Güneydoğu Anadolu’daki çatışmalı sürecin sonlandırılması için Ocak 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenler hakkında açılan davasının duruşmaları bugün Çağlayan Adliyesi'nde görüldü.
Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan beş akademisyen Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşmalarına çıktı.
Bianet'ten Tansu Pişkin'in haberine göre, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Prof. Dr. Ayşe Huri Özdoğan, Prof. Dr. Nuray Mert, Araştırma Görevlisi Sami Cankat Tanrıverdi ve Galatasaray Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Zeynep Savaşçın duruşma salonunda hazır bulundu.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar 5 Aralık 2017'de başladı. 6 Mart itibariyle 141 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.
Korur Fincancı: Suçlama haksız fiil niteliğinde
İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı duruşma salonunda hazır bulundu. Derhal beraatini talep eden Korur Fincancı, "Böyle bir suçlamanın hem şahsıma hem de bu alanda emek veren insanlara haksız fiil olarak değerlendiriyorum" dedi.
Ayrıntılı savunmasını sunmak için ek süre talep etti. Avukat Meriç Eyüboğlu söz alarak derhal beraat, akademisyen yargılamalarının birleştirilmesi ve 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört akademisyenin yargılandığı dava ile birleştirme taleplerinde bulundu:
"Suçlamaya konu edilen tek delil 11 Ocak 2016 tarihli metindir. Metinde suçtan söz etmek mümkün değildir. Yargıtay'a göre suç unsuru oluşması için şiddete doğrudan çağrı gerekmektedir. Ancak metinden sonra ne kimse sokağa çıkmış ne de şiddet ve nefret uyandıran bir durum ortaya gelmiştir.
"Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) emsal kararlarında çokça geçtiği gibi siyasiler eleştirilebilir. Bu eleştiri normal şahıslara göre daha ağır olabilir. Çünkü siyasilerin daha hoşgörülü olduğu kararlarda ifade edilmiştir. Burada en genel ifade özgürlüğü kullanılmıştır."
Duruşma 4 Ekim'de devam edecek
Savcı "hukuki fayda bulumadığı gerekçesiyle birleştirme ve suçun yargılama gerektirdiği gerekçesiyle derhal beraat talebinin reddini" talep etti.
Mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzakkere yazılarak dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların istenmesine karar verdi. Derhal beraat ve yargılamaların birleştirilmesi talepleri reddedildi.
Bir sonraki duruşma 4 Ekim saat 11.00'de.görülecek.
Prof. Mert, beraat talebinde bulundu
İstanbul Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. Ayşe Huri Özdoğan duruşma salonunda hazır bulundu. Özdoğan, suçlamaları kabul etmediğini söyledi ve savunma için ek süre talebinde bulundu.
Avukat Meriç Eyüboğlu önceki duruşmada sunduğu derhal beraat ve birleştirme taleplerini yineledi.
Mahkeme aynı gerekçeler ve kararla bir sonraki duruşmanın 4 Ekim 11.15'te devam etmesine karar verdi.
İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nuray Mert duruşma salonunda hazır bulundu. Mert suçlamaları reddedderek derhal beraat talebinde bulundu.
Avukat Serdar Laçin söz alarak 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dört akademisyenin davasıyla birleştirme talebinde bulundu. Talebin reddi halinde 13. ACM'deki dava dosyasının celbini talep etti.
Duruşma 9 Ekim'e ertelendi
Mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzakkere yazılarak dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların istenmesine karar verdi. Derhal beraat ve yargılamaların birleştirilmesi talepleri reddedildi.
Bir sonraki duruşma 9 Ekim 09.45'te görülecek.