Kredi krizi sürecinde en çok tepki çeken konulardan biri, yönettikleri bankalar çöken CEO’ların aldığı milyonlarca dolarlık maaş ve primlerdi. Banka CEO’larının aldıkları çok yüksek ücretlere rağmen batırdığı bankaları kurtarmaya çalışan merkez bankası başkanlarının maaşları ise oldukça mütevazı.
İflas eden Lehman Brothers’ın CEO’su Richard Fuld, sekiz yılda yaklaşık 500 milyon dolar kazandı. Fed Başkanı olarak tüm dünya merkez bankalarına kredi krizinin kontrol edilmesinde liderlik eden Ben Bernanke’nin yıllık 191 bin 300 dolarlık maaşı, Fuld’ın bu kazancının yanında bozuk para gibi kalıyor. Fuld, Lehman Brothers iflasa doğru sürüklenirken, sadece Mart ayında 22 milyon dolar prim aldı.
Bank of America ile birleşmek zorunda kalan Merrill Lynch CEO’su John Thain geçen Kasım’da başa geçtiğinde 15 milyon dolar nakit prim aldı. Kredi krizinin Avrupa’daki en büyük kurbanlarından biri olan UBS’in Yönetim Kurulu Başkanı Marcel Ospel’e ise 10 yıllık görevi süresince 113 milyon dolar prim ödendi.
21 Merkez Bankacı bir ‘Fuld’ olamadı
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet ise 2007’de 345 bin 252 Euro kazandı. Avrupa Merkez Bankası’nın 21 politika belirleyicisinin toplam maaşı bile Lehman Brothers’ın eski CEO’su Fuld’ın son priminden milyonlarca Euro daha az. Dünyanın en çok kazanan merkez bankacısı olan Hong Kong Merkez Bankası Başkanı Joseph Yam bile, Fuld’a Mart’ta ödenen 22 milyon dolarlık prim için 16 yıl çalışmak zorunda.
CEO’ların çok yüksek ücretlerine rağmen batırdığı bankaların vergi mükelleflerinin parasıyla kurtarılacak olması, halk ve politikacılar arasında büyük kızgınlığa yol açtı. İngiltere, ABD, Almanya, Fransa, İsviçre ve Avustralya banka CEO’larının maaşlarını kısma kararı aldı. Avustralya gelecek ay yapılacak G20 toplantısında banka CEO’larına aşırı yüksek maaş verilmesinin yasaklanmasına öncülük etmeyi planlıyor. Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück ise, bankaları kurtarma paketlerinden faydalanan yöneticilere yılda en fazla 500 bin Euro ödenmesi gerektiğini belirtti.