Gündem

Bakan Şahin 16 Mart katliamının tanığı

Adalet Bakanı Şahin genç bir avukatken şahit olduğu ve bir yaralıyı da ambulansa taşıdığı 16 Mart katliamı davasının zamanaşımına uğramasına ilişkin

27 Ekim 2008 02:00

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin el koydu. Bakan Şahin bizzat tanık olduğu 16 Mart 1978 yılında 7 öğrencinin öldürülmesi ve 41 öğrencinin yaralanmasına ilişkin davanın zamanaşımından düşmesine inceleme başlattı. Şahin, aradan geçen bunca yıla rağmen davanın neden sonuçlandırılamadığının incelenmesini istedi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ‘16 Mart Katliamı’ olarak bilinen ve aradan 30 yıl geçmesine rağmen, açılan davadan bir sonuç çıkmaması üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu’na inceleme talimatı verdi. Bakan Şahin, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada zamanaşımından düşme kararı verilmesi sonrası basında çıkan haberler ve bizzat yapılan şikâyetler üzerine inceleme kararı aldı. Müfettiş incelemesi sonrası ihmal tespiti yapılması halinde, Mahkeme heyeti hakkında soruşturma başlatılabilecek.

Bakan Şahin de katliam tanığı

Bakan Şahin’in de 16 Mart katliamının tanıkları arasında olduğu öğrenildi. Avukatlık stajı yaptığı büroya yakın olan Eczacılık Fakültesi, Şahin’in her gün kullandığı yol güzergahının üstündeydi. Bakan Şahin, olay günü bombalı eylem gerçekleştikten kısa bir süre sonra tesadüfen olay yerine geldi ve kendisini birden çatışmanın ortasında buldu. Yaralı öğrencilerden birini ambulansa kadar taşıyan Şahin, kendisinin de bizzat tanık olduğu katliamın sorumlularının neden hala gerekli ceza almadıklarını incelemeye alarak, olaya kayıtsız kalmadı.

30 yıl süren dava

İstanbul Üniversitesi merkez binasından 16 Mart 1978’de çıkan gruba, Eczacılık Fakültesi önünde bombalı ve silahlı saldırıda bulunulması sonucu 7 öğrenci ölmüş, 41 öğrenci yaralanmıştı. Bu olaya ilişkin yakalanan ve o dönemde İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde yargılanan Sıddık Polat beraat etmişti. Aynı eyleme karıştığı iddia edilen Zülküf İsot’un ise Elazığ’da yine olayın faillerinden olduğu belirtilen Latif Aktı tarafından öldürüldüğü öne sürülmüştü. Olayın üzerinden 17 yıl geçtikten sonra Zülküf İsot’un babası, annesi ve kız kardeşlerinin verdiği bilgi doğrultusunda, haklarında yeni dava açılan eski polis memuru Mustafa Doğan ile Latif Aktı ve Özgün Koç’un, ‘’Taammüden adam öldürmek ve yaralamak’’ suçlarından 7’şer kez idam ve 41’er kez 20’şer yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyordu.