Gündem

"Bakan Selçuk, Türk-İş ile kapalı kapılar ardında görüşme mi yaptı?"

Atalay, mikrofonun açık olduğunu fark etmeden, "Uzasa işi karıştıracağız, en azından kapattım böyle" sözlerini kaydetmişti

16 Ağustos 2019 10:09

HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın mikrofonun açık olduğunu bilmeden, "Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle" dediği toplu iş sözleşmesi görüşmeleriyle ilgili soru önergesi verdi. Hatimoğlulları, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a Türk-İş ile kapalı kapılar ardında görüşme yapılıp yapılmadığını sordu.

Gazete Duvar'ın haberine göre Hatimoğulları, yaklaşık 500 bin işçinin yakından takip ettiği TİS görüşmelerinin bayram sonrasında sonuçlanması beklenirken, bayramın ilk günü Bakan Selçuk ve Türk-İş Başkanı Atalay’ın uzlaşmaya vardığını hatırlattı.

Atalay’ın sunduğu zam teklifinde en düşük brüt çıplak ücretin 3 bin 500 liraya çıkartılıp 300 lira seyyanen zam yapılması istendiğini, birinci yıl ilk altı ay yüzde 15, sonraki 1.5 yıl boyunca da altı ayda bir enflasyon+yüzde 3 refah payı talep ettiğini anlatan Hatimoğulları, "Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’un, daha önce Türk-İş’e sunduğu zam teklifi ilk 6 ay için yüzde 5, ikinci 6 ay için yüzde 4 zam ve maaşı 3500 TL’nin altında olanlar için 60 lira zam idi. Bu teklife ilişkin Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ‘Bu teklifin kabul edilir, müzakere edilir bir tarafı yok. Ağustos sonuna kadar ya imzalayacağız ya da grev’ demişti. Ancak Bakanlığın teklifi Türk-İş’in talebinin çok altında olmasına rağmen imzalanan protokolle anlaşmaya varılmıştır" dedi.

"Hukuka aykırı değil mi?"

Hatimoğulları, Bakan Selçuk’a şu soruları yöneltti:

"Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın, Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a söylediği 'Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle' cümleleri kapalı kapılar ardından işçiler adına, işçilerin aleyhine görüşmeler yapıldığı izlenimi oluşturuyor. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Bakanlığınız arasında böyle görüşmeler gerçekleşmiş midir?

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın 'uzadığında karışacağını, en azından kapattığını' dile getirdiği TİS anlaşmasına daha önce varılmış ise bu hukuka aykırı değil midir?

Aynı zamanda bu, işçilerin hak taleplerinin, kendi mücadeleleri ile somut olarak ortaya koydukları taleplerin görmezden gelinmesi anlamına gelmez mi?'

Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle' ifadesi ile yaklaşık 500 bin işçinin haklarını, taleplerini belirleme sürecinin nasıl ilerleyip geliştiğinin mi ifadesidir?

Tarafların nasıl anlaşmaya vardığını mı özetlemektedir?

İşçilere rağmen Türk-İş Başkanı ile yapılmış görüşmeler var ise, ki basına yansıyan ve açık unutulan mikrofondan olduğu sonucu çıkıyor, bu görüşmenin sorumlu taraflarından biri olarak istifa etmeyi düşünüyor musunuz?"