T24 Haber Merkezi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesini hedef almasıyla başlayan tartışmalara sert çıktı. Kurtulmuş’un “Devletin ülkesi, milleti olmaz” ifadesine, “Bu iddianın teknik, akademik, fikri, siyasi ve hukuki hiçbir bağlayıcılığı ve ikna edici yönü bulunmamaktadır” diyerek karşılık veren MHP lideri, “Anayasanın ilk dört maddesini sulandırmak, demokratik bir angajmanın neticesi olmayıp gizli saklı emellerin tezahürüdür” dedi.
“Buna izin veremeyiz, buna seyirci kalamayız, mevkii ne olursa olsun hiç kimseye eyvallah etmeyiz” diye devam eden Bahçeli, “Anayasanın ilk dört maddesiyle meselesi olanların Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi vardır ve bizim de onlarla görülecek hesabımız olacaktır” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 10 Ekim tarihinde Gazi Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen programda yaptığı konuşmada, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez 3'üncü maddesinde değişiklik önermişti. “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyen Meclis Başkanı, “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir” sözlerine tepki yağmıştı.
TIKLAYIN - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Anayasa'nın 3. maddesinin değiştirilmesi çağrısına tepki yağdı!
|
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Normalleşme takıntısı içinde olanlara diyorum ki geçin bunları"
Cumhur İttifakı ve CHP arasındaki "yumuşama" ve "normalleşme" tartışmalarına dair konuşan Bahçeli, "Ucuz normalleşme teklif ve temennileri bize kalırsa maksatlıdır. Bu mevzu 25 yıl önce zaten halledilmiş ve yeni normal tezahür etmiştir. Normalleşme takıntısı içinde olanlara diyorum ki geçin bunları, zahmet edip siyasi tarihimizin sayfalarına bakın orada alacağını mutlaka bulacaksınız. Huylu huyundan vazgeçmez ancak biz yine de CHP’den umudu kesmeyeceğiz Türk milletinin ve Türkiye’nin yanında zoraki olsa bile makul bir pozisyon alacağı günleri sabırla bekleyeceğiz" dedi.
İsrail'in saldırıları
Bahçeli, İsrail'e karşı ortak bir direniş hattı kurulması gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Vakit kaybetmeksizin İsrail terör devletine karşı ortak bir direniş hattı kurulmalıdır. BM operasyonel askeri gücünü sahaya yansıtmalıdır. Yapamıyorlarsa gölge etmesinler, yeter ki kapatsınlar gözlerini görsünler ez cümle kahramanlığı, Türk mü yaman Siyonist eşkıyalık mı yaman tüm dünya şahit olsun."
Çözüm süreci iddiaları
Meclis Genel Kurul'unda Bahçeli ve DEM Parti arasında yaşanan "el sıkışma"nın ardından gündeme gelen "yeniden çözüm süreci başladı" iddialarını Bahçeli şu şekilde değerlendirdi:
"Türkiye Cumhuriyeti’nin âli menfaatleri uğruna her vasatta temel ve ortak değerler etrafında el ele tutuşmaya, elimi uzatmaya varım ve hazırım. Ancak bu elin yanlış yorumlanmasını açılan kollarımın gülümseyen yüzünün ihanet saklanacağı kispet olarak teviline asla affetmem. Hem siyaset hem terör aynı kalıba giremez, aynı bedene sığamaz, aynı ağıza sığınamaz: Ya siyaset ya terör ya siyaset ya silah arası ortası şurası burası yoktur.
"Bozgunculuğa heveslenen kim varsa kanser hücresidir"
"Kürt kökenli kardeşlerimin bölücü terör örgütüyle hiçbir benzerliği irtibatı yoktur. Bu hususta DEM Parti'nin aklını başına alması, uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrip ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır. Kaldı ki Kürt kökenli kardeşlerim oyunu görmüştür. 13 Ekim Pazar günü Diyarbakır Yenişehir İstasyon Meydanı’nda düzenlenmek istenen kanunsuz ve korsan miting katılımının çok az olması buna rağmen marjinal bir grubun terör örgütü propagandası yaparak ülke ortamını germe teşebbüsleri hamdolsun ters tepmiştir. Türk -Kürt kardeştir, araya giren bozgunculuğa heveslenen kim varsa kanser hücresidir kahrolmaya mahkumdur.
"Uzattığım el hesapsız bir eldir"
"DEM Parti’nin iradesini İmralı’ya rehin bırakması siyasetin doğası ve ahlakıyla bağdaşmayan, hür ve bağımsız siyaset yapısıyla uyuşmayan ilkelliktir. Türkiye’ye getirilirken her türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin. Hodri meydan. Uzattığım el hesapsız bir eldir, uzattığım el samimi ve iyi niyetli bir eldir, uzattığım el Türkiye’de birleşelim Türk milletinde kenetlenelim tebliğidir. Günlerdir uzattığım elden farklı sonuçlar çıkartıp uyduruk yorum yapanlar yanılgının pençesine düşmüşlerdir. Elimi vatan millet ve devlet için uzattığımı, dışarıda sert rüzgarlar eserken içimizde barış sever ve hoş görülü bir havanın kati suretle hakim olmasını gönülden istediğimi herkesin bilmesinde yarar olacaktır. Biz elimizi bir süreç için değil kardeşlik ve kaderdaşlık için uzatırız. Bu topraklara vatanım diyen herkese kucağımız açıktır, bu bayrak bu ülke benim diyen herkese kapımız açıktır.
"Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı olarak bizim gönlümüzde herkese yer vardır. Bu topraklara vatanım diyen herkese ocağımız açıktır. Bu insanlara milletim diyen herkese kucağımız açıktır. Bu bayrak benim, bu ülke benim diyen herkese kapımız açıktır. Bu kavramlara yabancı olmayanlar, Bu değerlerde bir sıcaklık görenler, Çağrım sizleredir, Gelin bir olalım. Diri olalım. İri olalım. Türk ve Türkiye Yüzyılını hep birlikte inşa edelim."
"İlk 4 madde Türkiye'nin kuruluş kilididir"
Bahçeli, Meclis Başkanı Kurtulmuş'un anayasanın 3. maddesiyle ilgili sözlerine tepki göstererek şunları söyledi:
"Anayasa’nın ilk 4 maddesi her türlü tartışmanın ve arayışı dışındadır. Çünkü ilk 4 madde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş kilididir, varlık ve birlik simgesidir. Anayasa’da imtiyazlı bir zümre hali hazırda bile yoktur. İlk 4 maddede açılacak bir gediğin duracağı yer de yoktur. Devletin ülkesi ve milleti olmaz diyenlere sesleniyorum; bu iddianın teknik akademik fikri siyasi ve hukuki hiçbir bağlayıcılığı ve ikna edici yönü bulunmamaktadır. Devletin ülkesi vardır o da Türk vatanıdır.
Anayasanın ilk dört maddesini sulandırmak, demokratik bir angajmanın neticesi olmayıp gizli saklı emellerin tezahürüdür. Anayasanın ilk dört maddesiyle meselesi olanların Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi vardır ve bizim de onlarla görülecek hesabımız olacaktır."