Gündem

Balbay günlükleri davası bahara ertelendi

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'a yöneltilen suçlamaların kaynağı olan günlükleri yayımladığı gerekçesiyle Doğan Akın hakkında açılan davan

02 Aralık 2009 02:00

T24 – Ergenekon davasında tutuklu olarak yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'a yöneltilen suçlamaların temel kaynağı olan günlükleri yayımladığı gerekçesiyle T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın hakkında açılan dava 10 Mayıs'a ertelendi. İlk duruşması bugün (2 Aralık 2009) saat 09.00'da Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Akın hakkında 21,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Nisan ayında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede Doğan Akın, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gizliliğin ihlali” ile suçlanıyor. Akın'ın, Balbay'ın günlüklerini yayımlayarak ihlal ettiği öne sürülen TCK hükümleri iddianamede “Madde 258/1-3-4, Madde 288, Madde 136/1, Madde 137/1-b, Madde 43/1 ve Madde 53” biçiminde sıralanıyor.

Halen www.t24.com.tr adrasinde bağımsız yayın yapan internet gazetesi T24'ün Genel Yayın Yönetmenliği'ni sürdüren Doğan Akın, Doğan Burda grubu çatısı altında 4 ay yayında kalan Tempo24'ü yönetirken yayımladığı günlükler nedeniyle yarın (2 Aralık 2009) başlayacak yargılamada suçlu bulunursa 4 yıl 3 ay ile 21,5 yıl arasında hapis cezası alabilecek.

'Bileşik suç'la ceza artırımı
 
TCK'nın “bileşik suç” kavramını düzenleyen 43/1 maddesine atıfta bulunulan iddianamede, Akın'ın “aynı suçu birkaç kere işlediği” iddia edilerek cezanın dörtte birden dörtte üç oranına kadar artırılması istendi.

Savcılık iddianamede, “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma”yı düzenleyen TCK'nın 53. maddesine uyarınca da talepte bulundu. Buna göre Akın suçlu bulunursa ceza aldığı süre boyunca kamu görevlerinde bulunamayacak, seçme ve seçilme gibi haklardan yoksun bırakılacak.


'Darbe planlayıcısı olarak teşhir edildiler'


Dava konusu yayınla günlükte adı geçen bazı isimlerin “darbe planlayıcısı” olarak teşhir edildiği belirtilen iddianamede şu ifadeler kullanıldı:
“Günlüklerin yayımlanması sırasında, Ergenekon davası kapsamında yargılanan değişik isimlere ait yorum ve görüşlere yer verilerek emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un birlikte hükümeti devirme yönünde aşamalı olarak askeri darbe planladıkları iddialarına yer verildiği… Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan günlüğün sahibi olarak gösterilen Mustafa Balbay ile darbe yapacakları ileri sürülen ve aynı Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan bazı emekli Türk Silahlı Kuvvetleri Mensubu subayların ve soruşturmayla alakası belirlenemeyen bazı isimler açıklanmak suretiyle bunların darbe planlayıcısı olarak kamuoyuna teşhir edildikleri, bazıları yönünden devam eden Ergenekon soruşturması içeriği ile alakalı yayın yasağı bulunan gizli belge ve bilgilere yer verildiği, günlükte adı geçen kişilere yöneltilen isnatlarla devam eden yargılamayı ve soruşturmayı etkileme amacı güdüldüğünün görüldüğü…”


'Kişisel verilerin haksız ele geçirilmesinden ibaret bilgiler'


Balbay günlüklerinin yayını için iddianamede yapılan değerlendirme de şöyle:
“Şüphelinin yayına sunduğu (…) başkasına ait verileri haksız ele geçirmek suretiyle yayınlayarak, günlükte adı geçen kişilere söz hakkı tanınmaması, tek taraflı değer yargılarıyla suçlanmalarına konu olabilecek iddiaların eleştiri sınırları dışında doğrudan ön yargılı bir yaklaşım ifade etmesi; içeriğindeki bilgilerin tamamının kişisel verilerin haksız olarak ele geçirilmesinden ibaret bulunması hasebiyle, basına tanınan hak ve özgürlüklerin hukuka aykırı kullanıldığı düşüncesinin oluştuğu…”


Cevap hakkı çağrısı yapıldı


Ali Çakır'ın hazırladığı iddianamede, “adı geçenlere söz hakkı tanınmadığı, eleştiri sınırlarını aşan şekilde ön yargıyla hareket edildiği” yönündeki ifadelere karşın, Balbay'a atfedilen günlüklerin yayımlandığı her gün, aynı sayfalarda kullanılmak üzere adı geçen herkese “cevap hakkı” için çağrıda bulunuldu. Balbay'ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamalar ile Cumhuriyet'teki köşesinde yayımlanan yazılar da, hiçbir yorum eklenmeden “tırnak içinde” okura sunulan günlüklerin ardından yayımlandı.

“Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle” de suçlanan Doğan Akın, bu iddiayı reddederken Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na özetle şu açıklamayı yapmıştı:
“Günlüklerin yayını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2. Ergenekon iddianamesinin tamamlanarak mahkemeye gönderildiğini açıklamasından yaklaşık 1 hafta sonra başladı. Bitmiş ve sonuçları iddianameye günlüklerle birlikte konulmuş, bu nedenle de aleniyet kazanacak olan bir soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiş olamaz...”


Günlükler 2. Ergenekon iddianamesinde aynen yer aldı

 
Doğan Akın'a açılan davaya dayanak olan günlükler, yayımlanmasından birkaç gün sonra kamuoyuna açıklanan İkinci Ergenekon İddianamesi'nde aynen yer alarak kamuoyuna açıklandı. İkinci Ergenekon davasının iddianamesinde, Balbay'ın günlüklerinin, Doğan Akın'ın “özel hayat ve Cumhuriyet gazetesinin özel bilgileri” kapsamında görerek yayımlamadığı bölümleri de bütün ayrıntılarıyla yer aldı.