Gündem

Miroğlu: Kürtler kendilerine yapılan kötülüğün unutulduğunu düşünüyor

Orhan Miroğlu: Kürtler kendilerine yapılan kötülüklerin unutulduğunu devletin bir çaba göstermediğini düşünüyor

13 Haziran 2013 21:20

Hülya Karabağlı/ANKARA

TBMM Barış ve Çözüm Komisyonunda konuşan yazar Orhan Miroğlu, çözüm sürecinin en önemli yanının “yüzleşme” olduğunu belirterek “Kürtler kendilerine yapılan kötülüklerin unutulduğunu devletin bir çaba göstermediğini düşünüyor” dedi.

TBMM Barış ve Çözüm komisyonu, Kürt yazar Orhan Miroğlu’nu dinledi. Çözüm süreci bütün dünyayı şaşırtan bir hamle ile geliştiğini anlatan Miroğlu, “Haziran sonuna kadar 2 bin PKK’lı Türkiye’yi terk edecek. Herkesin kafasında bundan sonra ne olacak sorusu var. Kürtlerin yüzünün ne Erbil’e ne Suriye’ye dönük olmadığı iyi anlatılmalıdır” dedi. 

Orhan Miroğlu,  komisyonda insan hakları ihlalleri ve yaşanan mağduriyetleri anlattı. 1984 yılının Kürt siyasi hareketinde dönüm noktası olduğunu ifade eden Miroğlu, “1984 yılında Türkiye eğer Kürt meselesinde şiddeti tercih etmeseydi, bugün AB üyesi bir ülke olurdu. Demokratik teamülleri önemseseydi istediği kadar şiddet olsun PKK bugün farklı bir noktada olurdu” dedi. 

 

‘Türk toplumu ne verdik, Kürt toplumu ne kazandık diyor’

 

Çözüm sürecinin bütün dünyayı şaşırtan bir hamle ile geliştiğini vurgulayan Orhan Miroğlu, “Hem samimiyet hem de tarafların mutabakatı nedeniyle Özal’dan sonraki ikinci büyük hamle olmuştur.

Türk toplumunda ‘ne verdik’ sorusu öne çıkarken, Kürt toplumu içinde ise ‘ ne kazandık’ sorusu öne çıkıyor. Türkiye’de Kürtlerin yüzlerinin ne Erbil’e ne Suriye’ye dönük olmadığının iyi anlatılması gerekiyor.

 

‘Anayasa konusunda iş birliğini tabanlar reddetmez’

 

PKK Türkiye’de çekiliyor. Dağdan inişler bir yılı bulacak. Haziran sonuna kadar 2 bin kişinin çekilmesi öngörülüyor. Ama herkesin kafasında bundan sonra ne olacak sorusu var. Yeni bir Anayasa önemli! Ama çok umutlu bir sonuç söz konusu olmayacak gibi görünüyor.  Analistler AKP-BDP işbirliğinin mümkün olmadığını söylüyor. Tabanlarımız ne der endişesi var. Ben Anayasa konusunda işbirliği olması halinde tabanların bunu reddedeceği kanaatinde değilim.

 

’Çözümün en önemli yanı yüzleşmedir’

 

Çözüm sürecinin en önemli yanı yüzleşmedir. Kürtler kendilerine yapılan kötülüğün bir biçimde unutulduğunu, devletin bir çaba göstermediğini düşünüyor. Diyarbakır cezaevinde işkence gördüm başkaları da gördü. Halen kimse benden özür dilemedi. Özür kıymetli bir şeydir.

Ergenekon’daki sağlam iradeyi faili meçhullerde göremedik. Faili meçhuller üzerindeki karanlık perde aydınlatılmalıdır.  Aynı şekilde Kürt toplumu da kendi aydınıyla, toplumuyla bir muhasebe yapmalı bir barış arzusunu ortaya koymalıdır.

 

‘Korucuları korumanın manası yok’

 

Korucular konusunda devletin yaptığı açıklamaya katılmıyoruz. Barış süreci varken bunları korumanın manası yok. Devlet bunları başka alanlara kaydırıp maaş vermeye devam edecekmiş. Mesele maaş değildir. Çok büyük kabahatler olmuştur. Maddi yanı değil, manevi yanı ne olacak ona bakılmalı. Korucular devlet yanındaydı, bize karşıydı, PKK’nın marjinal kanalları da onlara karşıydı. Şimdi, iki taraf açısından da helalleşme sağlanmalıdır.