T24 - BDDK Başkanı Bilgin, ABD’de Obama’nın bankalara yönelik gündeme getirdiği ‘kısıtlamaların’ Türkiye için geçerli olmadığını belirtti. Buna karşılık G20 kararları gereği bankacı maaşına sınırlama yolda. Obama daha önce banka yöneticilerini tombul kedilere benzetmişti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı (BDDK) Tevfik Bilgin, ABD Başkanı Barack Obama’nın Amerika’da bankacılık sektörüne getirmeyi düşündüğü kısıtlamaların Türkiye bankacılık sektörü için söz konusu olmadığını, çünkü Türk bankacılık sisteminde Batı bankacılığında yaşanan yapısal sorunların mevcut olmadığını söyledi.
Ancak Türkiye’nin G20 ülkeleri içinde yer aldığını ve Avrupa’da Financial Stability Board’un alacağı kararlara uyacağını, bu kararların başında da bankacıların aldığı ücretlerin açıklanması ve bunlara sınır getirilmesi olacağını söyledi.
Bankacılık alanında Avrupa’da yapılan bazı toplantılara katıldığını ileten Bilgin, “Amerika ve Avrupa’da küresel krizden sonra başlayan ve hâlâ üzerinde tartışılan pek çok tedbirin uygulanması bizim bankacılığımız için ihtiyaç özelliği taşımıyor. Çünkü biz onların şu an almakta geciktikleri tedbirleri, 2001 krizinden sonra almıştık” dedi.
‘Davos’u izleyip mutlu oluyoruz’
Türkiye’de klasik bankacılık yapldığını, sistemin mevduat bankacılığına dayandığını söyleyen Bilgin, Amerika’da Obama’nın finans kuruluşları için söylediği şişman kedilerin Türkiye’de mevcut olmadığı, sistemi sarsacak büyüklükte banka olmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Bilgin, “Batı’da ülkelerin gayri safi milli hasıların büyüklüğünde bankalar bulunuyor. Bizde bu aktif büyüklükte banka yok. Bankacılık her zaman risk üstlenme işidir. Bu nedenle yeni tedbirlere ihtiyaç duymamamıza karşın rahat değiliz, sistemi sürekli gözetliyoruz” dedi.
Bankacılık sektöründe karşılıklar düzenlemesi, menkul kıymetler alanındaki uygulamalar, genel karşılıkların istenirse sıfırlanması gibi pek çok proaktif tedbirler uygulandığını söyleyen BDDK Başkanı Bilgin, “Batı’nın bugün aradığı tedbirleri biz önceden aldık. Buna karşın bankacılık sektörünün risk alma işi olduğunu biliyoruz ve bu konuda da çok hassasız. Bizde türev ürünler yok. Bankaclığımız klasikle modern bankacılığın harmanlandığı bir sistem üzerinde yürüyor. Klasik mevduat bankaclığı sistemimiz var. Bütün bunlara rağmen sistemi yakından takip ediyoruz” dedi. Davos toplantılarında Türk bankacılığından övgüyle söz edilmesini televizyondan izleyip mutlu olduğunu söyleyen Bilgin, G20’ye ilişkin şunları söyledi:
“Bankacılık sisteminde hiç bir zaman rahatlık yoktur. Risk gölgemizdir. Batı’da yaşanan gelişmeleri de takip ediyoruz. G20 ülkesi olduğumuz için G20’nin Financial Stability Board’unun bankacılık alanında alacağı bütün kararlara uyacağız. Bu kararların başında da bankacı ücretlerinin açıklanması ve bunlara sınırlama getirilmesi geliyor. Bunlara biz de uyacağız.”
Obama ‘tombul kedilere’ ne yapacak?
ABD Başkanı Barack Obama, hafta başında finans sektöründe risk alımını kısıtlayıcı yeni tasarı için bankalarla savaşmaya hazır olduğunu açıklayarak piyasaları sarsmıştı.
Obama, “Eğer savaşmak istiyorlarsa, ben savaşa hazırım. Bankalara müşterilerine hizmet vermek olan asıl görevlerinin çok dışına çıkmalarına artık izin vermemeliyiz” demişti. Obama, bankaları ölçüsüz davranışlarıyla, finans krizine yol açan nedenler arasında değerlendirmişti. Obama’nın istediği tedbirlerin başında bankaların veya banka sahibi finans kuruluşlarının hedge fon ya da girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmalarını, sahip olma ya da sponsor olmalarını engellemek geliyor. Obama, bankaların mevduatlar ve mevduat dışı fon kaynaklarından oluşan büyüklüklerinin, finans sektörünün bütününe olan oranına da kısıtlamalar getirmek istiyor. Obama, daha önce banka yöneticilerini tombul kedilere
benzetmişti.
ABD ve Avrupa’nın taşıdığı riskler neler?
-Amerika ve Avrupa’da bankalar kısa vadeli düşünerek büyük ama riskli karlar elde etmekle ve banka yöneticilerine yüksek primleri vermekle suçlanıyor. -Bankacı ücret ve primlerine sınırlama getirilmesi üzerinde şiddetli tartışmalar yaşanıyor. - Büyük hedge fon ve özel sermaye fonları yeterince denetlenmiyor ve bunlar sistemin krize girmesinde rol oynadılar. -Yeni kısıtlamalarla menkul kıymet şirketlerinin müşterilerine hizmetten çok kendi karları için yaptığı ticari işlemler engelenecek. -Finansal şirketlerin hisse senetleriyle ve diğer finansal araçlarla ilgili ticari işlemleri aşırı kar sağlarken piyasada oynaklığın yükselmesine neden oluyor. Bunlar da engellenecekler. -Ticari bankaların riskli ticari işlemleri sınırlanacak. Ticari bankalar ile yatırım bankaları ayırmayı yapılarak, ticari bankaların spekülatif davranması ve finansal şirketlerin tüm ekonomi için risk oluşturacak kadar çok büyük olması engellenecek.
Türkiye’de bankacılık sisteminde durum ne?
-Türk bankacılığına 2001 krizinden sonra denetleme ve düzenlemede sıkı kurallar getirilerek sistemin riskleri kontrol altına alındı. -Türk bankacılık sistemi mevduat bankacılığına dayanıyor. -Batı’da olduğu gibi yüksek riskli ve yüksek karlı hedge fonlar yok. -Amerika’da finansal krize yol açan türev ürünler Türk bankacılığında bulunmuyor.-Finansal sistemi krize sürükleyen mortgage piyasası Türkiye’de yeni gelişiyor.