-BAKAN ÖZGÜRGÜN'DEN HRİSTOFYAS'A YANIT LEFKOŞA (A.A) - 31.05.2011 - KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, adada adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşılmadan önce asker sayısında herhangi bir indirime gidilmesinin söz konusu olmadığını, ayrıca bir çözümden sonra da yeterli sayıda Türk askerinin Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde adada kalmasının, Kıbrıs Türk halkının güvenliği için bir zaruret olduğunu söyledi. Hüseyin Özgürgün yazılı açıklama ile, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın Avustralya ziyareti sırasındaki sözlerine yanıt verdi. Hristofyas'ın, ''mesnetsiz'' iddialarla Türk tarafına saldırarak kendi uzlaşmazlığını gözden kaçırtma politikasını sürdürdüğünü belirten Özgürgün, Hristofyas için ''Anavatan Türkiye'ye, adadan askerini çekme ve 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni' tanıma çağrısında bulunma cüretini göstermiştir'' ifadesini kullandı. Türkiye'nin, yarım asra yakın bir süredir devam eden kapsamlı çözüm müzakerelerinin her zaman en büyük destekçisi olduğunu, 2004 yılında Annan Planı'nın kabulü için Kıbrıs Türk halkını cesaretlendirdiğini dile getiren Özgürgün, şöyle devam etti: ''Kıbrıs Türkü'nün geleceğinin güvencesi olan Türk askeri, adada barışın yegane teminatıdır ve adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşılmadan önce, asker sayısında herhangi bir indirime gidilmesi söz konusu değildir. Her hal ve karda, bir çözümden sonra da yeterli sayıda Türk askerinin Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde adada kalması, Kıbrıs Türk halkının güvenliği için bir zarurettir. Rum liderin, Anavatan Türkiye'nin sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması çağrısı ise tamamen haddini aşan bir açıklamadır. 1960 düzeninin garantörlerinden biri olan Türkiye'nin, bu düzeni yıkarak ortaklık devletini silah zoruyla gasp eden ve bir Rum cumhuriyetine dönüştüren Kıbrıs Rum yönetimini, 'Kıbrıs Cumhuriyeti' olarak tanıması hiçbir zaman söz konusu olmamış ve olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti yetkililerince de daha önce birçok kez açıklandığı üzere Anavatan Türkiye, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde adada kurulacak olan yeni bir ortaklığı tanımaya hazırdır. Bu bağlamda, adada bir uzlaşının Hristofyas'ın iddia ettiği gibi üniter devletin federasyona dönüşmesiyle değil, yeni bir ortaklık kurulmasıyla mümkün olabileceğini de bir kez daha vurgulamakta fayda görmekteyiz. Kaldı ki, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti üniter bir devlet değil fonksiyonel bir federasyondu.'' -''HRİSTOFYAS AYNI PROPAGANDAYI SÜRDÜRÜYOR''- KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, Hristofyas'ın ayrıca, ''çözümün anahtarının Türkiye'de olduğu'' yönündeki propagandasını da tekrarladığını belirtti. ''Çözümsüzlüğün sorumlusunun, bugüne kadar ortaya konan tüm çözüm girişimlerini reddeden Rum tarafı olduğunun ilgili tüm taraflarca bilindiğini'' ifade eden Özgürgün, şunları kaydetti: ''Hristofyas'ın iddia ettiği gibi çözümün anahtarı Türk tarafının elinde olmuş olsaydı, Kıbrıs sorunu bugüne kadar çoktan çözülmüş olurdu. Rum liderliğinden beklentimiz, karalama kampanyasından vazgeçerek daha fazla vakit kaybetmeden kapsamlı çözüm için müzakere masasında samimi çaba göstermeye başlamasıdır.''