Gündem

Bahçeli: ABD, kendini Mehdi sanan meczup teröristi derhal teslim etmeli

"Çanakkale'de olduğu gibi bir ve beraber olmazsak bizi acı dolu bir gelecek bekliyor"

02 Ağustos 2016 13:33

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, darbe girişimine ilişkin olarak, "Siyasi kamplaşma ve çekişmeler şu sıralar en çok uzak durmamız gereken şeylerdir.  Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi bir ve beraber olmazsak bizi acı dolu bir gelecek beklemektedir" dedi. "Eğer ABD de 15 Temmuz lanetini kayıtsız şartsız lanetliyorsa kendini mehdi sanan meczup teröristi derhal teslim eder" diyen Bahçeli, "Delil darbecilerin rezil ifadelerdir. Çıkan bir dolarlardır" diye konuştu.

"Dinimizin ardında saklanan bu münafıkların, insanlık artıklarının amacı nasıl fark edilmemiştir?" diye soran Bahçeli, "Az kalsın Türkiye işgal ve imha edilecekti" ifadesini kullandı.

"TSK'nin yeniden yapılanması önemlidir, ihtiyaçtır. Ancak kuvvet komutanlarını MSB'ye bağlamanın emir-komuta zincirini bozacağını görmek zorundayız" diyen Bahçeli, "Önceliğimiz zihniyet değişimini aşama aşama hayata geçirmektir. Konu askerle hesaplaşma değil, darbe üreten hainleri heveslendiren kaynakları kurutmak olmalıdır" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Milletimiz darbe yorgunudur. Ancak yakın tarihimizdeki hiçbir askeri teşebbüs, 15 Temmuz kadar vahşi, acımasız ve insanlık dışı olmamıştır. TSK'ye her türlü ahlak dışı yollarla nüfuz etmiş FETÖ, Türkiye'nin tüm stratejik ve milli kurumlarını düşmanın yapacağı gibi bombalamıştır. Biz teröristi dağlarda, ovalarda ararken bu sinsiler yuvalanmış, eilk fırsatta karşı saldırıya geçmişlerdir. 

Dinimizin ardında saklanan bu münafıkların, insanlık artıklarının amacı nasıl fark edilmemiştir? Az kalsın Türkiye işgal ve imha edilecekti. 

Uzun zamandır özlemini çektiğimiz kardeşlik ve yardımlaşma duygusu yıldız gibi parlayarak darbecilerin tanklarını kırıp dökmüştür. Bu soysuz ve kansızlar vatanı koruyoruz kisvesi altında müdahale için uygun zamanı kollamışlardır.

Mesele Türkiye’nin varlığı ve bağımsızlığında tam bir mutabakat sağlamaktır. Siyasi kamplaşma ve çekişmeler şu sıralar en çok uzak durmamız gereken şeylerdir. 

Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi bir ve beraber olmazsak bizi acı dolu bir gelecek beklemektedir. 

Siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun her vatandaşımız Türk kimliğinde buluşmalı, tavizsiz duruşunu korumalıdır. Başkentine ateş yağan bir ülkenin başka bir seçeneği yoktur. Türkiye için düşündükleri bellidir. Yarım asra yaklaşan süre partimizin siyaset tecrübesini artırmıştır. Türkiye üzerindeki stratejik oyunların farkındayız. Tahlil yapacak vizyon ve kadrolara sahibiz. 

Türkiye kimsesiz ve metruk bir ülke değildir. Biz Türkiye sevdalıyız, Türkiye’yi yaşatmaya ant vermiş Türk milliyetçileriyiz. Pensilvanyalı teröristler Türkiye’nin huzurunu bozmak için emir almışlardır. FETÖ’nün eylem yoldaşı PKK işbaşındadır. Cinayet devriyesindedir. FETÖ’nün boşluğu PKK tarafından tamamlanmaktadır. Terörizmin soğuk nefesi Türkiye’nin ensesindedir. Ne tarafa baksak hain vardır. 

Demokrasi nöbeti tutalım tutmasına da, vatan nöbeti tutanları hor görmeyelim, 3’er 5’er toprağa düşen evlatlarımızı gündemimize alalım. FETÖ ne kadar alçak ve şerefsizse PKK da aynısıdır. FETÖ’nün intikamını almak için Trabzon ve Ordu’ya kadar yayılmıştır. Türk vatanında teröristler cirit atmaktadır. İstanbul meydanlarında bayrak sallamak kadar bu vatanın dağlarına bayrağımız dikilmediği sürece bu millete huzur, rahat yoktur. 15 Temmuz kalkışması PKK tarafından namertçe sürdürülmektedir. 

Eğer ABD de 15 Temmuz lanetini kayıtsız şartsız lanetliyorsa kendini mehdi sanan meczup teröristi derhal teslim eder. Delil darbecilerin rezil ifadelerdir. Çıkan bir dolarlardır. 

Bu milletin ruh kökünden dolan, kahramanlıklarıyla destan yazan özel harekat polislerimiz 51 şehit vermiştir. Hilal bıyıklarıyla bir dönem bir kesimi rahatsız eden yiğitler var ya, işte FETÖ’cüler bomba yağdırmıştır. PKK’nın yapamadığını FETÖ yapmıştır. Her daim arkalarında olacağımı buradan kararlı bir şekilde ifade ediyorum.

OHAL çerçevesinde bugüne kadar 3 adet KHK yayımlanmıştır. Bu KHK’lerle devlet teşkilatlanmasında köklü değişikliklere gidilmiştir. Türkiye’nin sıcak ve yüksek tansiyonlu ortamında tasarruflar peş peşe uygulanmaktadır. 

1- TSK içinde 15 Temmuz'a adı karışan kim varsa ihracı yerindedir. 3 bin 74 kişi TSK'dan çıkarılmıştır. Sivil bürokrasi için de aynısını söylemek mümkündür. Bunlarla ilgili olan kim varsa atılmalıdır. Hukuksuz ve kanunsuz yere hiç kimse mağdur edilmemelidir. Bürokraside çok sayıda mağdur olan kardeşlerimize hükümet kulak vermelidir. Haksız ve mesnetsiz yere görevinden veya açığa alınan kim varsa görevine getirilmelidir. Hukukun üstünlüğüne bağlılık şarttır. 

2- TSK'nın yapısında radikal değişiklikler yapılmıştır. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın kuvvet komutanlarına emir verilmesi mümkün olmuştur. TSK'nin ana gövdesinde yapılan değişikler aceleye getirilmiştir. TSK'nin yeniden yapılanması önemlidir, ihtiyaçtır. Ancak kuvvet komutanlarını MSB'ye bağlamanın emir-komuta zincirini bozacağını görmek zorundayız. Önceliğimiz zihniyet değişimini aşama aşama hayata geçirmektir. Konu askerle hesaplaşma değil, darbe üreten hainleri heveslendiren kaynakları kurutmak olmalıdır. Türk ordusu millidir, topyekun darbeci gösterilemez. Ergenekon, Balyoz denilen davalarla mahkum edilen askerlerin kumpasa kurban gittileri anlaşılmıştır. TSK'nin içindeki darbeciler ayıklansın ancak Türkiye'nin milli güvenlik sorunu varken askerin itibarı ezilmesin, linç edilmesin. Vatan nöbeti bekleyenlere parmak sallanmasın. TSK'nin yapısal sorunlarını çözeyim derken, gelenek ve ilkeleri kalırsa geriye Saddam ve Kaddafi ordusuna benzer bir kalabalık kalacaktır. TSK caydırıcılık niteliğinin korunması yanı sıra linç ve tehditlere karşı dinamik şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Türkiye'nin bölgede tarihi değişiklikler oluşmakta, birçok sarsıntı meydana gelmektedir. TSK bölgesindeki krizlerin yanı sıra, politik kararlara bağlı olarak dünyadaki krizlere müdahalelere hazır olmak zorundadır. TSK'nin zincire vurulması, suçlanması sonuçları önümüzdeki süreçte görülecek badirelere yol açacaktır. Bize göre söz konusu değişiklikler Türkiye'nin normalleşme sürecinde yapılmış olsaydı kalıcı olacaktı. Ordu-millet kaynaşması eski mevkisine taşınmalıdır. Genelkurmay'ın Cumhurbaşkanı'na bağlanması zamansızdır. Darbe niyetleri tümden bitmelidir.

MHP her gelişmeyi izlerken, yanlış bulduklarını eleştirmeyi sürdürecektir. Bizim yerimiz milletimizin vicdanıdır. Darbecilere, teröristlere, Türkiye'yi hazmedemeyenlere karşı biriz. Cumhurbaşkanı'nın siyasi partilerin tamamını dikkate alması demokrasi ahlakı bakımından zorunluluktur.