MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin özellikle sınır güvenliğinin alt üst olmuş durumda bulunduğunu bildirdi. Hükümetin, küresel hesap ve planların hizmetine olacak şekilde tercih ettiği Suriye politikasının vatandaşların can ve mal güvenliğini zedelediğini, hırpaladığını ve heba ettiğini anlatan Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın, Esad’a yönelik nefret söylemi, Şam yönetimini hedefine alan tahrikleri ülkemize saldırı ve kışkırtma olarak geri dönmektedir. Tüm gelişmeler göstermiştir ki, Türkiye sınırlarından kaynaklanan çok ciddi bir tehdidin altındadır” dedi.
'İbretlik bir vaka'
Bahçeli, Reyhanlı’daki patlamalar konusunda yazılı açıklama yaptı. Türkiye’nin AKP ile birlikte, belirsizliğin, bilinmezliğin ve bunalımın her türüne sahne olduğunu bildiren, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının çiğnendiğini ve kontrolsüz gelişmelerin peşi sıra cereyan ettiğini kaydeden Bahçeli şöyle devam etti:
“Özellikle sınır güvenliğimiz alt üst olmuş durumdadır. Gerek bölücü terör örgütü militanlarının sözde geri çekilmesi sürecinde yaşanan pespayelikler, gerekse de Suriye politikasından kaynaklanan yanlış ve ihmaller sınırlarımızı anlamsızlığa ve şaibelere terk etmiş bulunmaktadır. Bu gelişmeler hukuksuzluğun, kural tanımazlığın ve acziyetin iktidar zihniyetini nasıl tesir ve kontrol altına aldığını göstermesi bakımından oldukça kayda değerdir. Bir tarafta eli silahlı ve kanlı PKK militanları sınırlarımızda at koştururken, diğer yanda Suriye menşeli provokasyon ve saldırılar gittikçe artış göstermektedir. Bu itibarla, Türkiye maalesef ağır bir sürece kıstırılmış ve hareketsiz bırakılmıştır.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesi Belediye Binası yakınında bugün meydana gelen patlamaların sınırlardaki vahşet, kaos dalgası ve sancılı hadiselerin seyri bakımından ibretlik bir vaka olduğunu kaydeden Bahçeli, hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine, Reyhanlılı vatandaşlara başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.
'Kardeşlerimiz korku ve panik halinde'
MHP Lideri Bahçeli, “Reyhanlı’yı kana bulayan canilerin bulunması, azmettiricilerinin tespit edilmesi acilen sağlanmalı, benzeri hadiselerin tekrarlanmaması için tüm tedbirlerin alınması bir an önce temin edilmelidir. 11 Şubat 2013 günü, Cilvegözü sınır kapısında yaşanan bombalı saldırıdan sonra şimdi de bu olayın vuku bulması sınır hattımızın tesadüflere, saldırganların keyfine bırakıldığına dair çok güçlü bir karine teşkil etmiştir. Sınır bölgelerimizde yaşayan kardeşlerimiz korku ve panik içindedir. Suriye’den gelen sığınmacıların neden olduğu olayların ve taraf oldukları anlaşmazlıkların hacminde gözle görülür bir yükseliş söz konusudur. Nitekim sınır il ve ilçelerimizdeki gerginlik hızla tırmanmakta, kavga ve şiddet ortamı her geçen gün genişlemektedir” dedi.
'Başbakan'ın söylemleri kışkırtma olarak geri dönüyor'
Hükümetin, küresel hesap ve planların hizmetine olacak şekilde tercih ettiği Suriye politikasının vatandaşların can ve mal güvenliğini zedelediğini, hırpaladığını ve heba ettiğini anlatan Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın, Esad’a yönelik nefret söylemi, Şam yönetimini hedefine alan tahrikleri ülkemize saldırı ve kışkırtma olarak geri dönmektedir. Tüm gelişmeler göstermiştir ki, Türkiye sınırlarından kaynaklanan çok ciddi bir tehdidin altındadır” dedi.
Devlet Bahçeli, Suriyeli muhaliflere verilen imtiyazlar, yapılan yardımlar ve sağlanan desteklerin komşu coğrafyalardaki yangının Türkiye sınırlarına doğru yayılmasına müsait bir zemin açtığını bildirdi.
Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın Suriye’yi kapsamına alan savaş dili, ABD’nin dikkatini çekmek maksadıyla uçuşa yasak bölge oluşturma teklifi ve Şam yönetimine gözdağı veren konuşmaları ülkemizi kirli ve kanlı bir girdaba sevk etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, sınırlarımızda Suriye ve bölücü örgüt merkezli kabul edilemez hadiseleri titizlikle izlemekte ve hükümeti milletimizin lehine ve menfaatine uygun davranmaya davet etmektedir” dedi.
