Ortadoğu barış görüşmelerinin süresi 29 Nisan'da doluyor. O tarihe kadar da görüşmelerde bir dönüm noktası yaşanması beklenmiyor. Zaten zor geçen görüşmeler, geçtiğimiz günlerde İsrail ile Gazze tarafındaki radikal Filistinlilerin karşılıklı ateş açması nedeniyle gölgelendi. Filistin lideri Mahmud Abbas füze saldırısından İslamcı Cihad örgütünü sorumlu tutmuştu.
İsrail ve Filistin yönetimleri, üç yıl aradan sonra 29 Temmuz 2013'te yeniden görüşme masasına oturdu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, o dönem yaptığı açıklamada dokuz ay içinde kapsamlı bir çözüm bulunmasını istediği yönünde iyimser bir görüş dile getirmişti. O zamandan bu yana Amerika ve Avrupa, tarafları uzlaşı sağlanması için zorluyor. Kerry ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, defalarca bölgeyi ziyaret etti.
Kudüs Halkla İlişkiler Merkezi'ne bağlı Zaman Tarihi Enstitüsü'nün direktörü Alan Baker, “Avrupalılar, İsrail’e mümkün olduğunca çok baskı uygulayıp elinden geleni yapıyor, şüphesiz. Ancak bunu İsrail'in çoğunluğunun Kerry ve Ashton'un tutumundan öfke duyacak bir şekilde yapıyorlar. İsrail'in yerleşim birimlerinin yasadışı olduğu konusundaki sürekli ısrar İsrail’i öfkelendiren ve hiçbir şey getirmeyen, ayrıca İsrail hükümetini tutumu yüzünden baskı altına almayan bir şey” diyor.
Filistinliler İsrail işgali altındaki topraklardaki Yahudi yerleşim yerlerinin boşaltılmasını isterken, İsrail yeni yerleşim yerlerine izin veriyor. Filistinliler ayrıca Doğu Kudüs'ün gelecekteki Filistin devletinin başkenti olmasını istiyor. Çoğu İsrailli için Kudüs paylaşılamayacak bir kent.
Netanyahu hükümeti ise güvenlik garantisi ve İsrail'in bir Yahudi devleti olarak tanınmasını talep ediyor. İsrail'in Yahudi karakteri üzerindeki tartışmalar ön planda. Ürdün Üniversitesi'nden Hasan El Momani, Filistinlilerin geri dönme taleplerinin sorun yarattığına dikkat çekiyor:
"Filistinliler devleti Yahudi devleti olarak tanırsa, geri dönüş hakkından da vazgeçmiş olacaklar. O zaman İsrail’de yaşayan Filistinlilerle Araplar ne olacak? İsrail 4-5 milyon Filistinlinin İsrail’e dönüşünü hiçbir koşul altında kabul etmeyeceğini açıkça belirtti."
Geri dönüş tartışması
1948 yılında İsrail'in kuruluşu sırasında ve 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda sonra yüz binlerce Filistinli yerini terk etmek zorunda kalmıştı. Filistin lideri Mahmud Abbas bu konuda uzlaşıya hazır olduğunu ve İsrail'i mültecilerle doldurmayacaklarını belirtmişti.
Ancak Avrupa Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunun Ortadoğu programları direktörü Daniel Levy uzlaşıyı zorlaştıran ayrıntıların farklı olduğunu söylüyor.
Levy, "Temel engel şu: İsrail, Filistin devletinin kuruluşunu mümkün kılacak şekilde işgali sona erdirecek mi? Abbas'ın ziyaretindeki sorun, Filistinlilerin şunu demesi: Siz Amerikalılar sekiz ay boyunca temel sorunlardan kaçındınız. Güvenlik garantileri konusunda, Yahudi devletinin tanınması konusunda görüşmeler vardı ancak İsrail'in bu sorulara yanıt vermesini sağlayamadınız. Bu büyük bir zaman kaybıydı" diyor.