Gündem

Bakan Soylu: Bırakın kim kavga ediyorsa etsin, kim kendi ülkesini kaosa sürüklemek istiyorsa sürüklesin

"Bu coğrafyayı, bu hale getiren biz değiliz"

16 Aralık 2022 16:19

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Geçmişimizden ve geleceğimizden daha fazla birlik içerisinde olmamız lazım. Bunu hep beraber sağlayalım, gerçekleştirelim. Bırakın kim kavga ediyorsa etsin. Bırakın kim kendi ülkesini kaosa sürüklemek istiyorsa sürüklesin. Biz ona müsaade etmeyelim" dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere kente gelen Soylu, Kızıltepe ilçesinde AK Parti İlçe Başkanlığı önünde vatandaşlara hitap etti. Soylu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın kenti ziyaret edeceğini söyledi.

Mardin'den Diyarbakır'a, Van'dan Şanlıurfa'ya, Bitlis'ten Hakkâri'ye kadar bölgenin uzun yıllar yoksulluğa, ötekileştirilmeye mahkum bırakıldığını kaydeden Soylu, şöyle konuştu:

"Sanki bu kadermiş gibi. Herkes elinden geleni yapmaya çalışmıştır yıllar önce. Ama herkesin yapmaya çalıştığının tecrübesini herkesin gayretinin tecrübesini kıymetli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle imbikten süzülen bir tecrübe ile aldı. 'Ben ülkemin insanı için ne yapabilirim, bu yoksulluktan ve ötekileştirmeden nasıl kurtarabilirim, nasıl daha zengin hale getirebilirim, nasıl herkesi kendini daha iyi ifade edebilir hale getirebilirim?' diye adımlarını attı. Sadece adım atmadı, risk aldı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu ülkede insanları sadece etnik kökeninden dolayı farklı bir tarafa itmenin, bu ülkeye nasıl kaybettirdiğini gördüğünü söyleyen Soylu, bu ülkeyi buradan çekip çıkarmanın ve büyük bir oyunu bozmanın gerektiğini bildiğini ve gereğini yaptığını aktardı.

"Bu coğrafyayı, bu hale getiren biz değiliz"

Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'yi bir kaostan ve karmaşadan çekip çocuklarımızın geleceğinin oluştuğu bir Türkiye'ye döndürme kolay bir iş değil. Çünkü bu coğrafya kolay bir coğrafya değildir. Etrafımızdaki coğrafyada risklerimiz var. Çünkü bu coğrafyayı bu hale getiren biz değiliz. Bu coğrafyayı, bu hale getiren, 'Irak'a demokrasi getireceğiz' dediler, Irak'ı karıştırdılar. Afganistan'a 'Barış getireceğiz' dediler, Afganistan'ı karıştırdılar. Yemen'den Libya'ya kadar bu coğrafyada ne kadar ayakta durmak isteyen millet varsa hepsini karıştırdılar. Rusya Ukrayna savaşı başladı, gıda krizine düştüler. Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı kurtulabilecekler miydi, hayır. O beğenmedikleri sabahtan akşama kadar laf yetiştirdikleri dudak büktükleri Recep Tayyip Erdoğan dünyayı gıda krizinden kurtarıyor. Peki şimdi başka bir krizden kurtarmak için çaba sarf ediyor. O da enerji krizi. Almanya da İngiltere de titriyor. Hani 50, 100 yıllık planlar yapıyordunuz, önümüzdeki kışın nasıl ısınacağınızın planını gerçekleştiremediniz. Bunları ilk kez ne yapacağını bilmeyecek bir şekilde yakaladık, bu büyük fırsattır. İlk kez dünyayı tanıyan, avucunun içi gibi bilen bir liderle yakaladık. İlk kez etrafımızdaki coğrafyadaki bu kaosu, kargaşayı, bitirmek için kendini evet bütün bilgisini, tecrübesini ortaya koyan bir lider ile beraber yakaladık. Daha yapacağımız çok iş var. Eskiden 3 ay önümüzü göremezdik. Türkiye Sanayici İşadamları Derneği vardı, böyle Türkiye yönetmek için laflar söyler. Derlerdi ki 'Türkiye yönetilmiyor, üç ay önümüzü göremiyoruz.' Şimdi 2023'ü, 2053'ü, 2071'i planlayan Türkiye. Şimdi Türkiye Yüzyılımızı planlıyor."

"Bize itimat edin, bize güvenin"

Hakkâri'de 2016, 2017, 2018 ve 2019'da hiçbir çocuğun tıp fakültesini kazanmadığını anımsatan Soylu, 2020'de dört, 2021'de 19, 2022'de 26 öğrencinin tıp fakültesini kazandığını aktardı. Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dağa mı gitmeleri iyi, eline boyunca Kalaşnikof almaları mı daha iyi? Yoksa anasının dizinin dibinde doktor, hemşire, mühendis, öğretmen olmaları, anasının, babasının atasının elini öpmeleri mi daha iyi? Bu devletin İçişleri Bakanı olarak söylüyorum. Görevim bu ülkenin 780 bin kilometrekaresinde annelerin babaların çocuklarından, yarınlarından emin olduğu, onların hayalini kurduğu, evlendirdiklerini, çoluk çocuk sahibi yaptıklarını ve ardından da mesleklerinin olduğu bir Türkiye'yi huzur ve güven içerisinde temin etmektir. Görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Bize itimat edin, bize güvenin."

"Bırakın kim kendi ülkesini kaosa sürüklemek istiyorsa sürüklesin"

Bunları birlik içerisinde yapacaklarını, daha çok çalışmaya ihtiyaçlarının olduğunu belirten Soylu, "Geçmişimizden ve geleceğimizden daha fazla birlik içerisinde olmamız lazım. Bunu hep beraber sağlayalım, gerçekleştirelim. Bırakın kim kavga ediyorsa etsin. Bırakın kim kendi ülkesini kaosa sürüklemek istiyorsa sürüklesin. Biz ona müsaade etmeyelim" ifadelerini kullandı.

Soylu, şöyle devam etti:

"Eğer bu Avrupa, bu Amerika Mardin'i tanımış olsaydı, Ege Denizi'nde de Akdeniz'de de bir tane çocuk hayatını kaybetmezdi, boğulmazdı, onların haksızlıklarıyla karşı karşıya kalmazdı. Biz büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Daha yapacağımız çok iş var. Mevlana'dan Yunus Emre'ye, İdris-i Bitlisi'den Ahmed-i Hani'ye kadar bu memlekette birçok büyüğümüz var. Onların emanetlerine sıkı sıkıya sahip çıkalım. Bizim çocuklarımız geleceğiyle dünyayı aydınlatır. Doğrunun, hakkın, hakikatin ve adaletin ne olduğunu gösterir. Onun için yarın Türkiye'de 20. yüzyılın altyapısını tamamlayan 21. yüzyılın altyapısını da tamamlayan gelecek nesillerimizi ayakları üzerinde güçlü bir Türkiye'ye ulaştıran Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılayacağız. Birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldık. O da siz de. Hiç sizden vazgeçmedi. Doğu ve Güneydoğu'da yoksulluk vardı. Bugün havalimanlar, hastaneler, 81 ilde olduğu gibi üniversiteler, yollar var. Bugün OSB'de boş yer yok, talep var. Yarın çok daha iyi olacak. Büyük fabrikalar var."

Tarım arazilerinin sulandığını, Türkiye'nin, Mardin'in büyüdüğünü anlatan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bunu dünyanın bütün baskısına rağmen geri adım atmadan sağlamaya çalışan ve gayret gösteren 'ben bir tek Allah'ın ve milletin önünde eğilirim' diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı yarın Mardin'de inşallah çok güzel karşılayacağız. Hep beraber birliğimizi ve beraberliğimizi gösterelim. Bunu hep beraber sağlayalım. Mardin'in nasıl bir kardeşlik şehri olduğunun faydasını ne zaman göreceğiz biliyor musunuz? 3 milyon gelen turisti, 6 milyona çıkarttığımız zaman. Her şeye rağmen Recep Tayyip Erdoğan'la inşallah büyük devrimlerin altına imza atacağız." (AA)