Gündem

Bahçeli: Öcalan idam edilirse Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri ne olur?

MHP Başkanı Bahçeli Öcalan'ın idam kararının neden gerçekleşemediğini ve yaşanan o süreci yaşananları anlattı

26 Ağustos 2010 03:00

T24 - Kenya'daki Yunanistan Büyükelçiliği'nden çıkarıldıktan sonra, 16 Şubat 1999 tarihinde Bordo Bereliler tarafından uçakla Kenya'dan Türkiye'ye getirildikten sonra yargılama sürecinin sonunda 29 Haziran 1999'da silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçuyla idama mahkûm edilmişti. Cezası daha sonra ağırlaştırılmış müebbet hapise dönüştürülmüştü. Aradan geçen 14 yılın ardından MHP Başkanı Bahçeli'nin o gün yaşananları anlattırken: Biz MHP olarak idam cezasının kaldıran yasaya da Meclis’te hayır oyu kullandık, dedi. 

99 Haziran'ında yaşanan bu olayların iç yüzünü anlatan MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli katıldığı bir televizyon programında bu konuya dair açıklamalarda bulundu.

Milliyet gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın bugünkü (26 Ağustos 2010) yazısı şöyle:


Bahçeli’nin T cetveli


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye sık sık yönelttiği eleştiriyi önceki gün yeniden gündeme getirdi. “Öcalan’la kim görüştü, niye görüştü” tartışmaları içinde, Bahçeli’ye şöyle seslendi:


Öcalan’ın idamını siz durdurmadınız mı?’

MHP lideri Devlet Bahçeli’yi, 3 yıl aradan sonra ilk kez CNN-Türk’te canlı yayında Yavuz Oğhan ve Bilal Çetin’le birlikte konuk ettik. Hem yayın sırasında hem de yayın sonrasındaki sohbetimizde Bahçeli’yi bu soruyu da yönelttik. Bahçeli, “bunu ilk kez söylüyorum” diyerek şu bilgiyi verdi:


T cetveli

“İznini almadan açıklıyorum ama ben o zaman Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e bizzat gittim. Bu konuyu görüşmek için randevu aldım. Çankaya Köşkü’nde ikamet olarak kullandığı binanın giriş katında bir odada bir masaya oturduk. Müsaadenizle bir kağıt alabilir miyim, dedim. Önüme bir dosya kağıda aldım ve üzerine bir T cetveli çizdim. Biliyorsunuz T cetveli muhasebede kullanılır, bir tarafına aktifler bir tarafına pasifler yazılır. Ben de T cetvelinin bir tarafına idam edilirse, bir tarafına da idam edilmezse diye yazdım. Her iki halde neler olabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri ne olur, zarar göreceği noktalar ne olur, diye yazmak için. Ben idam kararının infaz edilmesini savundum. Gerekçelerimi, Türkiye’nin menfaatlerini yazdım. Sayın Cumhurbaşkanı da devlet kurumlarından aldığı idam edilmemesi halinde ne gibi faydalar olabileceğini ifade etti. Böyle kılı kırk yaran değerlendirmeler yapıldı. Fakat ben gerek Sayın Demirel’le yaptığım görüşmede gerek 7 saat 23 dakika süren devlet zirvesinde idamın infaz edilmesi gerektiğini savundum.”


Protokolün 3. maddesi

MHP liderine, o dönemde koalisyon ortağı üç liderin imzasını taşıyan üç maddelik bir protokolle Öcalan’ın idam dosyasının Başbakanlık’ta tutulmasına karar verildiğini anımsattığımızda da şöyle dedi:

“Orada benim ısrarla koyduğum bir madde vardı. O da şuydu eğer terörist başı İmralı’dan terör eylemlerini devam ettirirse, dosyanın hemen TBMM’ye indirilmesiydi.”


AİHM kararı beklenmeli

Bahçeli’ye Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcıları olarak Mesut Yılmaz’ın ve kendisinin imzasını taşıyan bu protokülün bir devlet kararı olup olmadığını da sorduk. Yanıtı şu oldu:

“Biz bu konuyu 7 saat 23 dakika tartıştık. Herhalde idamın infaz edilmemesi konusunda görüş birliği olsaydı, biz idamın infazını savunmasaydık bu kadar süre tartışmazdık. Rahmetli Ecevit birçok defa metin yazıp bize getirdi, itiraz ettik, yeniden yazdı. Ben hep idamın infaz edilmesini savundum. Gerekçeleriyle izah ettim. Buna karşı ise özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının beklenmesi gerektiğini savundular. Bu karar beklenmeden infaz olursa Türkiye’nin uluslararası camiada sıkıntılı duruma düşeceği belirtildi. Dosyanın bekletilmesinin temel gerekçesi buydu.”


Diğer gerekçeler

MHP lideri, Demirel’le yaptığı görüşme ve  7 saati aşan devlet zirvesinde gündeme getirilen diğer gerekçeleri de şöyle sıraladı:

“O zaman TBMM’de 57 idam dosyası vardı. Bunlar arasında terörist başıyla aynı veya benzeri suçtan idam ceza almış olanlar vardı. Denildi ki, eğer terörist başının dosyasını TBMM’ye gönderirsek, bir tek onunkini Genel Kurul’a sevkedip diğerlerini tutmak olmaz. 58’ini birden idam etmek ise Türkiye’yi zor duruma sokar. Türkiye uzun süredir fiilen idam cezası uygulamıyor, dediler. Öne sürülen bir diğer gerekçe ise terörist başının idam edilmesi halinde, bunun istismar edileceği ve Türkiye’de iç karışıklık çıkarılmaya çalışacağı düşüncesiydi. Ben bu gerekçelere katılmadım, kararın infaz edilmesi gerektiğini savundum. Ondan sonra ise, AİHM kararı belli oluncaya kadar zaten idam cezası kaldırıldı. Biz MHP olarak idam cezasının kaldıran yasaya da Meclis’te hayır oyu kullandık. Ama Başbakan Erdoğan’ın o zaman Meclis’teki arkadaşlarının en az yarısı idamın kaldırılması yönünde oy kullandı. Bizim teklifimiz ise terör suçlarının idam cezası kapsamında kalmasıydı.”


Beka sorunudur

Bahçeli, BDP’nin gündeme getirdiği “demokratik özerklik” talebine ilişkin sorularımızı yanıtlarken, bunun tartışılmasının bile terör örgütünün amacına hizmet etmek anlamına geleceğini vurguladı. Bahçeli, PKK’nın nihai hedefinin bağımsız Kürdistan devleti olduğunu,  bu amaçlarından vazgeçmediklerini belirtti. Bahçeli, bu taleplerin Türkiye açısından “beka sorunu” olarak görülmesi gerektiğini savundu.