Gündem

Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na: Şehidi bilmez, tepeden anlamaz, vay gafil vay; senin gibilere rağmen şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmayacak

03 Mart 2020 10:25

Partisinin grup toplantısın da konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Millet İttifakı'nın iktidarında şehitler tepesi boş kalacak" açıklamasına sert bir dille yanıt verdi. MHP lideri, "Şehidi bilmez, tepeden anlamaz, milleti tanımaz. Vay gafil vay" diye hitap ettiği Kılıçdaroğlu'na, "Şehitler tepesi boş tutulunca hainler tepemize üşüşür zalimler yurdumuzun tepelerine musallat olur bunu da mı kavrayamadın? Sayın Kılıçdaroğlu senin gibilere rağmen şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, boş da kalmayacak" dedi.

Bahçeli sözlerini, "Kılıçdaroğlu sen Suriye'nin muhalefet partisi değilsin, Esad'ın yancısı, rejimin kuklası değilsin. Esad'ın kan kardeşi mehmetçik katillerinin yoldaşı olamazsın. CHP'ye oy vermiş kardeşlerimize ihanet etme, haksızlık etme" diye sürdürdü.


Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"İdlib'de 27 Şubat 2020'de yaşanan şehitler milletimizi derinden yaralanmıştır. Esad ve alçak destekçileri kanımızı dökmüştür. Kim hangi saldırıyı yaparsa yapsın Türk milletinde akacak kan da bitmez ayağa kalkacak kahraman da eksilmez."

"Bu alçak saldırının içinde Suriye İran vardır"

"Bu alçak saldırının içinde Suriye, İran vardır. Hepsi birden cinayet devriyesine çıkmışlardır. Türk askerinin kanı bu husumet cephesi tarafından dökülmüştür. Niyazım o dur ki şehadetleri mübarek olsun. Zalimlerin kanı kurusun. TSK'ya yapılan her saldırıyı nefretle lanetliyorum."

"Türk milleti şehitlerine minnettardır ve onlar ölmemiştir, Allah yolunda öldürülenlere ölüler diyemeyiz. Allah tektir ordusu Türk oğlu Türk’tür. Türk milletine meydan okuyan yiğit evlatlarımıza silah çeken kim varsa dökülen kanlarda boğulmaya sonuna kadar mahkumdur. Erkeğinden kadınına aziz milletimizin her mensubu merttir, sabırlıdır, imanlıdır, yüreği vatan sevgisiyle yoğrulmuştur. Hiçbir zorba Türkiye’ye kanlı dişlerini geçiremez."

"Görev düşsün, ihtiyaç olsun,bayrağımı alır, silahımı kuşanır, besleme çeker koşa koşa cepheye gider, mevziye girerim"

Kendi payıma konuşuyorum, görev düşsün, ihtiyaç olsun, bayrağımı alır, silahımı kuşanır, besmelemi çeker koşa koşa cepheye gider, mevziiye girerim. Allah nasip eder şehit olurum, nasip eder gazi. Ancak kanımın son damlasına kadar Türklüğün ve Türk milletinin bekası için vuruşur, son takatime kadar da mücadele ederim. Çünkü aklım hep Türkiye’dir, kalbim Türk milletiyle bir ve beraber atmaktadır.

İdlib saldırısından hemen sonra Türkiye Bahar Kalkanı Harekatı’nı başlatmıştır. Arap Baharı’nın isyan dalgasının son etabı olan Suriye’ye karşı Türk’ün bahar kalkanı sınırlarımıza set çekmiştir. Sorulacak hesabımız vardır. Alınacak intikamımız vardır. Aynı anda F-16’lar, SİHA’LAR, İHA’lar, Kasırga Füzeleri, Fırtına Obüsleri zulüm mevzilerini dövmeye başlamıştır. Rejim unsurları kaçacak ve saklanacak delik aramanın derdindedir. Bir hususu tarif ve tespit etmenin sayısız yararları vardır: Türkiye İdlib’de savaş oyunlarının, hegemonya senaryolarının içinde değildir. Buna niyeti de yoktur. Gaye vatandır, gaye sınır, toprak ve insan güvenliğidir. Sınır demek devlet demektir.

İdlib Hatay’ın dibindedir. Hatta tarihsel olarak mündemiçtir. İdlib’den geri çekilirsek eninde sonunda Hatay’dan olmamız kaçınılmazdır. Böyle olursa Suriye’deki kaosun Anadolu’ya ithali de mukadderdir. Evimizin önü yanarken omuz silkersek milli onurumuzdan ve milli ömrümüzden mahrum kalırız.  Jeopolitik ve jeostratejik denklemin içinde bağımsız güç olarak var olmak zorundayız.

"Herkesi uyarıyorum ki Anadolu'yu teslim ederiz"

Misak-ı Milli’nin koordinatlarına muvafık şekilde Türk savunma alanı oluşturuyoruz. Bu savunmayı yapamazsak, bu savunmada tereddüt edersek, herkesi uyarıyorum ki, Anadolu’yu veririz, Anadolu’yu teslim ederiz.

Sputnik'e sert tepki

Bir Rus haber sitesinde, çalınan şehir Hatay başlığıyla haber yapılmış, gizli hedefler, sinsi ve yüzsüz arzular deşifre edilmiştir. Bugün aynı zamanda Hatay’ın ilk ve son Cumhurbaşkanı merhum Tayfur Sökmen’in de 40’ncı vefat yıldönümüdür. 3 Mart 1980’de hayata gözlerini yummuş merhum Cumhurbaşkanı, Hatay’ın 29 Haziran 1939’da anavatan Türkiye’ye katılmasında tarihi rol ve payı olan vakarlı ve vatansever bir şahsiyetti. Aziz anısını rahmet ve hürmetle yad ediyorum. Hatay onyıllardır Suriye haritalarında açıkça gösterilmiştir. Ve şimdi de çalınan şehir Hatay diye haberler yapılmaktadır. Bu utanmazlıktır, mütecaviz bir Moskov oyunudur. Hatay Türk milletinin ve Türkiye’nin kardeşlik köprüsü, ayrılamaz, koparılamaz, vazgeçilemez zümrüt örtüsüdür. Kim Hatay’a göz dikiyorsa, o gözü oyarız, kim el uzatıyorsa, o eli kökünden keseriz. Hatay’ı tartışmaya açmak, Hatay üzerinde kuşkular uyandırmak cinayettir, hıyanettir, rezalettir. Ve emel sahipleri karşılarında Türk milletinin tamamını bulacaklardır. Hatay bizim diyen cani Esad rejimi, Suriye’yi tam 402 yıl egemenliği altında tutan cihan imparatorluğunu ne çabuk unutmuştur?

"Sayın Kılıçdaroğlu ve İP sizin bunlara dair bir fikriniz var mıdır? Varsa kimlerin hizmetindesiniz? Hadi yok diyelim o zaman ne işiniz var Türkiye'de ne arıyorsunuz siyasette. Misak-ı milli coğrafyada bir kuşun kanadı kırılsa, bir masumun göz pınarlarından yaş süzülse Türk milleti dert edinir, bedelini de peşinen ödetir. Çevremizdekilere dikiz aynasından bakmayız bakamayız. Bana değmeyen yılan bin yaşasın diyemeyiz, o yılanı yuvasında boğarız. "

"Sayın Kılıçdaroğlu şimdi anlıyor musun niye İdlib'de Libya'dayız? Bize değil Aziz Atatürk'e kulak verin. Bizi duymuyorsan bari Atatürk'ü duy. Muhterem hatırasına riayet et. "

"Bugün İdlib'de Rusya ikili oynamaktadır. Bu kapsamda olmak üzere 5 Mart 2020'de Cumhurbaşkanımızla Putin'in yapacağı planlı görüşme kritiktir. Soçi mutabakatını ihlal eden taraflar arafatta değil açıktadır. "

"Kremlin Sözcüsü Rusya dışındaki tüm ülkelerin uluslararası hukuka aykırı olarak Suriye'de bulunduğunu ifade etmiştir. Bize göre halt etmiştir. Putin Rusya'nın kimseyle savaşa hazırlanmadığını, kimsenin de aklına savaş gelmemesi için elinden geldiğini yaptığını söyleme gereğini hissetmiştir. Putin ne derse desin kahramanlarımızın kasıtlı olarak bölgede hedef alındığı barizdir. Saldırıya uğrayan Türk askeri konvoyu ile ilgili önceden Rus yetkili makamlarına bilgi verilmesine rağmen Moskova yönetimi inkâr etmiştir. Bu menfur saldırının evrensel değer ve mirasa aykırılı ortadadır. 27 Şubat'ta rejim uçaklarının arasında bal gibi buz gibi Rus uçakları da vardı ve ölüm saçmışlardı. Kimi kandırıyorlar, neyi anlatıyorlar? Putin'in varmak istediği yer neresidir? Rusya'nın sıcak denizlere inme planı tarihi bir hedeftir. Şimdi de Suriye ve Libya üzerinden Afrika'ya açılma hedefi gizlemeyecek kadar berraktır. "

"ABD Başkanı Trump'ın bundan habersiz olması, Putin'in amacını Cumhurbaşkanına sorması akıl tutulmasıdır. Trump ile Putin'in Helsinki'de buluşup Türkiye ve bölge ülkelerinin hangi başlıklarda anlaşıp görüş birliğine vardıkları hâlâ sırdır. Esad'ın son kullanım tarihi dolduğunda ilk önce fişini Putin çekecektir. "

"Eğer biz gitmezsek bir gün mutlaka onlar gelecekler. Bununla yetinmeyip vatana ve millete kast edecektir. Biliniz ki kan ve bal kokusu bir ayıyı çılgına çevirecektir. Hodri meydan, ayı gelirse gelsin göreceği sadece ve sadece bozkurt ruhunun dirilişidir. Rusya Dışişleri Bakanı'nı Türk askerlerinin olmaması gereken bir yerde olduklarını açıklamıştır. Bu tek yanlı suçlamalar baya bir yalandır, küstah bir uydurmadır. Tepeden tırnağa hezeyandır. "

"Rusya’nın asla kabul etmeyeceğimiz şekilde değişen şartlara göre sınır belirleme çabası bize göre dayatmadır masayı dinamitlemedir. Bu kapsamda MHP’nin İdlib’de gerginliğiyle ilgili görüşleri şöyledir.:

"Rusya zorba politikalarını gözden geçirmeli, Astana ve Soçi ilkelerine bağlı kalmalıdır. Türkiye'nin 35 km derinliğinde güvenli bölge oluşturmasına destek vermelidir. Esad unsurları gözlem noktalarımızın gerisine derhal ve ön şartsız geri çekilmelidir. M4 ve M5 karayolunun kontrolü müştereken sağlanmalıdır. Sığınmacılarla ilgili alınacak tedbirlere her ülke destek vermelidir. Sınır kapılarımız açılıncaya kadar, yollara düşen sığınmacılara özgürlük ezberini tekrarlayan Avrupa ülkelerinin çirkin müdahaleleri acıklı bir tablodur. AB insani dramlar karşısında sınıfta kalmıştır. Uyarıyorum Türkiye’nin şakası falan yoktur. İdlib meselesi bir vatan muhafazasına sabitlenmiştir. Rusya ve Suriye Türkiye’nin daha fazla sabrını zorlamamalıdır."

"Şehitler tepesi boş kalmayacak sözünü beceriksizliğin kılıfı olacak kadar küçülen ve manevi değerlerimizle arasını kapanmayacak şekilde adam zihniyet karşımızdadır. Şehidi bilmez, tepeden anlamaz, milleti tanımaz. Vay gafil vay. Şehitler tepesini boş tutan Türk düşmanlarına meydanı boşaltarak teslim eder. Bize göre bunun adı vatana ihanettir. Sayın Kılıçdaroğlu, bu sözü söylerken hiç mi gocunmadın, pişmanlık duymadın? Şehitler tepesi boş tutulunca hainler tepemize üşüşür zalimler yurdumuzun tepelerine musallat olur bunu da mı kavrayamadın? Suriye'nin Afrin bölgesinde icra edilen Zeytin Dalı Harekâtı'nda 9 askerimizin şehit düştüğü yer olan kel tepenin ismi şehitler tepesi olarak değiştirilmiş .Şehitlerimizin manevi anılarına Türk bayrağı dikilmişti. Sayın Kılıçdaroğlu buna da mı kara çalacak, bu tepeyi de mi yok sayacaksın? Kılıçdaroğlu hiç duymamıştır ne diyor Aziz Atatürk bu sahada akan kan Türk kanlarıdır. Burada gerçeklerini söylediğimiz şehit askerler abidesi işte o ruhları o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını özverili ve kahraman Türk askerini temsil edecektir. Sayın Kılıçdaroğlu senin gibilere rağmen şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, boş da kalmayacak. Kılıçdaroğlu sen Suriye'nin muhalefet partisi değilsin, Esad'ın yancısı, rejimin kuklası değilsin. Esad'ın kan kardeşi mehmetçik katillerinin yoldaşı olamazsın. CHP'ye oy vermiş kardeşlerimize ihanet etme, haksızlık etme.