Ülkedeki çatışmalı ortamın bitmesi ve akan kanın durması için kuruluşunu ilan eden Barış Blok’u bugün Kadıköy Süreyya Operası önünde tuttuğu barış nöbetinin 300. gününü kutlacacak. 100 bin imza hedefiyle başlayan nöbette, şimdiye kadar 30 bin imza toplandı.
Barış aktivistleri bu akşamki kutlamanın ardından yarın yola çıkarak toplanan imzaları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne götürecek.
Barış Bloku’nun 300. gün için yayımladığı bildiri şöyle:
Bugün İnadına Barış istemek: İktidarın Maraş’ta, Divriği’de mezhepçi zihniyetle Alevi köylerinin yanı başına Sünni Suriyeli göçmenlerin zorla yerleştirilmesini karşı çıkmaktır!
Bugün İnadına Barış istemek: Yüzyıllardır horlanan, aşağılanan, ötekileştirilen, yok sayılan Kürt halkının Türkiye topraklarında doğup büyümüş, yapılan haksızlıklara isyan etmekten başka yol bırakılmamış gençlerinin, asker kardeşleriyle silahlı kavgalarının son bulmasını istemek, dağlarda, kırlarda, kentlerdeki çatışmalarda birbirlerini öldürmelerine, kardeş kanı dökmelerine karşı çıkmak, binlerce gencin can vermesine “yeter artık dur!” demektir!
Bugün İnadına Barış istemek: Geçmişte Çorum’da, Mara’ta, Sivas’ta, dün Roboski’de, Reyhanlı’da, Diyarbakır’da Mitingi’nde, Suruç’ta, Ankara Garı’nda, Kızılay’da, Sultan Ahmet’te, Gaziantep’te, sivil halkın canına kıyan ateşi, kurşunları ve patlayan bombaları lanetlemektir, kınamaktır!
Bugün inadına Barış istemek: Dün Dersim kıyımı için timsah gözyaşlarıyla özür dileyenlerin bugün onlarca yeni Dersim yaratmalarına; Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Varto’da, Şırnak’ta, Yüksekova’da ve yüzlerce köyde terör ile mücadele adına yakıp yıkmalarına, çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek sivillerin can vermelerine; evlerinden, köylerinden sürülmelerine karşı çıkmaktır!
Bugün İnadına Barış İstemek: Dinin yobazca yorumlanmasına, şeriatçı, cihatçı, mezhepçi ve cemaatçi çevrelerce kullanılmasına karşı laikliği ve aydınlanmayı savunmaktır!
Bugün İnadına Barış istemek: Katledilen zeytin ağaçlarını, HES’lerle kurutulan dereleri, siyanürle zehirlenen köyleri, maden için delik deşik edilen dağları, yok edilen ormanları, kirletilen denizleri, ırmakları, tüm doğayı savunmaktır!..
