Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın bu sabah yaptığı açıklamalarla ilgili "Benim anlayaşıma göre, TCMB’nın doların yükselişine ilişkin müdahale yapmasına bir gerek yok" dedi.
Orta Asya'da Türk-Kore İşbirliği Müteahhitlik Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çağlayan, "MB Başkanı ‘Doların değerini aslanlar gibi koruyacağız' dedi. Kurdaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? İhracata nasıl yansır?” sorusu üzerine, MB'nın bazen sözle, bazen fiili olarak müdahale edebileceğini belirterek, MB Başkanının da gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptığını söyledi.
'Çıkacağı yere kadar çıksın'
Çağlayan, doların 2 lirayı geçmesinin psikolojik bir sınır olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Benim anlayışıma göre MB’nın doların yükselişine ilişkin müdahale yapmasına bir gerek yok. Çıkacağı yere kadar çıkar. Dövizle borçlanan özel sektörün de gerekli tedbiri aldığını varsayarak bunu söylüyorum. Eğer bu tedbir alınmışsa fazla da endişelenecek bir şey yoktur. Bu noktada MB’sının kaynaklarını boşu boşuna harcamanın, müdahale etmenin bana göre bir anlamı yok. Bunu aslında faiz beklentisi ve faizlerin artırılması ile ilgili bir baskı olarak yorumluyorum. Daha fazla faizler yükseltilsin diye faiz lobisinin bir çabası olarak bunu görüyorum. Bu, Fed’in yaptığı açıklamalarla direkt ilintili bir konu. Gelişmekte olan ülkeler bundan daha fazla etkilendi. Ancak Türkiye kaya gibi dimdik. Şükürler olsun bir sıkıntı söz konusu değil. Dolar iner çıkar bunda bir sorun yok. “
İhracat ve büyüme hedefleri tutmadı
Çağlayan, orta vadeli hedefler konusunda herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını vurgulayarak, "İhracatta geçen yıl gibi bir artış olmayacak. Dış ortamın yarattığı bir durum bu. İhracatta 158 milyar dolar hedefi söz konusu, ancak bunu yakalayamayacağımız görünüyor. Büyüme öngörümüz yüzde 4 idi. Ancak yüzde 3’ün üstünde yüzde 4’ün altında bir rakam öngörüyorum. Dünya konjonktürüne baktığımızda çok da küçümsenmeyecek bir durum olacak" diye konuştu.
Dalgalı kurun ihracatçıya yansımasını değerlendiren Çağlayan, dalgalı kur politikasını asla değiştirmeyi düşünmediklerini belirterek, ihracatçının şikayetinin dalgalı kur konusunda değil, kurun gelecekle ilgili öngörülürlüğü konusunda olduğunu söyledi.
Çağlayan, ihracatçılara çağrıda bulunarak, "Bankacılıkla ilgili kendinizi birçok araçla koruyun. Ama Türk halkının bu konuda biraz eksikliği var. Fazla kaderci davranıyoruz" dedi.
İhracat hedefi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çağlayan, revize edilmiş ihracat hedefi ile ilgili herhangi bir çalışmaları olmadığını söyledi.
OVP konusunda herhangi bir şey gündeme gelecek olursa oturup değerlendireceklerini aktaran Çağlayan, 1 Ağustos-26 Ağustos tarihleri arasında bayram hariç 19 iş gününde Türkiye'nin ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 2'lik artışla 8,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.
İhracatın yılın son 3 aylık döneminde çok yükseleceği öngörüsünde bulunan Çağlayan, 158 milyar dolarlık ihracat rakamı yakalanmasa bile buna yakın rakamlar olması konusunda gayret sarf edeceğini dile getirdi.
'Suriye'ye müdahale ekonomimizi etkilemez'
Bakan Çağlayan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Suriye koalisyonunda yer alabiliriz" açıklamalarıyla ilgili, "Suriye'nin koalisyonunda yer alıp almama konusu, bizim ekonomimiz üzerinde direkt etki etmez" dedi.
Türkiye'nin, Suriye ile sıkıntının çıktığı dönemde ihracatının 1,5 milyar dolar olduğunu anımsatan Çağlayan, bugün bu rakamın oldukça düşük seviyelere gerilediğini dile getirdi.
Suriye'deki durumun normal olması halinde bugün Türkiye'nin bu ülkeye ihracatının 2,5-3 milyar dolara çıkabileceğini aktaran Çağlayan, Suriye'nin Türkiye için sadece ticaretini yaptığı bir ülke olmadığını, aynı zamanda 7 ülkeye direkt ulaşma noktasında önemli bir transit geçiş güzergahı olduğunu anımsattı.
Çağlayan, 12 milyar dolarlık yatırım kararını erteleyen Abu Dabili enerji şirketi ile ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti:
"Ben gerçek nedenini bilmiyorum, ama şunu biliyorum ki ekonomide duygusallığa asla yer yok. Ekonomi ayrı şeydir, duygusallık ayrı şeydir. Türkiye enerji yatırımları açısından son derece önemli bir yer. Gittiğimiz her yerde ve gelen her misafirimize önümüzdeki 10 yılda mevcut elektrik enerjisi üretim kapasitesini 2'ye katlayacağımızı söylüyoruz. Bunun için de Türkiye'de 10 milyar dolarlık yatırım yapılacaktır. Ben firmanın kararını bilmiyorum. Kararı ekonomik ise tabii ki normal karşılanabilir, siyasi ise bilemem. Neticede o yatırımı yapacak ve yapmak için bekleyecek bir çok firma olduğunu ben çok net biliyorum."