkisi de kaostan nefret ediyor. Putin güçlü bir Rusya görüyor ve bu hedef itaat gerektiriyor. Erdoğan da aynı şekilde. İnsanların sert ahlak kurallarına bağlı olması gerektiğini düşünüyor. Ben içki içiyorum, ibadet etmiyorum, ama Erdoğan'ı destekliyorum, çünkü ülkedeki değişimi görüyorum.
Evet, seçmenlere, 'Üç çocuk yapın' dediği zaman onu eleştiriyorum. İnsanların özel hayatlarına nasıl müdahale edilebilir? Ama o üç kez üst üste seçimleri, oylarını her seferinde daha fazla artırarak hakkıyla kazandı.'
'Fethullah Gülen kim? Türkiye üzerindeki etkisi ne? Erdoğan ile arasındaki ayrılığın sebebi ne?' diye soruyorum.
Uzun molada Bay Barlas sigarasını yakıyor.
'Gülen'e Müslüman Soros diyebilir miyiz?' diyorum.
Gülerek, 'Diyebilirsiniz. Doğru bir tanım.'
D.A: Gülen'in, polis çevrelerindeki etkisi nedeniyle Gezi Parkı protestocularına sert müdahale için provokasyonda bulunduğu söyleniyor?”
M.B.: Zannetmiyorum. Ama Gülen'in polis, savcılık ve genel anlamda güvenlik güçleri üzerinde ciddi etkisi olduğuna inanıyorum.
D.A: Neden Gülen Zaman gazetesinde, gösterilerden birkaç gün sonra Erdoğan'ı eleştirdi? Ne istiyor?
M.B.: Erdoğan ile iktidarı paylaşmak, Türkiye üzerinde daha fazla etki sahibi olmak ve kendi adamlarının gerekli pozisyonlara gelmesini istiyor. Ama ülkenin geleceğini ikisi farklı görüyor. Gülen İslam Türkiyesi'nin hayalini kuruyor, Erdoğan ise kalkınmış bir Türkiye'nin. Gülen ABD'de yaşıyor ve memleketine dönmeye niyeti yok. Gülen diyaloğa inanıyor. Yahudilerle çok iyi anlaşıyor. Papa ile görüşüyor. En önemlisi, ABD Gülen'in dev ağını El Kaide ve Hizbullah'a karşı kullanmak istiyor.
'Rusyalı İslam uzmanı Rais Suleymanov, Gülenciliği şöyle anlatıyor:
'Gülencilik 'light İslam'. İslamı Avrupalılara ve Batı'ya, anlaşılır, sempatik şekilde sunma girişimi. Cihat çağrısı yok, çok entelektüel, eğitimli insanlar, uygarlıkların diyaloğu hakkında akıl yürütüyor. Gülencilik, Batı dünyasının görmek istediği İslam."
Darya Aslamova, K. Pravda'nın TV kanalına da konuk oldu ve Gülen cemaatini anlatan yarım saatlik bir röportaj verdi. Aslamova, cemaatin 180 ülkeye yayılan başarılı okulları olduğunu ve tüm dinlerle barışık "ılımlı islam" anlayışını yaymaya çalıştığını anlattı. Ancak Aslamova, ABD'de yaşayan Gülen'den bu ülkenin yararlanmamasının mümkün olmadığını, bunun da sonuçlarının Rusya için olumlu olmayacağını savundu.
turkrus.com
