Soma’daki maden faciasıyla ilgili konuşan Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Eğer bir afet doğal afet değil se orada bir kusur vardır. Eğer oradaki afet bir doğal afetse oradaki kusur tartışılır. Ama buradaki kusur kesinlikle tartışılmaz. Burada insani siyasi idari adli hukuki teknik denetimler açısından bu konunun irdelenmesi lazım” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'da yaşanan ve 301 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili TBMM Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu.
İşte Yıldız'ın açıklamalarından satır başları:
Türkiye madencilik sektöründeki en önemli kazalardan bir tanesiydi. Ve o kazada başından sonuna kadar bütün kurumlarımızla beraber hep oradaydık. Oraya gelen bütün bakanlarımız yaklaşık orada 2600 kişiyle beraber bu kriz yönetilmeye gayret edildi. Söz konusu madenin uzunluğu yaklaşık 4,5 kilometre. Kaza ocağa temiz hava taşıyan ana galeride olduğu için karbonmonoksit bütün ocağı kapladı.
787 kardeşimiz bunlardan 383’ü behemahal kurtarıldı. Ak Parti ve bütün muhalefet partiler konuya nezaket gösterdiler ve krizin doğru yönetilmesine katkı koydular.
Çok büyük bir kriz, çok ciddi bir sıkıntı, derin bir üzüntü ve derinden yaralayan bir kaza oldu. Cumartesi günü çalışmalar nihayetlendi. Toplam 486 işçi kurtarılmış oldu. 301 işçimiz de hayatını kaybetti.
Tek bir yürek orada hep beraber çalıştık ve DNA testleriyle beraber madende vefat eden işçi kardeşlerimizin eşleştirilmesi yapıldı.
2743 personelle Soma’da bu çalışmalar devam etti. Çok ciddi bir krizi derin bir üzüntü. Her birimizin derinden yaralandığı bir maden kazası oldu.
'Bir afet doğal afet değilse orada bir kusur vardır'
Cumartesi günü çalışmalar nihayetlendi. Kazanın ardından ailelere manevi desteğin yanında maddi desteğin de sağlanması başladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın biner liralık cenaze masrafları için yaptığı yardım o an için geçerliydi. Bu acının siyaset üstü olduğuna hep beraber inanmıştık. Eğer bir afet doğal afet değilse orada bir kusur vardır. Eğer oradaki afet bir doğal afetse oradaki kusur tartışılır. Ama buradaki kusur kesinlikle tartışılmaz.
Burada insani siyasi idari adli hukuki teknik denetimler açısından bu konunun irdelenmesi lazım. Bu saydığım konuların her birinin enine boyuna irdeleneceğinden hiçbirinizin şüphesi olmasın. Üretim faaliyeti o ocakta durdu. Maden ocağı son derece canlı bir işletme. Maden ocakları bıraktığınız gibi kalan yerler değil.
Metan gazı karbonmonoksit üretebilen için için yanabilen yerlerdir. Bunların üretiminin durmasıyla ocağın kapatılmasının ayrı ayrı şeyler olduğunu söylemek isterim. Zonguldak’ta metan gazı varken burada kızışma var. Oradaki havanın dolaşımı aynen insan vücudundaki kirli kanın dönüp temizlenip tekrar vücuda verilmesi gibidir. Bu madende de hücrelere sanki kirli kan verilmiş gibidir
Ayrıntılar geliyor…
