İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Teröristlere annelerinin "teslim ol" mesajlarını iletmek üzere de çalışma yaptıklarını" söyleyerek, "Biz karar verdik, 29 Ekim 2023 tarihinde Türkiye'de bir tek terörist kalmayacak" diye konuştu. Bakan Soylu konuşmasının devamında ise "PKK, bir kadın örgütüdür. Kadın örgütü olmasının temelinde birçok kendi adına sosyoloji, felsefesi de vardır. Sadece terörle mücadeleyi değil terörizmle mücadeleyi ortaya koyan bir anlayışı sergiledik" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılışı nedeniyle Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene katılan Soylu, "Türkiye'nin ilk kez etrafındaki coğrafyaya uzanan, kendisini ifade eden, sorunlara, geçmişine sırtını dönmeyen, çoğulculuğu bir fırsat olarak gören bir tabloyla tarihi bir fırsat yakaladığını" ileri sürdü.
"Bundan yüz yıl sonra bu dönemde yakalanan fırsatın tartışılacağını" anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer biz 21. asrın başından itibaren Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu iradeyle birlikte savunma sanayisini yüzde 20'den 80'e çıkarmasaydık bugün Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Kızıltepe, Nusaybin'de... Afrin'den Hakurk'a kadar, karşı tarafta da Tel Abyad'dan Resulayn'a kadar füzelerle, bombalarla sınır bölgelerimizdeki insanların hayatı zindana dönmüş olacaktı.
Zeytin Dalı Harekatı ile beraber Amerika, Kanada hepsi bize ambargo koydular, bize 'giremezsin' dediler. Peki biz niçin girmek istedik? Karşı taraftaki terör örgütünün, sınırlarımızı ve ülkemizi taciz etmesinin engellenmesini sağlayabilmek, oradaki insanlarımızın can ve mal güvenliğini temin etmek için girdik. Başka bir şey için değil. Peki ne yaptılar? İnsansız hava araçlarının kameralarını Kanada ambargoladı. Almanya, 'benim verdiğim tanklarla giremezsin', Amerika 'benim verdiğim mühimmatları orada kullanamazsın' dedi. Endişelenmedik mi, endişelendik doğru. Ama başka bir şey yaptık. Bu ülkenin gücünü bir kez daha sınadık ve kazandık. Genç mühendisler, Amerika'nın, Kanada'nın, Avrupa'nın vermediğini bir ay içerisinde ürettiler ve Türkiye'ye Afrin'de bir terör örgütünü tasfiye etme zaferini kazandırdılar."
"Türkiye'nin terörle mücadelede 15 Temmuz'dan sonra konsept değişikliğine gittiğini, terör örgütünün havzasının daraltıldığını" anlatan Soylu, "2014 yılında terör örgütüne katılan sayısının 5 bin 558 iken bugün 41'e indiğini" söyledi.
"PKK, bir kadın örgütüdür"
"Bugün kayyum yöneticilere itiraz edenlerin bulunduğunu, geçen hafta Diyarbakır'ın ilçelerini ziyaret ettiğini, altyapılarının Anadolu'nun birçok ilçesinden daha iyi hale geldiğini gördüğünü" aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"PKK, bir kadın örgütüdür. Kadın örgütü olmasının temelinde birçok kendi adına sosyoloji, felsefesi de vardır. Sadece terörle mücadeleyi değil terörizmle mücadeleyi ortaya koyan bir anlayışı sergiledik. Bunun devam etmesinin sonucudur. PKK ile ilgili yeni bir iş başlattık. Annelerin, babaların, ailelerin, kardeşlerin üzerinden on binlerce insanla görüşerek... Şu anda Cezayir'den bir PKK'lı teröristi ikna ederek adalete teslim etmek üzere getiriyoruz. 2016'nın başında terör örgütüne katılmış, 2019, 2020 yıllarında Cezayir'e gitmiş. Annesiyle irtibat kurduk ve getirdik."
"Teröristlere annelerinin "teslim ol" mesajlarını iletmek üzere de çalışma yaptıklarını" dile getiren Soylu, "Biz karar verdik, 29 Ekim 2023 tarihinde Türkiye'de bir tek terörist kalmayacak. Bunun için bütün mücadeleyi yapıyoruz. Artık Türkiye, kendi içerisindeki bu PKK terör hadisesini tamamlamış ve bitirmiş olacak. Belki bizim, Cumhuriyet'in ikinci asrına bırakabileceğimiz en önemli olgulardan bir tanesi de budur." diye konuştu.
"Türkiye'deki terörist sayısının 120'nin altına düştüğünü söylediğini, ancak bu rakamın daha da aşağıya indiğini" vurgulayan Soylu, "İnşallah onu da belli bir rakamdan sonra söylemiş olacağım." ifadesini kullandı.
"2011 yılından itibaren politikasız hiçbir adım atmadık"
"Dünyadaki zengin ülkelerin, göç sorununu yerinde çözebilecek imkana sahip olmasına rağmen bunu yapmadığını, büyük devletlerin göç politikasında küresel bir öneri getiremediklerini" kaydeden Soylu, şöyle devam etti:
"Dünyada göç politikasıyla ilgili en gerçekçi, en temel çözümleri ve önerileri Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye koymuştur. Çok net. 2011 yılından itibaren politikasız hiçbir adım atmadık. Türkiye'ye gelenlerin biyolojik verileri dahil olmak üzere geldiği kamplar dahil olmak üzere sınır ötesinde nerede onları tutabileceğimize yönelik yaptığımız planlamalar dahil olmak üzere. İstihdama nasıl katlanabileceğini ortaya koymak üzere. Sadece bu yıl şu ana kadar 2,5 milyon insana kendi ülkelerine dönene kadar uyum eğitimi vermek dahil olmak üzere. Düzensiz göçle mücadele, düzenli göçle ilgili ve uyumla ilgili strateji belgeleri ve politikalar dahil olmak üzere, çıkarılan kanunlar olmak üzere Türkiye, Avrupa'dan, dünyadan çok daha bilinçli, çok daha stratejik adımlar atmıştır. Avrupa ancak günde 9 bin kişinin geçtiği 2015 yılının sonunda Suriye'deki savaşın sonuçlarını anlayabildi." (AA)