Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Önümüzdeki birkaç çeyrekte iyileşmenin iyi olması beklense de güçlü bir iyileşmenin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri bulunduğunu düşünüyorum'' dedi.
Şimşek, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) üyesi ve gözlemci statüsü bulunan merkez bankaları guvernörleri ve para otoriteleri toplantısı kapsamında düzenlenen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, İKT üye ülkelerini bu toplantıda biraraya gelme kararı nedeniyle kutlayarak, günümüzün küreselleşmiş ekonomisinde fikir alışverişi, işbirliği ve politikalarda koordinasyon sağlamanın önemine işaret etti.
İyileşmenin pek çok işareti olsa da bunun teknik bir iyileşme olacağını belirten Şimşek, bir ölçüde iyileşmenin gerçekleşeceğini, gelecekteki birkaç çeyrekte iyileşmenin beklenenden de iyi olacağını, ancak hala kimi sorunlar bulunduğunu vurguladı.
Batı'daki bankaların yeterli sermayeye sahip olmadıklarını ve sermaye artırma yollarının kimi sıkıntıları bulunduğunu ifade eden Şimşek, bu sürecin aşamalı olacağını kaydetti.
Şimşek, küresel makro dengesizliklerin yok olmadığını, ABD'li tüketiciler tarafından bırakılan harcama boşluğunun nasıl doldurulacağı sorusunun yanıtlanmadığını dile getirerek, ''Önümüzdeki birkaç çeyrekte iyileşmenin iyi olması beklense de güçlü bir iyileşmenin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri bulunduğunu düşünüyorum. Şu anda sahip olduğumuz politika çerçevesini sürdürmediğimiz takdirde, iyileşme kırılgan olacaktır'' diye konuştu.
Mali tarafta, ülkelerin, piyasaları ikna edecek ve bunun geçici bir şok olduğuna inandıracak biçimde ortaya çıkmasının önemine işaret eden Şimşek, Türkiye'nin aşamalı bir çıkış stratejisi ortaya koyduğunu ve kredibl bir mali kuralla ortaya çıkıldığında, piyasaları aşamalı bir düzenleme içinde olunduğuna ikna etmenin mümkün olabileceğini söyledi.
Şimşek, para politikalarına dikkat edilmediğinde balonların ortaya çıkabildiğini, balonları tahmin etmek zor olsa da pek çok durumda oldukça fazla ipucu bulunduğunu, birilerinin erken müdahalesinin gerektiğini bildirdi.
Şimşek, ''Çıkış stratejilerini uygulamak için çok erken belki ama onlardan bahsetmek ve geliştirmek için erken değil. Banka düzenlemelerinde küresel bir perspektifimiz olması gerektiğini düşünüyorum. Yaşananlar için açgözlü bankacıları suçlayabilirsiniz ama bence aynı zamanda politika yapıcılara, düzenleyicilere de bakmanız lazım'' dedi.
Türkiye'nin 2001'den sonra ortaya konulan çok sıkı bir banka düzenleme ve denetleme sistemine sahip bulunduğunu ve bu sistemin başarılı olduğunu vurgulayan Şimşek, ''Şu anda eksik olan ve G-20 sürecinde ekleneceğini umduğum bir unsur var. Bu, bankacılık sisteminin düzenlenmesi ve denetlenmesinde küresel bir perspektiftir'' diye konuştu.
-''BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ GELECEKTE DAHA ÖNEMLİ OLACAK''-
Daha fazla ve daha kaliteli sermayeye ihtiyaç olduğu konusunda soru işareti bulunmadığını hatırlatan Şimşek, politika yapıcılar için işsizliğin önemli bir risk oluşturduğunu, şirketlerin geleceği tam olarak göremediklerini, politikacıların gelecekteki birkaç yıl karşı karşıya kalacağı en büyük sorunun bu olduğunu ve herkesin bu zorluğun farkında olması gerektiğini kaydetti.
Şimşek, genelde İslam ülkelerinin göreceli olarak daha sağlam bankacılık sistemleri bulunduğunu ve finansal sektör üzerinde krizin etkisinin sınırlı olduğunu belirterek, Türkiye'de de reel ekonomide sıkıntılar yaşansa da finans sektörünün iyi durumda olduğunu dile getirdi. Şimşek, ''Bölgesel işbirliği gelecekte daha da önemli olacak. Küresel yönetişim, küresel işbirliği biraz fazla iddialı bir hedef ama bölgesel işbirliği daha uygulanabilir ve daha etkili olabilir'' dedi.
