Gündem

Bahçeli: Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Köşk adaylığı milletimizin eseridir

MHP lideri Bahçeli, IŞİD'in Musul'da kaçırdığı Türk rehinelere ilişkin, 'Biz Türkiye'nin gücünü göster diyoruz. Başbakan hâlâ sünepe bir siyasetçi gibi' dedi

17 Haziran 2014 13:28

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP ile mutabakata varıp Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday olarak gösterdikleri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'na ilişkin, "Bilgili, birikimli, çelebi ruhlu bir bilim insanıdır. Siyasetle organik bir bağının olmadığı hepimizin malumudur. Şu zamanda aday olması Türkiye için bir şanstır. İhsanoğlu milletimizin eseridir. Hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi.

IŞİD tarafından Türkiye'nin Musul'daki Türk Konsolosluğu'nu basarak kaçırdığı Türk rehinelere ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan'ın tutumunu da ağır bir dille eleştiren Bahçeli, "Başbakan ya IŞİD sevdalısıdır. Ya da IŞİD destekçisidir. Biz Türkiye'nin gücünü göster diyoruz. Başbakan hala sünepe bir siyasetçi gibi soğukkanlı adımlar atacağız sağduyulu olacağız diyerek zaman kazanıp saklanbaç oynuyor" ifadesini kullandı. 

Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

Türkiye'nin hayati çıkarlarının hiç bir zaman olmadığı kadar tartışıldığı ve tehlike altında olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Başbakan Erdoğan'ın bu tavırları karşımıza felaket çıkarmıştır. Başbakan kim olduğunu yetkiyi kimden aldığını unutur olmuştur.

Türk milletinin en büyük talihsizliği tıpış tıpış eş başkanlık yapan bu şahıstır. Günlerdir Irak'ta patlayan etnik olayı konuşuyor ve işgali izliyoruz. Bu süreç Büyük Ortadoğu Projesine doğru hızla ilerlemektedir.

Irak kardeşin kardeşe ölüm yağdırdığı silah çektiği cehennem vadisinie teslim olmuştur.

5-10 bini arasında militanı bulunan IŞİD Irak'ı yakıp yıkmıştır.

Irak ordusu çil yavrusu gibi dağılmıştır. Askerler tek kurşun atmadan kaçmıştır. Musul'un düşmeside böyle olmuştur.

Bu durum uluslararası hukuka ağır bir darbedir.  Sınırlarımızın hemen dibinde konuşlanan IŞİD şimdi Ortadoğu'nun yeni baş belasıdır.

AKP'nin zamanla ve Batı'nın bastırmasıyla bu terör gruplarla arasına mesafe koyması kesin sonuçlar doğurmamıştır.

IŞİD militanlarının Suriye'deki hangi hapishaneden ne zaman bırakıldığını bilmekle övünen bu hükümet bu durumun ciddiyetinin farkında değildir.

Konsolosuluğn güvenliğini sağlayan özel harekatılar tek kurşun bile sıkmamıştır. Gördüğümüz gibi AKP'dn Musul'a giden emir de bu yöndedir.

Konsolosluğun bulunduğu toprak Türkiye toprağıdır. Yani IŞİD bu durumda Türkiye'ye saldırmıştır.

Sayın Erdoğan sana diyorum bu senin için bir anlam ifade ediyor mu? Sen paramı sayıyordun, paramı sıfırlıyordun? 

Başbakan IŞİD'e terörist diyecek sağlam duruşu göster. Şu an IŞİD elinde bulunan Türk vatandaşlarını sağ olarak kurtarmak AKP'nin şeref ve namus borcudur. 

Başbakan bize bunların dünyadan haberi yok dedi rehin alınan vatandaşların başına bir şey gelirse ne yaparız diye sordu. Başbakan ya anlama özürlüdür ya da dediklerimiz çarpıtıyordur. 

Başbakan ya IŞİD sevdalısıdır. Ya da IŞİD destekçisidir. Biz Türkiye'nin gücünü göster diyoruz. Başbakan hala sünepe bir siyasetçi gibi soğukkanlı adımlar atacağız sağduyulu olacağız diyerek zaman kazanıp saklanbaç oynuyor.

 

'31 vatandaşımızın akıbeti meçhul'

 

31 vatandaşımızın akibeti ise meçhuldür. Başbakan, IŞİD’e terörist diyememiştir. Çünkü geçmişten gelen gönül borcu, sıcak bir ilgisi vardır. İşitme sorunu varsa IŞİD BOP’un kucağında gözlerini açan bir terör örgütüdür.

Korkak Başbakan yine nereye sıvıştın? IŞİD Türkiye’ye kafa tutmaktadır. Aracılar vasıtasıyla pazarlık yapmak derdinde. Başbakan bunlara kafa tutmak yerine bizim IŞİD’i tahrik ettiğimizi söylüyor. Bu akılsız ve ahlaksız sözlerinin bizim nezdimizde karşılığı yoktur. Türk devleti ona buna pabuç bırakmaz. Türk vatandaşlarımızı kurtarmak AKP2nin siyasi şeref ve namus borcudur

 

'Meydan okumanın bedelini...'

 

Türkiye’ye meydan okumanın bedelini IŞİD’e ödetecektin. Rehin alınan vatandaşlarımızın başına bir şey geldiğinde bunu neyle izah edeceklerini sordu ve bunlarla kendini avuttu. Başbakan ya IŞİD taraftarıdır ya da acizdir. Biz vatandaşlarımız derhal kurtarılmalı diyoruz, Başbakan laf ebeliği yapmıştır.

 

'IŞİD Survivor yarışması mı düzenlendi?'

 

Erdoğan radar gibi teröristi her yerde bulmakta ve bağrına basmaktadır. Başbakan’ın geceleri huzurla başını yastığa koyması için herhalde ‘bugün PKK ya da IŞİD için ne yaptın’ sorusunu sormalıdır. Rehin alınanların güvende olduğunu söylemektedir. Her an ağlama modundaki Başbakan Yardımcısı IŞİD’in hedefinde Türkiye’nin olmadığını söylemektedir. Bu sözlerin neresinden tutalım? IŞİD, Survivor yarışması düzenledi de biz mi kaçırdık. Bugün ne pişirsem, gelinler kaynanalar türünden programlar tertip etti de biz mi anlamadık. Bunun için katılım artsın diye insan kaçırıldı da biz mi bilemedik.

Bu bakan ‘’Bizden habersiz Ortadoğu’da yaprak kıpırdamaz’’ diyordu. Zulme karşı gür bir sesle ‘yeter dur demek’ inandığımız değerlerin gereğidir. Yalandan insan ölmez belki ama iktidarlar tükenir, insan içine çıkacak itibarları kalmaz. Bu insanlarda ne uzayacak burun ne de kızaracak burun vardır. Hükümette ahlak ve fazilet kalmadı. Bugün AKP’nin dış politikası yoktur.  Ortadoğu’da alan vermektedir. Ortadoğu haritası yaklaşık 100 yıl sonra yeniden masaya yatırılmış, sömürge cellatları yeniden işbaşı yapmıştır. Irak’ın 3’e bölünmesi için tüm şartlar hazırdır. IŞİD sadece zaman ayarlı bombanın düğmesine basan uşaktır. Gelişmeler okunmazsa Ortadoğu’nun etnik şarapnelleri Türkiye’yi çok yönlü etkileyecektir. 

Türkmeneli’nde olanların aynısı Filistin’de olsaydı Başbakan şimdiye kıyameti koparmıştı. Türkmen erkeklerinin ismi Esra, erkeklerinin ismi Mursi olmadığı için ve bunlar topluca Rabia işareti yapmadığı için mi sen Türkmeneli’ne kayıtsızsın. Türkiye içerden bölünmekte dışardan parçalanmaktadır. Türk milleti bu oyunu yeniden bozmalıdır. Bozacak gücü de vardır.

Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli ve savunulmalıdır. Türk askeri bugünler için vardır. Türk milleti her şartta kollarını açacaktır. Başbakan çok önem arz eden önerilerimizi dikkate alır ve yaparsa alkışlar ve iftihar ederiz. Yoksa tertemiz eller bu dünyada ve mahşerde Başbakan’ın yakasına yapışacaktır.

 

Köşk seçimi

 

Seçimin demokratik usuller ve demokratik sabırla sağlanması şarttır. MHP öteden beri cumhurbaşkanı makamına oturacak şahsiyetin kucaklayıcı ve kapsayıcı olması gerektiğini savunmuştur.

Cumhura baş seçeceğimize göre uzlaşmanın önemine değindik. Cumhurbaşkanı herkesi temsil etsin dedik. 16 Mayıs'tan beri yoğun temaslarda bulunduk. Sonunda uzlaşma arayışlarımız meyvesini vermiştir. CHP dün aday teklifi ile geldi. CHP’nin önerisi bizi memnun etmiştir. MHP bu teklifi benimsemiş, makul ve yerinde bulmuştur. 12. Cumhurbaşkanı adayı olarak sayın Prof. Dr. İhsanoğlu’nun ismi üzerinde mutabakat sağladığımızı tekrar belirmek isterim. Daha önce görüştüğümüz siyasi partilerin bu gelişmeye sıcak yaklaşacaklarını ümit ediyoruz. Bu saygın ismin hayırlı olmasını niyaz ediyorum. Bu uzlaşmanın gelecek için umut verdiğini belirtmek istiyorum.

Bilgili, birikimli, çelebi ruhlu bir bilim insanıdır. 10 yıla yakın sürdürdüğü görevinde çok başarılı olmuştur. Siyasetle organik bir bağının olmadığı hepimizin malumudur. İhsanoğlu milletimizin eseridir. Şu zamanda aday olması Türkiye için bir şanstır.