-Bağış: Timsah yürüyüşü yapıyoruz BURSA (A.A) - 02.02.2012 - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Avrupa'daki dar vizyonlu siyasiler bizim önümüzü tıkamak için ellerinden gelen çabayı artlarına koymuyor ama inanın bana, onlar Türkiye'ye gol atacaklarını düşünürken, devamlı kendi kalelerinde gol yiyorlar. Biz de 'timsah yürüyüşü' yapıyoruz'' dedi. Bağış, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen, ''Avrupa Bütünleşme Sürecinde Etkinliklerle Buluşma Projesi'' kapanış ve ''2012 Yılı 2. AB'ye Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecinin oldukça uzun ve zorlu geçtiğini söyledi. Türkiye'nin AB'ye ilk başvurusunu 1959 yılında rahmetli Adnan Menderes'in yaptığını dile getiren Bağış, ''Hiçbir ülkenin bekletilmediği kadar bekletilmişiz. 45 yıl aradan sonra müzakerelere başlayabilmek için 2004 yılı 17 Aralık tarihinde sayın başbakanımızın Brüksel'de masaya yumruğunu vurmasıyla bir tarih almışız. O günden bu yana 13 başlığı açmışız. Avrupa'daki dar vizyonlu siyasiler bizim önümüzü tıkamak için ellerinden gelen çabayı artlarına koymuyor ama inanın bana, onlar Türkiye'ye gol atacaklarını düşünürken, devamlı kendi kalelerinde gol yiyorlar. Biz de 'timsah yürüyüşü' yapıyoruz'' diye konuştu. -Atatürk ve vizyoner düşünceleri- Yıllardır Türkiye'de çocuklara Atatürk'ün 7 yaşındayken dayısının çiftliğinde karga kovaladığının öğretildiğini anlatan Bağış, ''Ama o büyük vizyoner insanın 1920'lerde 1930'larda Sovyetler Birliği'nin çökeceğini öngördüğünü, Balkanlar'da bir birlik kurup bunun zaman içinde Avrupa Birliği'ne dönüştürülmesi gerektiğini, AB kurulmazsa Avrupa kıtasında barışın sağlanamayacağını sözlediğini bize öğretmemişlerdi'' dedi. ''Neden 7 yaşında karga kovaladığını öğrendik ama böyle vizyoner düşüncelerinin olduğunu öğrenemedik'' diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü ondan sonraki zihniyet Türkiye'de, tornadan çıkmış gibi ezberci zihin istedi. Tasavvur eden, öngören, düşünen, geleceği ön görmeye çalışan bir zihin istemedi. Fakat biz bu ülkede herkes okuyabilsin diye okullarda ders kitaplarını ücretsiz dağıttık. Çocuklarımız daha iyi araştırma yapabilsin diye Türkiye'nin dağ köylerine bile internet götürdük. Şimdi yeni bir projeyi başlatıyoruz, 15 milyon çocuğun tablet bilgisayarı olacak ve ders kitapları o tablet bilgisayarda bulunacak. Çocuklarımız istedikleri zaman Kolombiya Üniversitesi'nin kütüphanesine, istediği zaman El-Eser Üniversitesi'nin kütüphanesine, istediği zaman kendi ülkemizdeki bilgi kaynaklarına ulaşabilecek. Araştırabilen, tartışabilen, fikirlerini dile getirebilen bir nesil yaratmak için çok farlı bir projeyi hayata geçiriyoruz. İşte çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak budur. İşte Avrupa startlarının üzerine çıkmak budur.''